Ö. Cahit Sarıbey

Ö. Cahit SARIBEY

Resmi verilere göre ülkemizin nüfusu 2015 yılı sayımına göre toplam 78 milyon 741 bin 53 kişi. Sayın Cumhurbaşkanımızın yeni evlilere yaptığı 4 çocuk önerisi göz önüne alınılırsa nüfusumuzun daha da artacağı gün gibi ortada. Bu konuda rahatsızlığımız yok. Allah isteyene istediği ve bakabileceği kadar çocuk versin. Bu ayrı bir konu.

Nüfusumuz artmasına artıyor da adını bile yeni duyduğumuz yüzlerce çeşit hastalıklar ve rahatsızlıklar insanlarımızın yakasını bırakmıyor. İşte sıkıntı da burada başlıyor. Çeşitli hastalıklardan muzdarip olan insanlar dertlerine deva bulmak için çalmadık kapı, gitmedik doktor ve hastane bırakmıyorlar. 

Tıp ilerledi diyoruz demesine de maalesef tıbbın bile çaresiz kaldığı ve Organ Naklinden başka çarenin olmadığı gerçeği ile karşılaşan aileler, bir yandan hastalıkla pençeleşen yakınlarına üzülürken diğer yandan uygun organı bulmak için kıvranıp duruyorlar.

Yaptığım kısa bir araştırmada, 2015 yılında beyin ölümü gerçekleşen bin 947 kişiden sadece 465’inin organlarının bağışlandığı, buna karşılık Sağlık Bakanlığının verilerine göre de yaklaşık 29 bin kişinin nakil için sıra beklediği gerçeğiyle karşılaştım. Bu ne demek biliyormusunuz? Ülkemiz nüfusu 79 milyon ama Organ bağışçısı sayısı sadece 465.

Orantı kuracak olursak, Beyin Ölümü gerçekleşen yaklaşık 179 bin kişiden sadece 1 kişi organlarını bağışlıyor. Siz de; “Bu ne biçim orantı diyorsunuz değil mi?

Bir insanın organlarının bir kısmının veya tamamının, henüz sağlıklı iken, beyin ölümünün ardından başka insanlarda yararlanılmak üzere bağışlanması olarak tanımlanan Organ bağışlama işi bir anlamda kan nakli gibi bir olay.

Yani kişi toprak olmadan önce belli organlarıyla bir başka insana yardım ediyor ve şifa bulmasına vesile oluyorsa bundan güzel ve anlamlı bir davranış olabilir mi? Gazetelerde, televizyonlarda organ nakli yapılamadığından dolayı hayata veda edecek insanları görünce içimiz sızlıyor değil mi?

Üstelik Diyanet İşleri Yüksek Kurulu da organ veya dokusu alınan kişinin, ölmüş olması, organ veya dokusu alınacak kişinin sağlığında buna izin vermiş olması veya hayatta iken yakınlarının rızasının sağlanması, alınacak organ veya doku karşılığında hiçbir ücret alınmaması, tedavisi yapılacak hastanın da kendisine yapılacak bu nakle razı olmasının gerektiğine dair fetva vererek organ naklinin caiz olduğunu ifade ediyor. Aynı şekilde çeşitli İslam ülkelerinin yetkili kişilerince de aynı yolda fetvalar verildiği bilinmektedir.

Sağlık Bakanlığı bu konuda kampanyalar yürütmeye devam ediyor denilebilir ama Organ Nakli konusunda maalesef beklenen seviyelere ulaşılamadığı gerçeği var karşımızda.

Aslında birçok vatandaşımız Organ bağışı konusuna sıcak bakmasına rağmen biraz ihmalkârlık biraz vurdumduymazlık, biraz da bilgi eksikliği nedeniyle henüz bu konuda girişim yapmış değil. Biraz da bizim insanımızın huyundan olsa gerek kendisini harekete geçirecek bir teşvike ihtiyacı var sanki.

Teşvik dediysem, öyle ahım şahım şeyler gelmesin akla. En basitinden bir öneride bulunayım. Malumunuz Karayolları Trafik Yönetmeliği değişikliği Resmi Gazetede yayımlandı ve ömür boyu ehliyet dönemi sona erdi. Yani 31 Aralık 2020 tarihine kadar sayısı şu an için 24 milyonun üzerindeki ehliyetler yenileriyle değiştirilecek.

İşte size fırsat. Çıkarılacak bir yönetmelikle Organ bağışında bulunacak kişilerin Sürücü belgeleri ücret alınmadan değiştirilecek denilebilir. İlgi çeken tarzda hazırlanacak Tv.lerde yayınlanacak bir kamu spotu ile bu çalışmayı desteklediğiniz an, Organ Bağışında inanılmaz artış olacağından kimsenin şüphesi olmasın. Zaten yönetmeliğe göre 2020’den sonra da belli dönemlerde yenileme yapılması zorunlu.

Alın size sürekliliği olan Organ Bağış kaynağı.

Devlet olarak Ehliyet başına vatandaştan belki 15 Lira almayacaksınız ama binlerce hayatı kazanacaksınız.

Bu öneriyi bir vesile ile AK Parti Muğla İl Başkanı Sayın Kadem Mete ile paylaştım. Bu kanaldan da Sayın Sağlık Bakanı’na aktarılırsa, kısa sürede hayata geçebilecek bir proje olarak görüyorum. Böylelikle, organ nakli bekleyen on binlerce hastanın sağlığına kavuşmasının yolu açılmış olur, ne dersiniz?