• 01 July 2025, Tuesday 9:45
Abdullah GÜRGÜN

Abdullah GÜRGÜN

İSVEÇLİ YAHUDİLER İSRAİL’İ KINADILAR

([email protected])

     Birkaç gün önce “Antisemitizm, Antisiyonizm ve antiemperyalizm” başlıklı bir yazı yazmıştım. Türk yurttaşı bazı Yahudiler tepki gösterdiler ve malum damgayı vurdular: Yahudi düşmanı! Siyonistlerin alıştığımız tepkisi...

     İsrail’in hukuka ve ahlaka aykırı saldırganlığına karşı çıkan kuşkusuz yalnız ben değilim. Vicdan sahibi herkes karşı.

     İsrail’in katliamları bu kez, İsveçli Yahudilerin tepkisine yol açtı. 203 Yahudi kökenli İsveçli ve örgüt  İsveç’teki Yahudi örgütlerine ve cemaatlerine bir açık mektup yazarak İsrail’e karşı ortak tepki gösterilmesini ve İsveç’in İsrail’i desteklemesinin önlenmesini istediler.

     İsveçli Yahudilerin Judisk Krönika isimli derginin son sayısında yayınlanan açık mektubu kısaltarak sunuyorum:

.....

     “Size nasıl ulaşacağız?

     Genel olarak geçmişe ve tarihe nasıl yaklaştığımıza bakmaksızın, İsrail Devleti tarihinin istikrarsızlık, şiddet ve ölümle dolu olduğu konusunda çoğumuz aynı fikirdeyiz. Tüm bunların 7 Ekim 2023'ten bu yana da hayal edilemeyecek boyutlara ulaştığını görüyoruz. Tarafların daha keskinleşen kutuplaşma ve zorlaşan toplumsal iklimde anlaşmaları da zorlaşıyor. Yahudiler de kamplaşmanın farklı yanlarında yer alıyorlar ve İsveç Yahudileri arasında daha önce de var olan çatlaklar uçurumlara dönüşüyor.

     Bunu yazan bizler azınlıkta olabiliriz ama  az değiliz ve İsveçli Yahudilerin bir bölümüyüz. İsrail hükümetinin bizim adımıza yaptıklarını kabul edemiyoruz. Biz siyasi ve dini geniş bir yelpazeyi temsil ediyoruz.  Bazılarımız inançlı bazılarımız ateist. Bir kısmımız liberal, bir kısmımız sosyalistiz. Bazılarımız İsveç’teki Yahudi etkinliklerine hiç karışmadı bazıları oldukça etkindi; bazıları da dışlanmıştı. Bazılarımız barış içinde bir İsrail istiyor. Bazıları Siyonizmin mutsuzluk getirdiğini düşünüyor. Özgeçmişlerimiz , görüşlerimiz ve Yahudi kimliklerimiz de çok farklı. Ama bizi bir şey birleştiriyor: Çocukların öldürülmesine göz yumamayız.

     Gazze halkının son 20 aydır yaşadığı cehennem azabına nasıl tepki göstermeyelim? Bizim adımıza ve bazı durumlarda cemaatlerimizin ve örgütlerimizin açık desteğiyle gerçekleşen bu şiddete nasıl katlanacağız?

     “Kendine nasıl davranılmasını istiyorsan başkalarına da öyle davran” şeklindeki altın kuralın, Yahudi öğretilerinden (BT Şabat 31a) kaynaklandığı söylenir. Talmud, fırsat varsa bir adaletsizliğe müdahale etmenin bir görev olduğunu öğretir (BT Şevot 39a). İsveç'teki Yahudiler, sırf Yahudi oldukları için İsrail hükümetinin yaptıklarından sorumlu tutulamazlar. Ancak Gazze'deki katliamlar Yahudiler adına yapıldığı için, İsrail'in eylemlerini sorgulayabilirler. Ayağa kalkıp şunu söyleyebilirler: "Yaptığınız şey bizi veya inancımızı temsil etmiyor!" Dünya çapında binlerce Yahudi tam da bunu yapıyorlar. Ne var ki, İsveç'teki Yahudi örgütleri ve cemaatleri, İsveç hükümetinin İsrail’in yaptıklarına tepki göstermemesine ve hatta İsrail'i aktif olarak desteklemesine sessiz kalıyorlar ve hatta onlar da desteğe katılıyorlar.

     BM, Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Sınır Tanımayan Doktorlar ve uluslararası mahkemeler gibi örgütler antisemitizm tarafından yönlendirilmiyor.

İsrail'i protesto eden binlerce Yahudi bunu kendilerinden nefret ettikleri için yapmıyor. Rehineleri kurtarmak yerine aşırı sağın hırslarını tatmin eden hükümetlerini protesto eden on binlerce İsrailli de öyle. Tepki gösteren bizler gibi, İsrail halkının da, Gazze'deki sivil halkın bombalarla öldürülmesine veya açlığın bir savaş yöntemi olarak kullanılmasına karşı nefreti büyüyor.

     Bebekler terörist değildir, sağlık personeli ve gazeteciler hiçbir savaşta meşru hedefler değildir. Ölü sayısının oranları, Hamas'ın eylemlerinden bağımsız olarak güç dengesi hakkında çok şey söylüyor. Gazze'de tanık olduğumuz kan gölünü hiçbir şey haklı çıkarmaz. Artık bunu herkes anlamalı.

     İsveç'teki Yahudiler, İsrail devletinin sürekli suç işlemesini tek başlarına engelleyemezler.  Ancak soykırım şüphelisi bir devlete İsveç hükümetinin desteğini sürdürmesini, Yahudi gruplarının tepkisiyle çok zorlaştırabiliriz. Hergün Gazze'deki ölüm sayısı artmaya devam ederken, her gün yeni İsrail suçları ortaya çıkarken ve Gazze halkı kasıtlı olarak yaratılan bir açlıkla tehdit edilirken, daha fazla şey yapmamız gerektiği ortada. Gösteriler, yürüyüşler, toplantılar,  yemekler düzenlemeliyiz. Çoğalmalıyız.

     Her konuda anlaşamayız ama bir konuda anlaşabilirsek çok daha umutlu yol alabiliriz: “Bir daha asla”, herkes için “bir daha asla” anlamına gelmeli.

.....

     Türkiye’deki tüm Yahudi yurttaşlarımızın İsveç’teki Yahudi dostlarımızı örnek almasını ve  İsrail saldırganlığının durdurulması için omuz vermesini diliyoruz.

     Milaslı vicdan sahibi Yahudi hemşerilerimiz başta kuşkusuz.”

 

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık