• 19 June 2018, Tuesday 20:11
Av. M. İlker Gürkan

Av. M. İlker Gürkan

‘Cumhuriyet’in kuruluş felsefesinin vatanı Anadolu’dur, “Körfez” değil!

Mustafa İlker GÜRKAN / Avukat


Hani, “Cumhuriyetin Kuruluş Felsefesine Sadakat”tan söz ediyorlar ya… Ve dinsel bazı hususlar öne sürüyorlar.

Cumhuriyetin Kurucu Önderlerinin Müslüman ve Müslüman kitle ile de barış içinde olduklarında tereddüt yoktur.İslam’ın; emperyalist işgale karşı direnişte, “Vatan savunması” yanı sıra büyük etken olduğu bilinmektedir.Belki bugün Cumhuriyet güçleri bakımından böyle bir barış çabası olmayışı önemli “eksikliktir”.Ama daha büyük ve asıl yanlış emperyalist merkezlerle, dünya ekonomisine entegrasyon adıyla kurulan-sürdürülen ve yeni yeni kurulan ortaklıklardır.Bu ortaklıkların en sinsi en zararlı biçimi; doğrudan Anglo-Amerikan ya da Siyonist Emperyalist merkezlerle olanlar değil, özellikle “Körfez” ülkeleri üzerinden dolaylı biçimde kurulanlardır, gerçekleştirilenleridir.

İsmet İnönü’nün sözleri geldi hatırıma, “Büyük Devletlerle ilişki kurmak, Ayı ile yatağa girmeye benzer” demişti ... Körfez ülkeleri üzerinden bu ilişkiyi kurmak “Ayı ile Komşunun evinde yatağa girmek gibidir” diye düşündüm.

Cumhuriyetin kuruluş felsefesi Bağımsızlık ve Demokrasinin ruhu demek olan “hakkı emeğe istinat ettirmektir”

İşte kanıtı:

‘GAZİ PAŞA’dan aktarıyorum

“Memleketimizin bugünkü idaresi, hakiki mahiyeti ile bir halk idaresidir. Türkiye’deki bu değişiklik, şekilde değil, milletimizin zihniyetinde görülmektedir.Emek sahibi olmayanlar, insandan addolunmamak, hakkı emeğe istinat ettirmek asli inancı nazarı itibare alındı. Türkiye’nin bu mahiyetini takdir, tasdik etmek, Türkiye halkının mevcudiyetini, istiklal ve saadetini ciddi olarak arzu etmektir.”

Devam ediyoruz ve büyük ‘bir siyasal kehanet’ düzeyinde öngörüye tanık oluyoruz.

“… Bu hareketlerin kuvvetli eserlerine Şark ta, Asya’da tesadüf ettiğimiz gibi, Afrika’da da aynı fikir hareketlerinin mevcut olduğunu görüyoruz. (……………………………..) İnsanlığa müteveccih (yönelik) fikir hareketleri er geç muvaffak olacaktır. Bütün mazlum milletler, zalimleri bir gün mahv ve perişan edecektir.”

Sonra sözü muahedeler’e (anlaşmalar’a) getiriyor…

“Fakat bu muahedeler kıymetli olmayan birer kağıt parçasından başka bir şey değildir. Hakka tecavüzü tutan kağıtların, azimkar milletlerin üzerinde hiçbir tesiri olmayacaktır.”

(4 Ocak 1922 - Hakimiyeti Milliye Gazetesi)

 

Saygılarım ve sevgilerimle …


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık