• 31 October 2023, Tuesday 12:33
Abdullah GÜRGÜN

Abdullah GÜRGÜN

DURDURAMADILAR HALKIN COŞKUN AKAN SELİNİ

Cumhuriyet ve Atatürk karşıtlarının çabaları işe yaramadı. Cumhuriyetin ilanının 100. Yıldönümü kutlamalarının sönük geçeceği endişesini taşıyordum. 28 Ekim’e dek bu endişe sürdü. Birden bayraklar çoğaldı, fener alayları, konserler çeşitli etkinlikler yurdun her yanına yayıldı.

Ve 29 Ekim 2023 Ankara… Bendeki sonbahar hüznü birden ilkbahar neşesine döndü. Tüm önemsizleştirme, engelleme çabalarına karşın Her yer bayraklarla donandı, insanların yüzleri güldü. Yurttaşlar akın akın meydanlara, Anıtkabre ve cumhuriyeti ilan eden ilk TBMM binası önüne yöneldiler…

Şimdiye dek “Mustafa Kemal” ya da “Gazi” demeyi yeğleyen cumhur reisimiz sabah Anıt kabre geldi Atatürk’ün önünde eğildi. Çelenk koydu ve anı defterine yazarken “Aziz Atatürk” diye başladı. Sevindim. Yazdıklarına inanmasam da pek hoşuma gitti:

"Aziz Atatürk; milletçe 'En büyük eserim' dediğiniz Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yıl dönümüne ulaşmanın gururunu ve sevincini yaşıyoruz. Tarihimizin bu önemli dönüm noktasında zatıalinizi, silah arkadaşlarınızı, gözlerini kırpmadan şehadete koşan aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyoruz. Her bir anı ülkemize hizmetle geçen 21 yıllık iktidarlarımız döneminde emanetinize hakkıyla sahip çıkmaya çalıştık. Türkiye'yi tarihinin en büyük yatırım hamleleriyle buluşturmuş bir yönetim olarak ittifak ortaklarımız ve milletimizle birlikte Cumhuriyetimizin 2'nci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandırmakta kararlıyız. Cumhuriyetimiz hiç olmadığı kadar güvendedir, emin ve ehil ellerdedir. Ruhun şad olsun, Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı kutlu olsun."

Bu sözlerin sahibi ve temsilcisi yönetimin başı bugünün her yerde, yurdun her köşesinde en görkemli şekilde ve kusursuz kutlanması sağlanmalıydı.

Gene özel olarak oraya getirildiği belli bazı gruplar Anıtkabir’de asrın liderimizin geçişi sırasında yersiz abuk sloganlar attılar. Bu garipliğe fırsat verilmemeliydi.

Toplu taşıma özürlüydü. Ulaşım güçtü. Yürüyüş yollarındaki çok sayıdaki kontroller, hele anıtkabir bölgesinde insanları bezdiriyordu. Tam tersine ulaşım çok iyi planlanmalıydı.

Her şeye karşın halk cumhuriyetine coşkuyla sahip çıktı. Meydanlara, Anıtkabre, etkinliklere aktı…

Kuşkusuz, gönül isterdi ki, coşkulu kutlamalar yurdun her köşesine yayılsın. Kentlerde neredeydi stadyumlardaki, hipodromlardaki o geçit törenleri, okul gösterileri… Köylerde okul çocuklarının coşkulu şiirleri, oyunları…

Tüm okullarda öğrenciler toplanırdı okulun bahçesine ya da köy meydanlarına. Gaziler otururlardı en öne, gururla kabaran göğüslerinde istiklal madalyaları. Öğretmenler, muhtar ve gaziler konuşmalar yaparlardı.

Köy okullarının öğretmenleri en zor koşullarda yaşar ama yalnız çocuklara değil; yetişkin Köylülere de öğretmenlik yaparlardı. Köy okulları kapatıldı. Hiç de dolup taşmayan camiler çoğaltıldı. Köylü imamlara teslim edildi. Geri bırakmanın bir yolu da bu olmalı.

Her şeye karşın Durduramadılar halkın akan selini. Cumhuriyet’e ve Atatürk’e yürekten bağlı halk her yerde coşkuyla kutlamalara katıldı. Yerel yönetimlerimiz, kurum ve kuruluşlarımız, işyeri sahiplerimiz, etnik köken, din ve mezhep demeden tüm yurttaşlarımız -üç beş cumhuriyet ve Atatürk düşmanı dışında- sevinçlerini, mutluluklarını paylaştılar.

Sonsuza dek cumhuriyetimizin ilke ve devrimlerinin sahipleri ve bekçileri olduklarını gösterdiler.

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yılı ve 200. Yılının ilk günü hepimize kutlu olsun…

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık