• 22 March 2019, Friday 8:35
FerhanYedilioğlu

Ferhan Yedilioğlu

ADİL OLMAK

Son günlerde ‘’hayat hiç de adil değil.’’sözünü sık duyar olduk. Gelişin ve gidişin elimizde olmadığı bu dünyada adalet yok diyoruz. Adaleti belirleyen bizler değil miyiz? Evet, her insan bu hayatta bir şeylerle sınanıyor. Ama bu sınavı çözümsüz bırakan bizleriz.

Bugün bazılarımız için yeni bir doğuş iken bazılarımız için bitiş olabilir.  Birileri bugün hayatın ona verdiklerini kabullenirken, birilerinin hayatı sona erebilir. Bugün birileri hayata yeni başlar iken, birileri hayatının sonuna kadar sakat kalacağını öğrenmiş olabilir. Birileri bir kez bile güneşi görmeden yaşayıp ölebilir. Ne olursa olsun gerçek şu ki; hayat acısı tatlısı ile yaşanmaya değer. Bu hayatı daha güzel yaşamak, adil hale getirmek elimizde.

Bazen düşünüyorumda kelebek kadar uzun ömrümüz olsaydı; belki daha adaletli olurduk. Daha sağlıklı ve adil geçirirdik zamanımızı…       

Adil olmak ailede başlar. Kişi gördüğünü uygular.  Adaletli insanın yanında kişi kendini güvende hisseder. Adaletin olduğu yerde huzur vardır. Çoğumuz bugünlerde yaşantımızdan şikâyetçi olup, daha güvenli daha huzurlu ortamlar diler olduk. Bir araya geldiğimizde toplumun adaletinden şikâyetçi olduğumuzu belirtiyoruz. Oysa unuttuğumuz bir şey var ki; kişi ne kadar adil ise, toplum o kadar adil olacaktır. Bu sebeple önce kendimizi adil olma yönünde düzeltmemiz gerekmektedir. Bu da yine söylüyorum ailede başlar.

Gazetede gördüğüm bir karikatürde; değişik boylarda üç çocuk çizilmişti ve üçünün de ayaklarının altına karşıdaki manzarayı görmeleri için birer kasa konulmuştu. Biri dışarıyı görebilir iken diğeri parmak uçlarında dışarıyı seyredebiliyordu. Öteki ise dışarıyı hiç göremiyordu. Kasalar eşit yükseklikte idi ama adil değildi. Adil olmak, herkese eşit davranmak değil, herkese hak ettiğini vermektir…

Adil insan merhametlidir. Kalbinde merhamet olmayan bir insan adil olamaz. Adil insan vicdanlıdır.   Eflatun demiştir ki; Adil insan, kendisine zarar verildiğinde bile adaletinden bir şeyler eksilmeyen kişidir. Adil bir kişi birisi ile bir sorun yaşadığında önce kendini haklı görmez. Önce kendini eleştirir, sonra karşısındakine yönelir. Karşısındakine hatasını söyler iken uygun ses tonu kullanır uygun sözcükler seçer. Kendini kırmak uğruna başkasını kırmamayı yeğler. İçi dışından daha güzeldir. Kendini keşfetmiştir.

Daha yaşanır bir dünya istiyorsak sesini duyuramayan çocuklarımızın sesi olmalıyız. Çocuklarımız için adaleti sağlayamadığımız sürece hiç birimiz adil olamayız. Biz adil olalım ki onlar adil olmayı öğrensinler.

Kendine saygısı olmayan insanlar toplumun huzurunu bozabilir. Sağlıklı, adil bir toplum yaratmak uğruna, insanların başına bekçi dikmek mümkün değildir. Günümüzde insanlık yasal boşlukları bulma konusunda uzmanlaşmış durumdadır. O halde adaletin sağlanabilmesi için, insanın önce insan olma bilincinde olması gerekir. Vicdanı olmayan insanların olduğu toplumlarda yasalarla da bir şey yapamazsınız.

Adalet toplumun oksijenidir. Sesi çıkmayan çocuklarımıza ses olmak için, onlara temiz bir toplum bırakabilmek için; toplumumuzda doğru düşünen, vicdanlı, merhametli, adil insanların çoğalması dileği ile sevgi ile kalın…


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık