Ö. Cahit Sarıbey

Ö. Cahit SARIBEY

Gelişmişlik düzeyi artan ülkelerin; eğitimden sağlığa, ulaşımdan huzur ve refahın sağlanmasına kadar hayatın her adımında vatandaşına verdiği önem, sağladığı imkânlar ve uygulamalardaki kolaylıklarla, gelecek kaygısının ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmaları hemen göze çarpıyor.

Durum böyle olunca, yarınından endişesi olmayan vatandaşın, kendine ve ülkesine olan güveni daha da artıyor, kendini güçlü gören devletler de kendisinden daha az gelişmiş ülkeler üzerinde nüfuzunu ve gücünü hissettirerek, kendince uygun gördüğü tüm yaptırımları uygulamaya koyabiliyor.

Bunun çarpıcı bir örneğini şu an Turizm sektörü ve bu sektörle ilgili olanlar yakından takip edebiliyor.

Edinilen bilgilere göre İngiltere yani Birleşik Krallık, aldığı bir kararla İngiliz vatandaşlarının tatil sonrasında ülkelerine döndüklerinde karşılaştıkları her türlü sıkıntılarla ilgili olarak Seyahate gittikleri tur operatöründen, dolayısıyla ‘Her şey Dâhil’ konseptte konakladıkları otellerden tazminat talep edebiliyorlar.

“Bu uygulama yıllardır var” diyenler çıkabilir ancak olayı ilginç kılan unsur;  asılsız da olsa; iddia edilen hususun 3 yıl öncesinde bile yaşanmış olmasının kabul edilebilmesidir.

Yani bu uygulamayla; 2-3 yıl önce Otelin birinde konaklayan ve her şey dâhil olarak tatil yapan bir İngiliz turist aradan aylar, yıllar geçtiği halde tatil sonrası; “benim midem bozulmuştu, başım ağrımıştı, hastalanmıştım, kaymıştım, düşmüştüm veya şu olmuştu, bu olmuştu” diyerek elinde ne bir tutanak, ne bir rapor, ne bir belge olmadığı halde tazminat talep edebiliyorken, sektör olarak turizmcilerin eli kolu bağlanmış ve tatil yapan turiste üstüne para ödeyecek durumda bırakılıyor .

Birleşik Krallığın bu uygulaması suistimale zemin hazırlamaktır.

Bu durum “Haksız bile olsa, güçlü olanın mazlumu ezmeye çalışmasıdır.”

Bu durum; zaten zor durumda olan Turizm sektörüne ağır bir darbe vurmaktır.

Sorunun çözümünü, sektörün kendi başına sağlayamayacağını düşünen Turizmciler; başta Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Nabi AvcıI ve bakanlık bürokratlarının bu konuda bir şeyler yapmasını bekliyor.

Geriye yönelik uygulama karşısında “Yok artık” diyenler hiç de haksız sayılmazlar yani.