MİLAS EKİZKÖY MAHALLESİ KARADAM SAKİNLERİNİN FERYADI!!!

Kömür çıkarmak için, bölgemizdeki santralleri ve kömür sahalarını özelleştirme yoluyla satın alan firma, Gereme bölgemizdeki pek çok köyü istimlak etmek için çalışıyor. Bu ise köylülerin, belki de yüzyıllardır yaşadıkları ata topraklarından sökülüp atılması demektir. Üstelik bu araziler, yok fiyatına alınmak isteniyor. Şu anda, sayısı toplamda 24’ü bulan yöredeki köylerden Ekizköy sakinleri, bu sıkıntıyı en fazla yaşayanı. Sıra, önümüzdeki yıllarda diğer köylere de gelecek.

MİLAS EKİZKÖY MAHALLESİ KARADAM SAKİNLERİNİN FERYADI!!!

Ekizköylüler, gazetemize bir açıklama göndererek, sıkıntılarını dile getirdiler ve yetkililere seslendiler.

Ekizköy Mahallesi karadam sakinlerinin açıklaması şöyle:

“1. Köyümüz sınırları içinde bulunan tarım arazileri ve zeytinliklerinin bir şirket tarafından kendilerine satılması için pek çok köylüye Noter aracılığıyla ihtarname tebliğ edilmiştir. Kendilerine 17 Haziran 2019 Pazartesi günü Ekizköy Mahallesi Karadam mevkiinde, tapularıyla ve kimlikleriyle hazır bulunmaları istenmiştir. Anılan tarihte köylüler ve muhtarlık, köy meydanında hazır olmalarına karşın şirketten hiçbir yetkili toplantıya katılmamıştır. Ciddiyetten ve saygıdan yoksun bu tutumla, köylülerimiz, biçare zavallı insanlar durumuna düşürülmüşlerdir.

2. Bu nedenle, köylülerimiz kendi aralarında toplanarak, oybirliği ile, seslerini hem kamuoyuna hem de yetkililere duyurma kararına varmışlardır:

TOPRAKLARIMIZ ELDEN GİDERSE..

Topraklarımız elden giderse, bizlerin yaşam hakları elimizden alınacaktır. Nerede ve nasıl yaşayacağımız, ne ile hayatımızı devam ettireceğimiz belli değildir. Oysa devletin en önemli görevi vatandaşlaını huzurlu, güven ortamı ve refah içinde, mutlu, hür ve bağımsız olarak yaşatmaktır. Onların nefeslerini kesip yaşamalarını sonlandırmak değildir. Satın alınmak istenen arazilerimizin altında kömür madeni bulunmadığı veya bulunan kömürün rantabl olmadığı söylenmektedir. Arazilerimizin turistik alanda bulunması nedeniyle maden sahası ruhsatı bahanesiyle ucuza kapatılmak istendiği düşünülmektedir. Oysa, ekonominin önemli bir kuralı vardır: Arz ve talep.

Bir yerde satılacak arazi çok, ama alacak kimse yoksa o arazinin değeri yoktur. Alıcısı çok, arazi yok ise o yerin değeri de çoktur. Köylülerimizin ellerinde binlerce dekar arazi yok ki bir kısmını satsın ve kalanıyla geçimini sağlasın. Madem ki üzerindeki ve altındaki ekonomik değerler kıymetini artırıyor, bu yerlerin ucuza kapatılmaması, yok pahasına satılmaması gerekir. Ne kadar çok enerji ihtiyacı olursa olsun insanlarımızın hayatlarından daha önemli değildir. Şirketin fabrika bacalarından fışkıran zehirli gazlerin gerek insanlarımızın gerekse doğanın katili olduğu bilimsel verilerle de kanıtlanmaktadır. İnsanlarımızın genç yaşlarda ölmelerine sebep olunmaktadır. Şirket her gün yüzlerce kamyon ile Yatağan’a kömür taşımakta ve taşıma suyla değimen döndürmektedir. Milyonlarca çam ağacı ile zeytinliklerimiz kesilecek, doğa tahrip edilecek, canlıların yaşamaları sona erecektir. Doğayı ve bizleri mağdur etmeyecek bir sürü enerji kaynağı varken, kömür gibi zehirli yakıtların kullanılmasıyla elde edilen enerjinin yararından çok zararı vardır. Ülkemizde, özellikle bölgemizde yılın on iki ayında güneş ve rüzgar eksik olmuyor. Bu tür enerji kaynakları neden kullanılmıyor? İnsanlar enerji olmadan kendi enerjileriyle yaşayabiliyorlar ama su, hava ve toprak, yani doğa olmadan bir saniye bile yaşıyamıyor. Gelişmiş ülkelerin termik santrallerden elde ettikleri enerji her geçen gün azalırken ve neredeyse santraller tamamen kapatılırken, doğayı katletmeyen, tüm canlıları koruyan tertemiz enerji kaynakları varken, neden hala zehir saçan kalitesiz linyit yakan enerji kaynaklarında ısrar ediliyor? Anlamak mümkün değil. Bizler yaşamak istiyoruz. Sesimizi duyur sayın kamuoyu ve sayın yetkililer.”

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

BU HABERİ OKUYANLAR BUNLARI DA OKUDU

Site en altı
yukarı çık