• 08 June 2019, Saturday 9:17
FerhanYedilioğlu

Ferhan Yedilioğlu

OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN

Olmadığımız birey olmak için kendi özgürlüğümüzü kısıtlıyoruz. Bizlerinaslında, olduğumuz şey olabilmek, olmadığımız şeyi bırakmak amacımız olmalı. Bir önceki yazımda aldığım cümleyi anlatmak istedim bu sefer size. Bugüne kadar size değerlerden bahsettim. Evet değerler bizim vazgeçilmezimiz. Ancak değerlerimize sahip çıkarsak toplum olmayı başarabiliriz. Ama görüyorum ki; değerler sadece dilimizde kalmış. Beynimizden, düşüncelerimizden, kalbimize giden yolu kesmişiz. Sadece birilerinin beğenisini kazanmak, toplumda onay görmek için uygular olmuşuz değerleri.Sevgi, saygı, adalet, dostluk, empati… Çoğumuz değerlerden bir veya bir kaçına sahip çıkarız. Beniyiyim, ben adalet sembolüyüm, benmerhametliyim, yardımseverim… Şimdi soruyorum size; Bu kadar değerlerden dolu fertlerin olduğu toplum neden bu aşamaya geldi peki?Biz tüm bu değerleri onaylıyor, tanıyor, sahip çıkıyorsak neden toplum olarak bozuluyoruz? Neden, çocuklarımızı yalnız dışarıya gönderemiyoruz? Neden güven kalmadı?

Dünyaya geldiğimizde aile, çevre yardımı ile bu değerler bize öğretiliyor. Temelihtiyaçlarımızı, güvenlik, sosyal ihtiyaçlarımızı elde ettikten sonra statü istiyoruz, daha sonrada kendimizi gerçekleştirme sürecimiz başlıyor. Bu değerleri özümsemeden tam anlamadan beğenilmek, onay görmek adına olmadığımız bir şeyler gibi görünmeye başlıyoruz, yani kendi benliğimize maske takıyoruz. Altına değer veren, onu tutan eldir. Değerler ne yazık ki bizim elimizde değerini kaybediyor.Sahip olmadığımız şeylere sahipmişiz gibi davranmak, bunun için ruhunu baskı altına almak, baskılamak, zamanla ruhumuzda patlaklar veriyor.

En çok olmadığı bir şey gibi görünmek kavramını ne yazık ki, sosyal medyada daha yalın anlamda görüyoruz. Profiller kendisi olamayan resimlerle dolu. Televizyon karşısına oturuyoruz, hepimiz başlıyoruz nasıl olur demeye. Herkes suçsuz. Kimse çocuğunu dövmüyor, kadına şiddet yok, peki bunları yapanlar kimler?

Yakındığınız şeyler, bir düşünün bakalım bizde var olan şeyler mi acaba?

Kitap gibi konuşmak, takdir, onay göreceğimiz şeylerle dilimizi süslemek en kolay şeydir bu zamanda. Peki, gerçek benliğiniz memnun mu bu durumdan? Siz söylediğiniz, tanıttığınız kişi misiniz?Nereye kadar kendinle barışmayı, hesaplaşmayı öteleyeceksin. Kusurlu olmak mahcubiyet yaratmaz. Kusurunu görmezden gelmek, düzeltmemek, tekrarlamak, kendi benliğini görmezden gelmek, seni yaralar.

Kendimizle barışsak, hatalarımızı kabul etsek, hatasız olmadığımızı kabullensek, ne isek o olsak, karşımıza çıkan her şeyin bize bir şey öğretmek için geldiğini görebilsek, özümüze döneriz.İşte o zaman güzelleşir, anlam kazanırız.Kendimizitanımalı, keşfetmeliyiz. Ruhumuzun ne istediğini anlayabilir isek, beynimizden kalbimize bir yol açabilirisek biz bizolabiliriz. Taktığımız maskeleri çıkarma zamanı geldi artık. Biliyoruzki; Kendisine uzak olanlar çok bağırır. Kendimizi aramaktan kaçmayalım. Hayat kendini aramaktır.

Bugün sizden istediğim; sizin dışınızdaki insanları ne ile yargıladığınızı düşünün ve kendinize sorun, acaba o benmiyim?

Farklı görünerek amacınıza ulaşamazsınız. Amacınız gerçekleşmeyince de başkalarını suçlamaya başlarsınız. Kendinizi sevmediğinizde, güvenmediğinizde üzerinizdeki elbise pahalı bir marka dahi olsa etkili durmaz. O elbisenin altında kendine güvenen bir ten yoktur çünkü. Sizin siz olabilmeniz için özünüze dönmeniz, kendinizi bulmanız gerekmektedir.

Önce siz değerlisiniz. Siz pencerenizi temizleyince her şey daha güzel görünecek inanınbana. Bizim özümüz çok güzel Sadece zihinle hareket etmeyin, kalbinizide işin içine katın yeter. Kalple düşünülmeyen düşünceler sadece düşünce olmakla kalır.

Bence şu andan itibaren yeni bir başlangıç yapın. Kendinizi dinleyin, anlayın.Bir kahve molası verin, iç sesinizi dinleyin.Kalp sesinizi duyun, aldığınız nefese şükredin. Unutmayın ki; o sahip olduğunuz bedeni ayakta tutan ruhunuz. Ruhunuzuhissedin, ruhunuzubesleyin. Kendinize sorun;  sizin neye ihtiyacınız var ve bunu bulungerçekleştirirn. Çünkü siz mutlu olursanız herkesmutlu olur.

Maskesiz, saf, temiz, hatalarınıseven, geçmişini sevgi ile yanına alıp, kendiniaffedip, sevgi ile ileriye giden bir toplum olma yolunda, sevgi ile kalın…

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık