Vedia Maral

ÖNDER’in Notu: “İçinde ‘Milas’ geçen kitaplar”, Vedia Maral arkadaşımızın hazırladığı ve 2019 yılında yayınladığımız bir dizi idi. Sonuncusu (19) ibaresini taşıyordu.. Uzunca bir süre aradan sonra, bu diziyi 20. Kitapla sürdürüyoruz.

NİGAR OKYAY

SUS DAĞI

(Arkadaş Z.Özger Şiir Ödülü 2005

Jüri Özel Ödülü)

Hazırlayan: Vedia MARAL

 

 

 

‘hep tersi düşünülmüştür ama bence

Kentler şairlerini hak etmelidir’

Murathan Mungan

 

 

BİR ŞAİRİN KENTİ

 

Nigar Okyay, 1975 yılında Milas’ta doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde lisans eğitiminden sonra, hukuk eğitimini tamamladı. Wesvese, Üç Nokta, Yazılıkaya isimli dergilerde şiirleri yayınlandı. Arkadaş Z.Özger Jüri Özel Ödülü’ne (2005) layık görülen şiirleri ‘sus dağı’ (2006) ismi ile kitaplaştı.

 

ŞAİRİN ŞİİRİ..

 

Çıraklığı öncede bırakmış, genç yaşta usta işi şiirler yazmış.

Şiirleri insanda buruk bir duygu içinde yarıda kalmış, yarım kalmışlık duyguları bırakıyor.

Yalındır sözcükleri, çağrışıma gebe basit deyişlerle gelir. Kalbe oturur. Acısı yaralar ama arabesk değildir.

Bir yenilik varlığını hissettirir, o hissedilendir Nigar Okyay şiiri.

Yazımıza dahil olmaya sebep ‘Sodra dağında üç baykuş’ şiirinde aşkla ilgili çok radikal bir deyiş var. ‘ateşin yabani kökleridir aşk dokunalım’. Dokunsan ateşsin, dokunmasan bir hiç. Hangisi daha iyi. Ateşte dönen pervaneler gibi yansakta, ateş olsakta, yine de iyidir hiç olmaktan. Nice

Artık lafımızın yerini şiir alsın.

Ve söz şiirde.

 

 sodra dağında üç başkuş

 

 denizin sütninesi geliyor dinle

 gürül gürül akıyor bir nehir

 saz yatağında

 

 dereler dünkü çocuk

 gözleri tuz rengi perileri

 topluyor bataklığa

 yürürkenki müziği duyuluyor

 deniz kestanelerinin

 

 kınalı barbun ayıklıyor kadınlar

 çardağın nefesine karışıyor

 köpek ve bilezik sesleri

 gölgeden ve örümcekten ilham alıyor

 sepet örücüsü

 

gerildikçe geriliyor

anlamın ince ipi

çekip, gidelim hadi!

kuruyan yerlerine toprağın

utanmayalım geceden

böcekleri dansa kaldıralım

ateşin yabani kökleridir aşk

dokunalım!

 

kuşların susuzluğu içindir

kabukları yağmurun

elmas her yere varabilir ancak

huyunu değiştiremez tabutun

 

sodra’da üç baykuş ötse

yüreği kabarır tarla kuşunun.