• 29 March 2019, Friday 15:37
FerhanYedilioğlu

Ferhan Yedilioğlu

SORUMLULUK BİLİNCİ

Derdinizle dalga geçin. En dibe indiyseniz sevinmelisiniz. Çünkü daha dibi yok. Muhakkak o noktadan sonra inanırsanız sabrederseniz bir şeyler değişecektir. Bulutlar bile karardıktan sonra yağmur yağar.

Her şey kişinin kendini değerli hissetmesi ile başlar. Bu hayat bizim ise o halde merkezde de biz olmalıyız. Kendine değer verirsen kendini tanımaya başlarsın. Ne istediğini anlarsın, eksiklerini fark edersin, başkalarının sözleri seni etkilemez. Gidecek yolunu bilirsin. Hayatındaki zorluklarda bahane aramazsın, suçlu aramazsın. Zorluğun haktan geldiğini bilir çözümü de onda ararsın. Bir şey yaparken karşılığını kuldan beklemezsin, kuldan karşılık beklemeyince hüsrana düşmezsin. Kendin için sorumluluklarını yerine getirirsin ve sen böyle olduğun sürece denize atılan taş misali bu yayılır gider.

İnsan değerini kendisibelirler. Bir sorunla karşılaşınca etrafı suçlayacağımıza o sorunu kendimizle birleştirip çözüm bulabiliriz. Eğer bir sorun tekrar ediyorsa bu kendimizle ilgilidir. Ve bunun sorumluluğunu almalıyız. En kolay şey sorumluluk almadan yaşadıklarımızın faturasını başkalarına kesmektir.

 

Hayat farklılıklarımızdan bir tablo yapabilirsek güzelleşir. Her farklı fikir doğru diye bir şey yoktur. Ama doğruyu bulabilmek içinde farklı fikirlere ihtiyaç vardır. Kişi yaşantısına ilk adım attığı an ailesi ile karşılaşır. Bazı aileler çocuğunun sorumluluk almasını destekler iken, bazıları ise hatayı başkalarına atmayı güzel bir davranış olarak çocuğa benimsetebilir.

Günümüze baktığımızda maalesef olumsuz bir davranışla karşı karşıya kaldığımızda başkalarını suçlamak normal bir davranış gibi görülüyor. Yine kolayına kaçmak işimize geliyor. Sorumluluk kelimesi, insanlarda bir baskı oluşturup korkutuyor. Kendi görevlerimizi kabullenmediğimizden sorumluluk bize, sıkılarakgönülsüz, mecburi yaptığımız bir davranış şekline dönüşüyor.

Aslında zor değil sorumluluk almak. Sabah bir çiçeğin sulanması, yere atılan bir çöpün kaldırılması, sokak hayvanlarına bir tas su konulması, bir annenin çocuğu ile ilgilenmesi, öğrencinin ders çalışması birer sorumluluk örnekleridir.

Sorumluluk sahibi olan kişi kendi görevlerinin farkındadır ve bunları yapmak içinde elinden geleni yapar. Sonuç ne olursa olsun, sonucu sahiplenir. Sorumluluk her şeyi kadere bağlamamamızı sağlar. Eğer her şeyi kadere bağlarsak sorumluluk almayız. Hayatımızdaki rollerde elimizden gelenin en iyisini yapıp, sonucun hesabını vermeye hazır isek sorumluluk kazanmışız demektir.

Sorumluluğu vermek biz büyüklerin görevidir. Sorumluluk, çocuğun ebeveyninden, okuldan, arkadaşından ve toplumdan öğrendiği bir değerdir. Burada bir cümle kullanmak istiyorum: ’’Eğer çocuklarımızın ayağına bir diken batıyorsa bu bizim ektiklerimizdendir ya da biçmediklerimizdendir. Yani sorumluluk bizdedir.’’Her çocuk işlenmeye hazır bir elmastır. Doğru ellerde doğru şekillenmesi önemlidir.

Şöyle bir gerçek de var;   ailenin çocuğa sorumluluk bilinci vermediğini varsayalım, öğretmeninde aile ile işbirliği sağlayamadığı için bu davranışı pekiştiremediğini de varsayalım. Pekiştiremediğini diyorum çünkü bir davranışın bireyde yerleşmesi için pekiştirilmesi gerekir. Pekiştirilmeyen davranış kaybolur veya önemini kaybeder. Aynen, tekrar yapmayınca öğrenilen bilgilerin zaman içinde unutulduğu gibi. Peki, soruyorum size; bu kişi sorumluluk almaktan muaf mı olacak?

Geçmiş, bugünkü yaşantınızın göstergesi olabilir ama, geleceği olacak diye bir şey yoktur. Geçmişten ders alıp geleceğinizi aydınlatabilirsiniz, hayatınıza şekil verebilirsiniz ve değişebilirsiniz, eksiklerinizi fark edip bunları artıya çevirebilirsiniz. Sonuçta her birey ne olursa olsun; kendi yaşantısından kendisi sorumludur.

Sorumluluk görev bilincinde olmayı gerektirir. Başkalarının haklarına saygılı olmayı gerektirir. Kendi davranışlarının sonuçlarına sahip çıkmayı gerektirir.

Hepimiz üzerimize düşen görevleri eksiksiz yaparsak, daha sağlıklı, mutlu, huzurlu bir toplumun temellerini atmış oluruz. ‘Tek başıma ben ne yapabilirim?’ diye düşünmeyelim. Toplumu oluşturan bireylerdir.

’’Hiçbir su damlası kendisini selden sorumlu tutmazmış. Ama deryalarda su damlalarından oluşur.’’Bir su damlası olup; huzurlu, sağlıklı, mutlu bireyler için derya oluşturmaya ne dersiniz? Sorumluluğunu bilen bireylerin oluşturduğu bir toplum için, sevgi ile kalın…

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık