- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 15 October 2019, Tuesday 17:01
- 4765 kez okundu
Feridun Hayati Ünüvar,
ABD'nin 2 yüzlülüğünü gördüğü halde, dünya arenasına çıkıp da tepki gösteremeyen, barışa değil savaşa destek veren, bizim seçtiğimiz ve vekilimiz dediğimiz RUH olmuş, RUHBANLIK yapan vekillerimiz var.
Bu güruhun varlığı, elbette bizleri çok üzüyor.
Bizleri üzen bir başka durum ise, yine bu vekil güruhunun içerisindeki kendilerini antiemperyalist ve devrimci gören, bir başka versiyonun da varlığı ve icraatları.
ABD'nin 3 başlıktaki tehditlerine karşı tepki gösteremeyen, Türkiye ve bölgemizde çevirdiği entrikalarını açıklayamayan.. konuşamayan bu ruhbanileşen vekillere ne demeli..?
Trump kalkmış, ''Kürt müttefiklerimizi terk etmedik'' diyor.
Avrupa ve dünyanın 4 bucağında yaşayan kürtler ve onları dinleyebilen yüz binler ise gösterileriyle, Türkiye'nin yaptıklarını protesto ediyor.
Peki, bizim Trump'a ve protestolara, cevap veren vekillerimiz oldu mu..?
-Evet oldu.
Hem de bir değil, bir çok.
Bunların çoğu, aslanlar gibi TV'lerimizde kükredi.. hoca oldu, üfledi.
Her gün sana-bana, Türkiye televizyonlarından ha bire fetva veren ve bizleri ruhlar aleminde yaşatmaya çalışan bu güruhların, kendi çıkarları ve koltukları uğruna bizleri nasıl şartlandırdıkları ve bizleri de kendileri gibi nasıl düşünmeye zorladıkları aşikar ve ortada.
Sermayedarların çıkarlarına hizmet edecek bir anlayışla, kendi koltuk ve ikballeri için, kendileri gibi düşünmeyenleri 'hain' olarak ilan etme ortamını da hazırlamaları elbette çok manidar ve düşündürücü.!
Kendi koltuklarını düşünen bu ruhbanilerin böyle bir amaçları yok ise ; bize anlattıklarını çıkıp İngiliz BBC'sinde İngilizce, ya da Alman kanalı ZDF'de Almanca konuşup anlatırlar ve sayıları da bir hayli fazla olan bu vekiller dünyanın 4 bir yanına dağılarak bir dünya insanı olduklarını gösterirler.. ve dünyanın 4 bir yanında Türkiye aleyhine yapılan gösterilere kulak tıkamayıp sessiz kalmazlar ve yapılması gereken ne ise onu yapıp, Trump'a da.. dünyaya da gereken cevabı verirlerdi.
Komşularımızda, Türkiye'de ve dünyanın 4 bir bucağında yaşayan kürtleri bağrına basan ve kürtlerle senelerdir kardeşçe yaşayan Türkiye, kürtlerin dünyanın her yerindeki çığlıklarına neden kulağını tıkıyor ve bunları teröristlere yardım ve yataklık yapan insanlar gibinitelendiriyor, kürtlerive tüm dünya ülkelerini karşısına alıyor..?
Vekillerimiz bu gelişmelere duyarsız mı kalmalı ..?
Konu neden Meclisimize getirilip, müzakere edilmiyor..?
Bize üfleyen vekiller neden Trump'a :
- be hey gafil, senin müttefikimiz dediğin kürtlerle biz ; yan yana, iç içe, kucak kucağa yüz yıllardır birlikte yaşıyoruz.. ve kardeşten de öteyiz.
-Sen nasıl gelip de, bizi birbirimize kırdırırsın..?
-Be hey katil..! Be hey baş terörist..! Defol git yurdumdan, bölgemden, Ortadoğudan.
Kürtlerle esas dost, kardeş, komşu, akraba benim. Yeter bizi birbirimize düşman ettiğin..
.. diyerek, üflemiyor..?
İlginçliği kadar absürt olan bir şey de, Türkiye olarak biz;bölge ülkeleriyle ve özellikle Kürt gruplarla oturup konuşmamamız ve kendi göbeğimizle uğraşmamız..!
Hani, kardeştik..?
Yoksa biz, kürtlerle kardeş değiliz de, yalan mı söylüyoruz..?
Elbette, insanlar ve komşular arasında anlaşmazlıklar olacaktır.
Ve bunun çözüm yolu, oturup konuşmaktır.
-Ne demişler..?
'' İnsanlar, konuşa konuşa
Hayvanlar, koklaşa koklaşa'' anlaşırlar.
Siz bir vekil olarak, oturup konuşacaksınız efendim.
Her şeyi konuşup, müzakere edeceksiniz.
Yönettiğiniz insanların ne istediğini anlayıp, ne yapacağınızı tartışacaksınız.
Terörist kim ya da kimler..? açıklık getireceksin efendim.
Bize terörist Fetö hainini vermeyen ve Türkiye'de şimdiye kadar bir çok darbe tezgahlayan ve dünyanın bir çok ülkesinde sorun yaratarak savaş çıkartan ve silahlarını satarak halkları birbirine kırdıran ABD'nin tutumunu ve onunla müzakerelerini anlatacaksın.
Kısacası, ABD'nin teröre yardım ve yataklık yapıp yapmadığını, terörist olup olmadığını milletine açıklayacaksınız.
Vekilimizsiniz.
İnsanları savaştırarak sorunları çözmeyeceksiniz..
Yürekli olacaksınız..
Savaşlara karşı çıkacaksınız.
Neden korkuyorsunuz..?
Sayın ruhban vekiller..!
Hangi partiden olursanız olun, bakın siz barışı savunmayıp da.. uzlaşı kültürünü geliştirip barışı konuşamayıp da.. ruhbanlık yapıp ve tarafları da konuşturmayınca, ülkemiz ve bölgemiz; ajanların, kışkırtıcıların, silah tüccarlarının, canilerin cirit attığı bir otlak haline geldi ve gelmeye devam ediyor.
Bu otlakta artık; yalnız inekler ve atlar değil, kurtlar ve itler de cirit atıyor.
Burada, barınmayan hayvan kalmadı.
Kiralanmış teröristlerin bireyselinden tutun, şirketleşmiş.. kurumsallaşmışına kadar her türlüsü, arkasında devletleriyle birlikte bu otlaktalar.
Vahşetleriyle sağladıkları rahatlıktalar ve de yayılıyorlar.
Bizi de yanlarına, suç ortağı olarak çağırdılar ve çağırıyorlar.
Biz de gittik ve günah keçisi, biz olduk. Şimdi bütün suçu bize yüklüyorlar.
İç ve dış güvenliğimiz konusunda da, haklıyken, haksız olduk..!!
Onların yanına gitmemeli ve oyunlarına gelmemeliydik.
Bu şer guruplarının başını tutan ve yöneten ABD, AB, İsrail ve sömürücü emperyalist sermaye, besleme silahlı militanlarıyla; PKK'sı dahil, bütün terör örgütlerinin hepsini kollayıp kullanıyor ve bölge halklarını da yıllardır birbirine kırdırıyor.
Bunları bilmeyenimiz var mı..?
Özetle, seçilen ruhban olmuş kimi vekiller..!
Ruhbanlık halinizi bi tarafa bırakınız.
ABD'nin İsrail payandalığıyla Ortadoğu'ya yerleştiğini ve kıçını Ekvator'un sıcak kumlarına gömüp bölgeyi sömürdüğünü ve buralardan gitmek istemeyip buralardaki anlaşmazlıkları daha da körükleyip Türkiye'yi de Suriye bataklığına çektiğini.. görmüyor musunuz..?
Görüyorsanız, oturup ;
-başta Suriye'nin Esat efendisiyle..
-bölge ülkeleriyle ..
- bölgede devleti olmayan halkların temsilcileriyle..
biraraya geliniz ve savaşı durdurarak müzakerelerle, ülkemizde ve bölgemizde güvenliği ve istikrarı sağlayınız.
Siyasal olan sorunlarımızın çözümünü, cephelerde savaş ve silahla değil, siyaset yoluyla kurumlarda, çözmeye çalışınız.
Hepimiz biliyoruz ki şiddet, şiddeti doğuruyor ve savaş, hiçbir zaman sorunun çözümü olmuyor.
Sorunların BARIŞ yoluyla çözülmesi umuduyla, tüm okuyucularıma sevgiler.
13.10.2019
-
05.02.2024 SİYASET ve SİYASETÇİLERİMİZİN AYNASI.
-
20.01.2024 HRANT DİNK'İ ANARKEN..
-
02.01.2024 Krizde olan Burjuva Hukuk'u değil, CHP ve Emekçiler..!
-
22.12.2023 MECLİS'TEKİ DİL HOKKABAZLIĞI..!
-
09.12.2023 KRİMİNAL SERMAYE ve GAZZE.
-
06.11.2023 CHP KURULTAYI'NDAN, NE ÇIKAR..?
-
25.10.2023 SÖMÜRÜ SAVAŞLARINA KARŞI, SINIFSAL MÜCADELE..!
-
26.09.2023 CUMHURİYET'İN 100. YILI, NASIL KUTLANACAK ?
-
11.07.2023 CHP MÜZE'de, DAHA İTİBARLI OLMAZ MI ?
-
21.11.2022 İRAN’DAKİ MÜCADELENİN AMACI, “SARIK DEVRİMİ” ????OLMASIN..!
-
30.09.2022 SİYASİ DURUŞUN ve BELİRSİZLİĞİN ORTADAN KALDIRILMASININ ÖNEMİ ÜZERİNE.
-
01.09.2022 SİYASET İŞPORTACILARINI İFŞA ETMEK, TOPLUMSAL YAŞAMA KATKI SAĞLAYAN, SOSYALİST BİR DAVRANIŞTIR..!
-
22.02.2022 6 'LI GANYAN'ın, demokrasi OYUNU..!
-
16.01.2022 ENES, İNTİHAR ETMEKLE ÇOK YANLIŞ YAPTI.
-
21.12.2021 MARAŞ KATLİAMI ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ.
-
27.11.2021 TÜRKİYE'deki KEMALİST DEVLET ANLAYIŞI, YIKILMALI MI..?
-
26.10.2021 DOSTLAR, 83 SENE ÖNCEKİ ATATÜRK’Ü ANLATTILAR…!
-
04.10.2021 Hetero-siyasallar..! SİSTEMLER-KURUMLAR, PARTİLER-LİDERLER, SEÇİMLER-SEÇMENLER ve YÖNETİMLER.
-
20.08.2020 IRKÇILIK, YABANCI DÜŞMANLIĞI ve AYRIMCILIK, bir İNSANLIK SUÇUDUR..!
-
08.08.2020 Medeni Kanuna rağmen : KÜÇÜK KIZ ÇOCUĞUNU EVLENDİREN ZİHNİYETİN, TÜRKİYE’DE NEDEN ve NASIL ZEMİN BULDUĞUNU, DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ.?
-
31.03.2020 Seçtiler, yerdiler, üzdüler beni
-
14.03.2020 ÖĞÜNEN ERKEKLERİN, DÖĞÜNEN KADINLARI..!
-
19.02.2020 ŞEYTANA KARŞIYIM. ŞATO'YA, SARAY'A DEĞİL.
-
20.01.2020 TAKTİR ETME, TAKTİR EDİLME NASIL BİR DUYGU ..?
-
26.02.2019 MÜLTECİ DEĞİL, BİLİNÇSİZ UCUZ İŞ GÜCÜ
-
30.01.2019 VENEZUELA'DA, ABD KIŞKIRTMASI ve PLANIYLA, KALKIŞMA VAR..!
-
23.01.2019 Hrant'ı anıyoruz
-
21.01.2019 DÜŞÜNCE ve İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
-
17.02.2018 Kıvranıyoruz
-
04.01.2018 Kelimelerin gücü …
-
30.08.2017 Unutulmasın
-
30.06.2017 ‘Adalet Yürüyüşü’nü eleştirmek ve yorumlamak
-
09.03.2017 Alamanya, gardaşımı niye geri vermiyor?..
-
13.01.2017 Hamaset istemiyor, Çözüm istiyoruz!..
-
13.12.2016 Bilinçsiz yaşamak, kullanmak ve kullanılmak..!
-
21.09.2016 Taze Kan
-
07.09.2016 3 Erk, Abdest ve Siyaset
-
05.09.2016 Dünya Barış Günü
-
26.08.2016 Kan kültürü ile yönetilmek istemiyoruz!
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.