Av. M. İlker Gürkan

Av. Mustafa İlker GÜRKAN

Celal Talabani, “Kürdistan Yurtseverler Birliği”ndeki adı ile “Mam Celal” (Celal Amca) tıbben bugün vefat etti. Allah Rahmet Eylesin. Ailesine başsağlığı dileriz.

Yazmayacaktım... Zoruma gitti yazıyorum.. Bu yukarıdaki dilekler, ulusumuzun asil geleneklerinin ve insani duygularımızın bir sonucu olarak dile getirilmiştir.

Celal Talabani’yi hiç bir an Irak Devlet Başkanı olarak kabul etmedim. Neden?

Biyografisi kısaca: 1933 Kuzey Irak Kelkan doğumludur. Siyasete daha lise eğitimini tamamlarken katılmıştır (1950) Daha sonra “Kürdistan Yurtseverler Birliği’ni” kurmuştur.

Irak, 17 Mart 2003’te “ABD ve müttefikleri” tarafından işgal edildi.. Utanılacak işler yapan, suç işleyen kimseler kendilerine suç ortağı ararlar, hatta üretirler. ABD de bu işgali açıklarken müttefiklerinden söz eder...

14 Aralık 2003’te Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, ABD güçlerince “esir” alındı ...

06 Nisan 2005’te Celal Talabani “Irak Ulusal Meclisi” adı verilen bir insan topluluğu tarafından Irak cumhurbaşkanı seçildi. (Sonra 30 Aralık 2006’da bu komedi yeniden oynandı ve Talabani yeni Anayasalı Irak Meclisi’nin seçtiği ilk cumhurbaşkanı oldu.. (11 Aralık 2010’da yeniden “aynı göreve getirildi”) .... Ama bu arada...

30 Aralık 2006.. Saddam, Kurban Bayramı’nın ilk günü olan bu günde asıldı. O günden bugüne ....

Ve Irak bugün olağanüstü bir istikrarsızlık içindedir. Irak, Ortadoğu’nun çıbanbaşına dönüştürülmüş bir coğrafyanın adıdır... O topraklar için bu kaç bin yıllık bir öyküdür? O toprakların insanları yok yere birbirine düşürülürken... Tarihsel insanlık hazineleri yağma edilmiş bir ülkedir artık... 21. yüzyılda bir ülke yağma edilebilir mi? Bu yüzyılda bir ülkenin yalnızca tarihi değil geleceği de talan edilebilir mi? Asırlar boyu böyle bir vahşeti gerçekleştiren kim vardır?

İşte çok genel olarak ifade ettiğimiz emperyalizmin, özü olarak da Amerikan emperyalizminin entrika ve vahşeti üzerine inşa edilmiş bir Cumhurbaşkanlığını biz tanımayız.

O makama oturanın yakınlarına “taziye” dilemeyiz...

Yazık ki Irak Kürt Halkının hakları için yapılan mücadele, verilen emek, akıtılan gözyaşı ve kan’ın onurunu taşıyanlar, bu mücadelenin çetin ve çok can acıtıcı sonuçlarının etkisi altında ABD emperyalizminin kuyruğuna takılarak kazanabileceklerini sandılar.

Emperyalizm hiçbir halka hiç bir şeyi kendiliğinden vermez.. Veriyorsa: Ya o halkın geleceğinden tekrar çalmak üzere veriyordur.. Ya da başka halklardan çaldıklarından pay veriyordur.. Hepsi bu kadar.. Ki o, bir küçük rüşvettir... O küçücük “rüşveti” bile ilerde o halktan çıkarmak için planlar yapmaktadır.

Amerikan emperyalizmi ve işbirlikçileri; tarihin her yaprağı çevrildiğinde daha da azgınlaşmakta, vahşileşmekte, doymak bilmez bir hale gelmektedir.

Gözümüzün önünde olanların, aklımızın ve vicdanımızın süzgecinden geçirilmesi dileğiyle..