Köylüler, Fıstık Çamlarının Kesilmesine Tepkili!..

Çallı’ya Güneş Enerjisi Santrali Kuruluyor..

Önceki gün Çallı köylüleri gazetemize gelerek, haber verdiklerinde, biz de haberdar olduk. Ama köylüler rahatsızdı. Aslında en temiz enerji kaynaklarından biri olan güneş enerjisi santralinden neden rahatsızdılar. “Fıstık Çamlarını kesiyorlar” deyince, “olamaz” dedik. “Oldu” dediler, “gelin görün, onlarca fıstık çamı kesildi, şimdi alanın etrafına çit çekiyorlar”..

Köylüler, o bölgede bütün gelirlerinin hayvancılık ve künar toplama olduğunu belirterek, kesilmesi yasak olan fıstık çamlarının, üstelik orman tarafından damgalanmadan kesilip atıldığını söylediler. Ayrıca, kurulacak olan enerji santralinin, fıstık çamlarının içinde iyice açılan 40 dönümlük bir alan olduğunu ve buradan kaynaklanacak ısı artışının, çevredeki fıstık çamlarını da kurutacağını, üstelik tesisin köye yaklaşık 600-700 metre mesafede olduğunu, bu nedenle, tesisi istemediklerini söylediler.

Firmanın ismini ve kime ait olduğunu bilmediklerini de belirttiler. Bunun üzerine Salı günü akşam üzeri Çallı’ya gittik ve yerinde gördük. Evet, 40 dönümlük bir alanda bazı iş makinaları ve kamyonlar vardı. Alan temizlenmiş ve etrafına çit çekiliyordu. Alanda çok büyük bir tek fıstık çamı bırakılmıştı. Alanın etrafında, pek çoğu da vatandaşlara ait araziler üzerinde, bu alandan kesildiği köylülerce belirtilen, 10-15 fıstık çamı atılmış, duruyordu. Köylüler, aşağı bölgede de başka çamların kesilip atıldığını söylediler. Çallı köylülerine göre, 30’a yakın fıstık çamı kesilmişti. Kadınlı erkekli 20-30 kadar Çallı’lı, en büyük geçim kaynaklarının künar toplamak olduğunu, bir de hayvancılık olduğunu belirtiyorlardı. Güneş panellerinin ısıyı yansıtacağını, bu nedenle çevredeki künarların da kuruması tehlikesinin olduğunu belirtiyorlardı.

Muhtar da “gazetecilerin” geleceğini duyunca gelmiş. Köylüler muhtara aşırı derecede tepkiliydi. Köylüleri dinledikten sonra, muhtara da sorduk. O, “sonuna kadar ben bu tesisin yanındayım” dedi. Ve hemen köylülerden itirazlar geldi. “Sen neden köylünün yanında durmuyorsun?” dediler, ortam gerildi. Muhtar da, “toplantı düzenledim, adamlar gelip anlattılar, neden gelmediniz?” diye köylülere çıkıştı. Ortam biraz dinelince, tesisin kime ait olduğunu, firmayı sorduk muhtara, ‘söyleyemem’ dedi. Garip bir durumdu. Bir sure sonra köylüler, muhtara yeniden saldırıya geçtiler. “ “Neden bizim arabalarımızın, gazetecilerin arabasının fotoğraflarını çekiyorsun, isimlerimizi alıyorsun? Ne yapacaksın” diye yüklendiler. Köylülerle muhtar arasındaki tartışma bitecek gibi değildi. Hepsiyle vedalaşıp, ayrıldık.

Aynı akşam, tesisin ortaklarından Deniz Selkan Polatkan Bey aradı. Kendisinin güneş enerjisi konusunda uzmanlığı olan bir akademisyen olduğunu belirterek, tesis kurulma süreci ile ilgili bazı bilgiler verdi. Köylüleri bilgilendirmek için köyde toplantı düzenlediklerini,  hatta evlerinde de güneş enerjisiyle elektrik elde etmek için projeleri karşılıksız yapacaklarını belirttiklerini, çevreye bir zararı olmayacağını anlattıklarını belirtti. Kesilen ağaçlar konusunda ise, 200 yıllık bir Fıstık Çamı’nı alanda bıraktıklarını, bir ağacın zaten rüzgardan devrilmiş olduğunu, bir diğerinin de kökleri dışarı çıkacak kadar yan yatmış olduğunu, bunları ve makileri temizlediklerini belirtti. Tesiste güneş panellerinin yerleştirilmesi sırasında, büyük Fıstık Çamı’nın çevresinde kendilerinin de 100 kadar fıstık çamı dikeceklerini vurguladı.

Köylülerin böyle söylemediklerini söyleyince, pek çok köylünün anlattıklarına ikna olduğunu, ama olmayanların da bulunduğunu, bunların bazılarının farklı amaçlar da taşıdıklarını düşündüklerini belirtti.

Bölgemizde güneş enerji sistemlerinin artması, kuşkusuz çok güzel bir şey. Bu haberi yaparken, GES sisteminden yanayız, ama bu olayda taraf değiliz. Kuşkusuz, bütün bu türden yatırımlar, çevreye, doğaya en az zarar verecek şekilde planlanmalı ve gerçekleştirilmeli. Bu yaklaşımla, Çallı’da olan biten bu şekilde. En azından köylülerin endişelerinin giderilmesi gerekiyor ve iddialarını da yansıtmak gerekiyor.