• 09 December 2024, Monday 9:19
Abdullah GÜRGÜN

Abdullah GÜRGÜN

ŞAİR NE YAPABİLİR?

     Bugün (7.12.2024) Ulusal Kanal’da Zafer Bilgin’in hazırlayıp sunduğu Sanat Hayatı programına Şair Hüseyin Haydar konuk olmuştu.

     “Zor günlerin şairi” Hüseyin Haydar.

     Sanat Hayatı programını çok önemli gördüğümü daha önce de yazmıştım. Özellikle sanatçılar, kültür ve yazın insanları açısından gerçekten çok önemli.

     40-45 dakikalık program çabucak bitiveriyor; sanki tadımlıkmış da sofra kurulmadan kalkmışız gibi bir duyguya kapılıyorum.

     Gene öyle oldu.

     İki devrimci sanatçı kısa ama coşku veren bir sohbet gerçekleştirdiler.

     Hüseyin Haydar’a destancı diyen arkadaşlarımız da var. Doğrudur. Büyük mücadelelerin, büyük olayların destanını yazar, ölümsüzleştirip tarihin sayfalarına ekler.

     Hüseyin Haydar’ı ilk gördüğüm ve dinlediğim zamandan  beri örgütlü olmaya verdiği önem dikkatimi çekmiştir.

     Emperyalizme, sömürüye, baskıya karşı tek başına karşı çıkmakla kalmaz tüm şairleri de mücadeleye çağırır.

     Hüseyin Haydar’ın bazı şiirlerini -çok zor olmasına rağmen- İsveççeye çevirmeden edemedim. İlk çevirdiğim şiiri de Rus Halkından Özür Diliyorum şiiriydi.

     Mükemmel bir şiirdi.

     Rus uçağını düşürüp Türkiye – Rusya dostluğunu dinamitlemişlerdi.

     Hüseyin Haydar’ın şiiri Rusçadan İsveççeye pek çok dile çevrildi. Dostluğa merhem oldu, sargı oldu.

     Hüseyin Haydar deyince aklıma hemen İsveçli Şair Peter Curman gelir.

     İstanbul’da 27 Ocak 2003’te Irak savaşına karşı bir gösteri düzenlenmişti. Gösteriye İsveçli Devrimci Yazar Jan Myrdal ile birlikte Şair Peter Curman da katılmıştı. Onun şiirlerini de Türkçeye çevirmiştim. Kuzey Esintileri ve Dümende isimli kitaplarda toplamıştık.

     Hüseyin Haydar’a Şair demeyi seviyorum. Sanırım ilk kez Arslan Kılıç arkadaşımızdan duydum bu seslenişi. Sevdim. Tam oturuyor bu sözcük: Şair...

     Şair dediğin işte onun gibi olmalı.

     Peter Curman gibi olmalı.

     Türk Nazım Hikmet gibi, İsveçli Göran Sonnevi gibi olmalı.

     Programda şairin sorumluluğu ve gücü derinlemesine ele alındı

     Artık aramızda olmayan sevgili İsveçli Şair dostumuz Peter Curman İstanbul’da Irak savaşına karşı düzenlenen gösteride bir şiir okumuştu.
 

ŞAİR TEK BAŞINA NE YAPABİLİR?
PETER CURMAN

Şair tek başına ne yapabilir savaşa karşı
Benim yanıtım: çok şey!
Şiirler öldüren mermiler değillerdir
Şiirler yaşamdan mermilerdir
Şair nişan alıp da ateş ettiğinde
Yüreğinden vurur!
Şiir ansızın parlayabilir
Gece karanlığında bir işaret fişeği gibi
Herkes için gizli dünyalar taşırız biz
Şiirin canlandırabildiği
Yüreğini coşturmak ve genişletmek
En büyük hüneridir şairin
Onun için:
Dünyanın bütün şairleri ateş edin!
Barış mermilerini boşaltın
Zırhlı böğrüne düşmanın!
Şiirin farlarını gecenin karanlığına yakın
Sözcüklerimiz bir barış kasırgası üflesin
Ki, silahları
Yapraklar gibi uçup gitsin ellerinden saldırganların!

     Bu şiiri Hüseyin Haydar da yazmış olabilirdi. Emperyalizme karşı direnen Irak halkına karşı şairleri birleşmeye çağırıyordu Peter Curman.
     O kadar benziyorlar ki birbirlerine.
     Artık aramızda olmayan Peter Curman’a Kuzeyli Şair diyordum ben. Ne tesadüf Karadenizli Hüseyin Haydar’a da Kuzey’in oğlu diyorlar.
     Kuzeyin şairleri Güneydeki Suriye için Emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı birleşmeye çağırıyorlar.
     Bu güzel ve önemli program için Sevgili Zafer Bilgin’e teşekkürler.

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık