• 29 June 2016, Wednesday 19:36
Av. M. İlker Gürkan

Av. M. İlker Gürkan

‘Yeni Sınıf’ teorileri, Yeni ‘yabancılaşma’nın temelleridir

Mustafa İlker GÜRKAN / Avukat

“Yeni bir sınıf” deniyor ve “Prekarya” adı ile niteleniyor… Bazı ‘sol’ çevreler ise “İşçi Sınıfı mı kaldı?” ve benzeri söylemleri dillendiriyorlar “Özel İstihdam Büroları”nda hukuksal çerçevesi somutlaşan işçiler için..

Neden diye soruyoruz… İşçi “bir işverene bağlı olarak bir işyerinde çalışan kimseye denir” ya da benzeri tanımlamalarla düzenin “kanuni” tanımlarını tekrarlamakla yetiniyorlar…Ve tabii “etrafını”, “altını-üstünü” bir sürü dolgu malzemesi “derin bilgilerle” dolduruyorlar…

Adı ile çağıralım… Prekarya ya da başka bir niteleme ile değil..  Özellikleri şunlar; İşverenleri; “Özel İstihdam Büroları” çalıştığı işletmenin sahibi değil…. Çalışmasının koşulları ve süresi de belli değil..Bunların hepsi doğru.. Ama adını doğru söyleyelim: Mal ve/veya hizmet üretimini yapan insanlar ve oluşturdukları “Toplumsal Sınıf”.. Proleteryadır, “İşçi sınıfıdır”…

İşçi; “Emek-gücünü satarak geçimini sağlayan” ve “zincirlerinden başka kaybedecek şeyi olmayan” kimselere.. İşçi sınıfı da bu kimselerin oluşturduğu toplumsal sınıfa denir…

Yani: Bir; emek gücünü satarak yaşamını sürdürmektedir… İki; Üretim araçları ile herhangi bir mülkiyet ilişkisi içinde değildir. Üretim araçlarının sahibinin O’nun işvereni olması bu sürecin somut gelişiminin bir türevidir…

İkincisi; Keza işyeri ve işyerine “bağımlılığı da” aynı biçimde bir türevdir.. Somut koşullar değişirse bu ‘tespitler’ geçerliliğini yitirir. Ama şu değişmez… Üretim araçlarıyla ilişkileri sınıfların durumunu belirler… Üretim Araçlarının mülkiyet sahipleri yani “Malikleri” temel sömürücü sınıflardır… Bu üretim araçlarının “Çalışanları da” sömürülen sınıflardır… Arada “işveren” başkası olabilir..O da sömürüden pay alan bir yeni kategori olabilir…Hatta sistem yüzlerce yıllık deneylerinin bir sonucu olarak… İşçi Sınıfının Muhatabı olarak bu “saygıdeğer” Üretim Araçlarının Maliklerini/Burjuvaziyi  İşçi sınıfının karşısından çeker başka bir deyişle muhatap olarak görünmez kılar, İşçi sınıfını “Özel İstihdam Büroları”yla karşı karşıya bırakır...

Nitekim; Emek-gücünü satın alanın doğrudan –altını çizerek söyleyelim “doğrudan”- işyeri ya da üretim aracı sahibi olması günümüzde şart değildir … Başka birisi de olabilir.. Prekapitalist ilişkilerde tarımda görülen “dayıbaşılık” gibi… Keza “İşyeri ve işyerine bağlılık” da özel olarak şart değildir… Hatırlayınız…”Akord ücret sistemi”nde olduğu gibi… Burjuvazi deneylerinden maksimum yarar sağlamaya çalışıyor… Yeni zamanlarda yaşanan bu tablo; “en eskinin ya da eskinin yeniden tekrarıdır” Şu farkla ki, Bilimsel ve Teknolojik Devrimin sonuçlarını kendi kâr hanesine geçiren/kaydeden sömürücü sınıflar, gelişen muazzam teknoloji sayesinde –kopya çektikleri- kapitalizmin ilk çağlarından çok daha fazla-yoğun sömürü gerçekleştirmekte kazanç sağlamaktadırlar.

,Hiç bir üretim biçiminde olmayan biçimde kapitalist sistemin emekçileri üzerindeki en bariz etkisi; perdelenmiş olarak, hissettirilmeksizin “Sömürü-Yabancılaşma ve Özgürlük” sorunlarında görülür… ÖİB’nda ifadesini bulan bu yeni evrede, “Sömürü-Yabancılaşma ve Özgürlük” sorunsalında “esaslı” denebilecek hiçbir değişiklik, farklılık yoktur.

Üretici Toplumsal Sınıf; İşçi sınıfıdır…Bu konuda hiçbir değişiklik yoktur ve tüm “yenilik” iddiaları boş bir göz boyamadır… Ve İşçi sınıfı, toplumsal mücadelenin öncüsü-önderi olarak emperyalist kapitalizmin bu yeni “yabancılaşma”sını da bilince çıkaracak, yenecek ve “özgür” olacaktır…


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık