Adnan BİLEK

Bana çoğu kez sorarlar:

Sen yazı yazdığın gazetelerden ne kadar ücret alıyorsun?

Tebessüm ederek yanıt veririm:

Gazeteden hiçbir maddi getirim yok, zaten gazeteler zor ekonomik koşullarda ayakta durabiliyorlar, bunu bildiğim için şimdiye dek hiçbir gazete imtiyaz sahibine böyle bir teklif yapmadım diyorum!...

*

Biz yerel köşe yazarlarının belki maddi açıdan bir kazancı yok ama;

Dost, arkadaş ve çevre kazanımımız açısından maddi değerlerden daha fazla getirimiz var ve...

Değer verilme, sevilme ve saygı duyulma olarak yorumladığımız manevi getiri bize yetiyor desem abartmış olmam!...

 

*

Geçen hafta yaşadığım olaylar, yukarıda değindiğim manevi getirileri kanıtlar mahiyetinde oldu!...

Labranda Su işletme Müdürü Aşkım Salkım Yalçınkaya beni aradı:

-Adnan Bey Bayilerimizi ziyaret ediyoruz, size de zaman ayırarak bir kahvenizi içmeyi düşünüyorum eğer müsait iseniz dedi.

Öylesine mutlu oldum ki ziyaretinden ve nazik davranışından. Yanında bulunan muhasebe sorumlusu Mehmet Bey ile beraber kendilerini kafeteryamızda ağırladık site yönetim kurulu arkadaşlarla...

Hatta; site yönetim kurulu Başkanımız Beşir Özcan'ın:

-Biz kafeteryamızda, kalitesi tartışılmaz mahalli suyumuz Labranda'dan başka su asla satmayız şeklindeki ifadesi Sayın Yalçınkaya'yı çok sevindirdi ve gururlandırdı!...

Aşkım Hanım ile iletişimimiz; köşe yazılarımda Labranda suyunu tercih etmemin gerekçesini, fabrika ortamının hijyenik ve teknik mükemmelliğini okurlarım ile paylaşmamdan kaynaklanmış ve o da bu ilgimi karşılıksız bırakmamıştı o günden bu yana!...

*

Kafeteryamızın işletme ruhsatı için gerekli prosedürlerini yerine getirmek için çalışan site yönetim kurulu arkadaşlar:

-Senin Milas Belediye personeli ile iyi ilişkilerin var sen de bizimle gel diyerek beni de götürdüler beraberlerinde....

Aslında; onlar tüm evrakları tamamlamış, zabıta müdürlüğünde görevli Selcan Birdal'a teslim noktasına getirmişler, ne olur ne olmaz düşüncesi ile beni de kadroya dahil etmişlerdi...

Muhtarlık işleri Müdürü Güray Emiroğlu'nun koridorda beni görünce, koluma girip odasında çay ikram etme daveti...

Aynı anda Başkan Özel Kalem Müdürü Arda Varol'un odaya girdiğinde sevgi ve saygı ile hatırımı sorup benimle sohbet etmesi...

Her ikisinin de; bizim yardımımıza ihtiyacınız var mı diye içtenlikle sormaları...

İnanın ki  maddi getiriden daha fazlasıydı benim için!...

*

Boğaziçi ve çevresi su sorununu köşemde sık sık okurlarımla paylaşırım...

Emekli bir DSİ mensubu olmamdan dolayı, MUSKİ üst yönetimi ile samimi ve sıcak ilişkilerim vardır hatta;

köyümüz muhtarı Ferhat Karakoyun bile çözemediği konularda benim devreye girerek MUSKİ yönetiminin görüşlerini almam ve yardımcı olmam için bana ricada bulunur!...

En son face sayfamda kaleme aldığım “Yine susuz bir yaz mı yaşayacağız” başlıklı yazımı okuyan MUSKİ İçme suları daire başkanı Barış Cengiz beni arayarak, sıkıntıyı giderecek yeni projenin açıklamasını yapma gereği duymuş ve beni sevindirmişti...

2 gün önce telefon ile arayan Sayın Cengiz:

-Boğaziçi'ne geliyorum size bahsettiğim projeyi başlatmak üzere, sizin de hazır bulunmanızı istiyorum demesi beni inanılmaz mutlu etmişti!...

*

Bahçelerimizdeki yaz hazırlığı yaparken ortaya çıkan yeşil artıkların sitemizin belirli bir noktasında toplanarak Belediye araçları ile atılması talebi gelince üyelerimizden...

Yönetimdeki arkadaşlar bu görevi bana havale ettiler!...

Temizlik İşleri sorumlu yardımcısı Mehmet Birdal'ı tanımadığımdan..

Birimin bağlı olduğu Belediye Başkan Yardımcısı Harun Çavuşoğlu'nu arayarak yardım ricasında bulundum!...

Ertesi gün bölgemizde görev yapan aracın bahçe artıklarını alması beni ve üyelerimizi son derece memnun etti!..

Şimdi soruyorum?

Bana ve dolaylı olarak kalemime gösterilen bu sevgi, saygı ve dostane ilginin maddi bir karşılığı olabilir mi sizce...?