Hamdi Topçuoğlu

Büyük Taarruz'un en dramatik olaylarından biri Çiğiltepe'de yaşanmıştır. Yarbay Reşat komutasındaki 57. Tümen Çiğiltepe' yi düşmandan temizlemekle görevlidir.

Tepenin bir an önce alınması savaşın kaderi için çok önemlidir. Mustafa Kemal Yarbay Reşat'a telefon eder ve durumu sorar. Yarbay yarım saat içinde tepenin ele geçirileceğini söyler. Aradan yarım saat geçer tepe henüz alınamamıştır. Yarbay verdiği sözün ağırlığıyla tabancasını şakağına dayar ve tetiğe basar.

Tepe, 45 dakika sonra alınır ve askerlerimiz Sincanlı ovasına akar.

Şimdi Çiğiltepe'yi, ne o onur abidesi Yarbay Reşat'ı bilenler el kaldırsın desek, kaç kişi el kaldırabilir?

Ya o onurlu yarbayın, Tanzimat Edebiyatımızın üç devinden biri Ziya Paşa'nın oğlu olduğunu bilenimizin sayısı kaçtır?

Ne var ki;

"Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde"

beyitini, -Her ne kadar gereğini yapmasak da - bilenimiz çoktur?
Bu ülke Ziya Paşaların ışıkları, Reşat Çiğiltepe'lerin kanlarıyla kurulmuştur. Öyleyse siyasetçilerden de söz vermenin gereğini beklemek hakkımız olmalıdır.

Muğlalılar, adaylara ilçende ne yaptın, geleceğe senin adınla anılacak hangi eserleri bıraktın da büyükşehire talip oldun, diye sorar, soracaktır, sormalıdır da.

Bize soran olursa git, Usuluk mesire alanını, Cennet Koyu' nu, Gündoğan Cetili Burnu’nu, Değirmen Burnu’nu gör; buraları kimler talan etmiş, bir avuç Bodrum sevdalısı Bodrum'u paragözlerden korumak için çalışırken sen nerelerdeydin, ne ameldeydin, de; Kargı Koyuna devasa külliye yapanlarla aran nasıldı, diye sor deriz.

Stratejik planlar, yöneticilerin toplumsal bağıt metni; yol haritalarıdır. Siyasetçi, yeniden aday olurken, bu bağıt metninin hesabını verebilmelidir.

O halde her Muğlalının https://bodrum.bel.tr/…/BODRUM-BELEDIYESI-STRATEJIK-PLAN-20… linkini tıklayıp okuması ve verilen sözlerin ne kadarının yerine getirildiğini sorgulaması en azından çocuklarına karşı vicdan borcudur.

Kendi ilçesinde bezirgânlarla kol kola, canciğer kuzu sarması başkanlık yapanların Büyükşehirde kimlerle kol kola başkanlık yapacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok...

Aslında o bezirganlar için meselenin Muğla'da Ali'nin ya da Veli'inin kazanması  değil, onların sayesinde bin beş yüz kilometreye varan cennet kıyılarımızı teslim alma meselesi olduğunu çok iyi biliyoruz..

Bizim torunlarımıza bırakacağımız başka Muğla yok.

Cenneti, a’la yapmak isteyenleri başımızın üstünde taşırız; talan etmek isteyenlerle mücadele de boynumuzun borcudur.

Şimdi, Ziya Paşanın dediği gibi lafa değil; işe bakma zamanıdır.