• 27 May 2019, Monday 9:09
FerhanYedilioğlu

Ferhan Yedilioğlu

Empati

Şu anki yaşadığımız devirde her şeye rahatlıkla ulaşabiliyoruz. Ama ne yazık ki sevgi kıtlığı yaşıyoruz. Bizler çocuklarımıza mahrum kaldıklarımızı veriyoruz. Şu cümlelere aşinayız hepimiz; yemedim yedirdim, giymedim giydirdim… Daha ne istiyorsun? Birlikte bir düşünelim; acaba çocuklarımız bunu mu istiyor? Bence çocuklarımız anlaşılmak istiyor, sevgi istiyor, değer görmek istiyor, Ben de varım demek istiyor, fark edilmek istiyor. Çocuklarımıza bunu veremeyince, onlarda bizde bulamadıklarını dışarıda aramaya yöneliyorlar. Anlaşıldıklarını sandıkları ortamlara kayıyorlar. Zamanlarınıtelefonla, internetle geçirmeyi tercih ediyorlar. Anlaşılmaya, dinlenilmeye muhtaç olan çocuklarımız; zamanlarını, bunları kendilerine veren kötü niyetli arkadaşlarla geçirmeyi doğru yol olarak görüyorlar. Hepinizesoruyorum; Biz bu zamanda yaşasaydık, bu fırsatlara sahip olsaydık, neler yapardık acaba? Bizim en değerli miraslarımız olan çocuklarımızı dinlemek ve onları anlamakla başlayalım işe. Bu sadece bir örnekti. Buna benzer o kadar çok olumsuzluklar yaşıyoruz ki hayatımızda. Bence sağlıklı bir toplum için, empati kurma zamanı…

Bizim aslında sevme sorunumuz yok. Sevgimizi ifade etme sorunumuz var. Biz bir şeyleri anlamak için çabalamak yerine muhalefet olmayı seçen bir toplum olduk çıktık. Önyargı almış başını gidiyor. İnsanları dış görünüşleri ile değerlendiriyoruz. Bir kişi hakkında yeterli bilgiye sahip olmadan peşin karar veriyoruz. Ve o kişiyi dışlıyoruz. Toplumu meydana getiren fertlerdir. Aslında biz fert olarak kendi kendimizi yalnızlaştırıyoruz. Burada yine hoşuma giden bir cümleyi sizinle paylaşmak istiyorum; Birini suçlamak üzere ileri uzattığın elinin üç parmağının seni gösterdiğini unutma! Bence çok anlamlı…

Hayata baktığımız penceremiz kirli olunca, her şeyi kirli görmeye başlarsın. Başkalarını anlayabilmemiz için önce kendimizi anlamamız, kendimize değer vermemiz, kendimizi keşfetmemiz gerekir. Merkez yine söylüyorum, biziz.

Önyargıyı bırakıp empati kurmaya başlarsak iyileşmeye başlarız. Başkalarının sevincini anlamayı, acısını anlamayı başarabilirsek, elimizdekilerinde değerini anlamaya başlarız. Ayakkabısı olmadığı için üzülen bir çocuk, ayakları olmayan çocuğu gördüğünde empati kurabiliyorsa eğer,iyileşme başlamış demektir.

Bizim sorunumuz; önce kendimizi sonra başkalarını anlamaya zaman ayırmamamız. İletişimeksikliğimiz. Unuttuğumuz bir şey var; anlamadığın yerde anlaşılmazsın.

 Empati, kaybetmek üzere olduğumuz bir değerimiz. Hadi önce bir mola verelim birlikte. Kendimizi hapsettiğimiz ego zincirlerimizi kıralım. Ön yargısız olalım. Anlayalım, değerverelim. Sadece dinleyici olmayalım, dinler iken hissedelim. Bencilliği, kendimizi hep haklı görmeyi bırakalım. Bizim haklı olmamız başkalarının haklı olmadığı anlamına gelmez. Sadece sizin tarafınızdan hayata bakılmadığı anlamına gelir.

Gerçek insan başkalarının acısını kendi kalbinde hissedendir. Hiç beklemediğimiz insanların hiç beklemediğimiz sorunları olabilir. Biliyoruz ki her birimiz bir şeylerle sınanıyoruz. Kimseye önyargı ile yaklaşmayalım. İnsan olmanın yolu anlamak ve anlaşılmaktan geçer. Üzerimize giydiğimiz, kendimizi bir şey zannettiren şişmiş egolarımızı indirmeyi başarabilirsek, daha içten, samimi olmayı becerebilirsek, dinlemeyi, hissetmeyi, anlamayı hayatımıza uygulayabilirsek, işte o zaman toplum olmayı, bir olmayı başarabiliriz.

Anlaşıldığınız yerde, gönül kapılarınızı açmanız dileği ile sevgi ile kalın…


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık