Av. M. İlker Gürkan

Av. Mustafa İlker GÜRKAN

Hani Mevlana demiş ya, “Ne kadar anlatırsan anlat, anlattığın dinleyenin anladığı kadardır”... ‘Mevlana’ bu, kimsenin kalbini kırmak istememiş... Anlamak için; bir de ve öncelikle “dinlemek” ya da “okumak” gerekiyor..

Bunu bilenler; en çok 8 - 10 sözcükten oluşan sloganımsı cümlelerle günü idare ediyorlar.. Konuşmalarındaki iddialarını biraz deşeleyince… “Boş bidondan” daha çok ses çıkmaya başlıyor..

Cahiller var.. Eğitimsizlerdir…Cahil olduklarını bilirler… Bu insanlar kuşkusuz Alim değillerdir, ama Arif’dirler..

Eğitimli insanlarımız var… Her konuda konuşmazlar, onlar da bildiklerinin sınırlarını bilenlerdir. Konuştukları, yazdıkları zaman o yazı, eskilerin dediği gibi “okkayla tartsan, değeri biçilmez” olur.

Bir de “tahsilli insanlarımız vardır.” Arkadaş; sosyal bilimler alanında bir eğitim yapmıştır ama …

O’nu Sağlık-Tıp konusunda dinlersen öyle iddialı konuşur ki; “muhteşem”dir.. Demeçlerini okursan; çağdaş elektronik’in iletişime yön veren en karmaşık bilgilerine “yeni yorumlar” getirmektedir.. Bir sosyal bilim dalında eğitim gören biri bunu nasıl başarabilir?

Şu kavanoz dipli dünyada ne kadar çok var böyleleri… Bir de etkinler ki sormayın gitsin..

Sanmayın ki onlar yalnızca bir “Sosyal Bilim” dalında eğitim görmüştür. Aslında onlar bütün hayatları boyunca “Cehaletin tahsilini” yapmakla uğraştılar. Konuştukları ya da yazdıkları ne olursa olsun; o terminolojide kullanılan dört-beş terim onlara yetiyor.. Arta kalan cümleler, sözcükler…Ne derlerse desinler önemli değil…. O’nların ardında dünyanın en etkin kitle iletişim araçları, nice alanlarında uzman profesyoneller ve geniş kitleler var… Sanırım uzun bir süre daha var olmaya devam edecek..

Ben düşünüyordum ki; Bu tablolar daha çok “sömürülen”, “gelişmeye çalışan” ülkelerde görülür.. ABD’ye bakın…Bilim ve Teknolojide bir numara… Olanakları en geniş ülke… Yani Abraham Lincoln’un.. Yani Benjamin Franklin’in… Yani Thomas Jefferson’un ülkesi.

Ama “Kültür” başka bir şey…

Son seçimde Donald Trump’ı seçti.. Toplumsal İşbölümü diye başladılar ve bugün herkese empoze ettikleri “uzmanlaşma” adına, bütün ülkelerin genç beyinlerini ABD’ye topluyorlar…. “Toplumsal Adaleti” dünya çapında da, ülke çapında da gözetmeden “Dalında-Alanında Uzmanlaşma” diye diye vardıkları yer... Görülüyor ki; “Hiçbirşey hakkında herşeyi bilen bir Ulus inşa edecekler” …

Bu korkunç projenin, “mühendisleri, yapı ustaları, işçileri”, hepsi “cehaletin tahsilini yapanlar” olacaktır.

Azgelişmiş ülkelerde -maalesef- ne kadar da çok var…

Saygılarım ve Sevgilerimle..