Adnan BİLEK

Bu yazımı, isimlere yer vermeden kaleme alacağım, zaten yazılarımı okuyan okurlarım nereden ve kimden bahsettiğimi hemen anlayacaklardır!...

*

Yatağan’da karpuz ekimi yapan üretici bir arkadaşım beni aradı:

-Sizin yazlığın bulunduğu köyün pazarı hangi gün kuruluyor diye sordu.

Pazar günleri köy okulunun bahçesinde kuruluyor ama eğer karpuz satışı yapacaksan tezgah yerlerinin hepsi sahipli, ancak pazar dışında bir yerde satış yapabilirsin dedim.

-Peki bu pazar bir römork yükleyip geleceğim, bana yardımcı olabilir misin dedi.

Kaça satıyorsun? Burada karpuzun kilosu 10 TL. Dedim

-Ben üreticiyim yol masrafını da dikkate alarak 7,5-8 TL. arasında satarım dedi.

 

*

Pazar günü sabah 03.00’de gelmişler ve pazarın dışında, giriş noktasına park etmişler römorku...

(Tezgah kira bedelleri; pazarın kurulduğu alan okul bahçesi olduğundan, okul aile birliği adına toplanarak okulun ihtiyaçları için kullanılmakta.)

Yani pazar yerlerinin yönetimi, köyde ikamet eden okul müdüründe olduğundan, Müdür Bey’in onayını alan arkadaşlar tezgahı kurmuşlar!...

Köyün işgüzar, çalışkan ve bilgili muhtarı(!) tezgahın kurulmasına görevi olmamasına rağmen hemen karşı çıkmış. Gerekçe;

pazara gelen esnafın köy mensubu olduğu ve onların satışına engel olunarak gelirlerinin düşmesine neden olacaklarmış(!)

25 yıldır o köyde ikamet eden bir vatandaş olarak; pazarda satış yapan 1-2 esnaf ve üretici dışında hiçbirisi köyün nüfusuna kayıtlı değil!..

Serbest PAZAR EKONOMİSİNE göre;

Pazarda satış yapan pazarcı sayısı ne kadar fazla olursa, fiyatlarda o denli rekabet olur ve bu da...

VATANDAŞIN DAHA UCUZ ürün almasına yol açar!...

Muhtar Bey esnafı sözde düşünüyor görünse de, onu o makama seçen vatandaşını düşünmeden hareket etmiş oluyor!...

Bir muhtarın asli görevi ve önceliği, ona görev veren vatandaşının menfaatini düşünmesi olmalıdır!...

 

BASIN HALKIN SESİDİR MUHTAR BEY...!

 

Muhtar ile karpuzcu arkadaşın tartışmasında ortamı sakinleştirmeye çalıştığım sırada muhtar beyin şu sözleri ile irkildim

-Gazeteciyim diye köyde her konuya müdahil oluyorsunuz, oysa siz bu köy nüfusuna kayıtlı bile değilsiniz.

Olayın tatlıya bağlanmasına yardımcı olmaya çalışırken, muhtara cevap verme gereği duymadım ama şimdi cevap veriyorum muhtar bey:

Öncelikle şunu iyi bilmeniz gerekir; biz gazeteciler halkın sesiyiz, halkın dilek ve önerilerini, çözüm yollarını, onların huzur ve rahatı, sorunun yetkililerine iletmekle sorumluyuz.

Ki; köydeki sorunların çözülmesi için birçok kez köşemde kaleme almamı isteyen ve çözümlendiğinde de beni arayarak teşekkür eden sizsiniz muhtar bey.

Ben de yaklaşık 6 ay bu köyde ikamet etmekteyim ve halkın yaşadığı sorunları ben de yaşıyorum, elbette çözümlenmesinden ben de mutlu oluyorum şahsım adına!...

MİLAS BELEDİYESİNDEN BİR KEZ DAHA TALEP EDİYORUZ...!

Köyün çözüm bekleyen sorunları arasında, daha geniş ve kapalı pazar yeri yapılma isteğini köşemde paylaşmıştım, yaz nüfusu 50 binleri bulan köyümüz adına...

Bu gün yaşanan tatsız olayın temelinde yatanda, pazar yeri alanının yetersizliği ve düzensizliğidir...

Eğer pazar alanı daha modern ve geniş olsa; hem daha çok pazarcı tezgah açacak, fiyatlar muhtemelen düşecek ve hem de vatandaşlar daha rahat ve daha düşük fiyatlarla alışveriş yapmış olacaklar!..

*

Bu yıl kıyı kesimindeki yerleşim yerlerinden de yüklüce emlak vergisi toplayan Milas Belediyesinin...

Köyümüzün turistik açıdan daha modern çehreye kavuşması için 31 Mart yerel seçimlerine dek, tüm sorunlarımızı çözüme kavuşturacağına inanıyoruz... İnanmak istiyoruz Köy halkı olarak....!