- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 04 June 2018, Monday 19:20
- 4493 kez okundu
Gülten ÜNAL - Uzman Klinik Psikolog
www.terapiadanismanlik.com
Düzenli işeme ve dışkılama alışkanlığı, bir yandan çocuğun kaslarının ve sinirlerinin olgunlaşması, diğer yandan uygun zamanda başlatılıp uygun yöntemlerle sürdürülen eğitimle kazanılmaktadır.İşeme kontrolünün sağlanması, beklenen yaşta istemsiz ve uygunsuz idrar boşaltılmasının devam etmesi enürezis olarak tanımlanır.Enürezis terimi, Yunanca idrar yapmak anlamına gelen “enourein” sözcüğünden gelmektedir.Çocukluk çağında en sık karşılaşılan rahatsızlıklardan biri olan enürezis ile ilgili yapılan çalışmalar, ülkemizde yaklaşık her yüz çocuktan on üç ile yirmisinin bu durumdan etkilendiğini bildirmektedir. Hem çocuk hem de ailesi için ciddi sıkıntı kaynağı olan enürezisin ortaya çıkışında bedensel, ruhsal ve sosyal nedenler rol oynayabilmektedir.
Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından hazırlanan Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı’nda (DSM-V) enürezis’e ait tanı kriterleri aşağıdaki gibi belirlenmiştir:
1.Yatağa ya da giysilere, istemli ya da istemsiz olarak tekrarlayan biçimde idrar kaçırma,
2.Bu durumun en az haftada iki kez ya da ardışık üç ay boyunca tekrar etmesi ya da klinik olarak belirgin bir sıkıntıya ya da sosyal, akademik alanlarda işlevsellikte bozulmaya neden olması,
3.Kronolojik yaşın en az beş olması (ya da buna eşdeğer gelişim düzeyine sahip olma),
4.Alt ıslatma davranışının (diüretik, antipsikotik ya da SSRI gibi) bir maddenin fizyolojik sonucu olarak ortaya çıkmamış olması.
Bu davranış, bir maddenin (örn. İdrar söktürücü, antipsikotik bir ilaç) ya da diyabet gibi başka bir sağlık durumunun fizyoloji ile ilgili etkenlerine bağlanamaz.
Enürezis’in, sorunun ortaya çıkma zamanına ve şekline, idrar kaçırmanın günün hangi zamanında gerçekleştiğine göre farklı sınıflandırmaları yapılmaktadır.
Primer (Birincil) Enürezis- İdrar kontrolünün doğumdan itibaren 5 yaşına kadar ve 5 yaşından sonra henüz gelişmediği durumlara birincil enürezis denilmektedir. Birincil enürezis grubundaki çocukların düzenli olarak kuru kaldığı dönemler hiç olmamıştır. Yapılan çalışmalar, enürezis tanısı alan çocukların çoğunluğunun primer enürezisi olduğunu göstermektedir.
Sekonder (İkincil) Enürezis- Geçmişte mesane kontrolü kazanıldığı ve en az altı aylık kuruluk sürecinin sağlandığı bir dönemden sonra ortaya çıkan altına kaçırma durumları ikincil enürezis olarak adlandırılmaktadır.
Enürezis Nokturna- Yalnızca gece uykusu sırasında idrar kaçırma durumu olarak tanımlanmaktadır.Enürezis vakalarının yaklaşık % 80’i enürezis nokturnadır.
Enürezis Diürna- Yalnızca çocuğun uyanık olduğu gündüz saatlerinde meydana gelen idrar kaçırma durumudur.
Enürezis Continue- Karma enürezis olarak da adlandırılan hem gündüz hem de gece idrar kaçırmanın olduğu durumlardır.
Tek başına altına kaçırma durumu, her zaman ruhsal bir zorluk yaşandığı anlamına gelmemektedir. Gerekli bedensel, zihinsel ve duygusal olgunluğa ulaştığı halde altına kaçırma durumu devam eden çocuklar için öncelikle çocuk doktoruna başvurulması ve olası bedensel nedenlerin değerlendirilip elenmesi sonrasında çocuk ruh sağlığı uzmanlarına başvurulması gerekmektedir.
Bedensel olmayan ve ikincil olarak gelişen altına kaçırma durumlarında problemin kaynağı bir takım psikolojik etkenler olabilmektedir. Anne-çocuk ilişkisinde gerginlik, erken ve baskıcı tuvalet eğitimi, kardeş kıskançlığı, korkular, travmatik yaşantılar, şiddetin bir ceza yöntemi olarak kullanılması, anne-babadan ayrılma gibi yaşam olayları bu etkenler arasında sayılabilir.
Enürezisin tedavisinde iki temel yaklaşım bildirilmektedir. Bunlar, ilaç tedavisini esas alan farmakolojik tedaviler ve çoğunlukla davranış şekillendirmeye yönelik olan davranışçı terapi yöntemleridir.
Davranışçı yöntemlerin temelinde çocuğun kuru kaldığı zamanlarda ödüllendirilmesi; alt ıslatmanın gerçekleştiği durumlarda ise davranışının sorumluluğunu alması yer almaktadır.Enürezis tedavisi sürecinde ailenin tutumu da tedavi seyrini etkileyen önemli faktörlerden bir tanesidir.Süreçte ailelerin azarlama, küçük düşürme, utandırıcı cezalar verme gibi tutumlar sergilemesinin altına kaçırma problemi yaşayan çocuklarda belirtilerin daha da uzamasına neden olduğu bilinmektedir.Sabırlı, anlayışlı ve bilimsel yöntemlerin kullanıldığı bir yaklaşım, sorunun daha kısa sürede çözülmesine yardımcı olacaktır.
(www.terapiadanismanlik.com)
-
25.06.2018 Öğrenme Güçlüğü
-
28.05.2018 Şizofreni nasıl bir bozukluktur?
-
21.05.2018 FOBİLER
-
14.05.2018 Alkol Bağımlılığı
-
07.05.2018 Uyku ve uyku ile ilişkili bozukluklar
-
05.05.2018 Uyku ve uyku ile ilişkili bozukluklar
-
16.04.2018 Ne zaman Otizmden şüphelenmeliyiz?
-
09.04.2018 Dizilerin çocuklar üzerindeki etkisi
-
02.04.2018 Sınav Kaygısı
-
26.03.2018 Panik Atak belirtileri ne anlama gelir?
-
19.03.2018 Oyun Terapisi
-
12.03.2018 Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB)
-
05.03.2018 Okul Öncesi Dönemde Gelişim Takibi
-
19.02.2018 ‘Geleneksel Zekâ’ anlayışından ‘Çoklu Zekâ’ anlayışına …
-
12.02.2018 Zeka nedir?
-
05.02.2018 Bilgisayar Oyunu Bağımlılığı
-
29.01.2018 “Çocuğum tuvalet eğitimine hazır mı?”
-
22.01.2018 ‘Tuvalet Eğitimi’ sürecinin kişilik gelişimine etkisi
-
15.01.2018 Anoreksiya Nervoza
-
08.01.2018 Yetişkinlerde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
-
02.01.2018 Yeni yıl, Yeni başlangıçlar …
-
25.12.2017 Yaşamın acı gerçeği Ölüm ve Yas
-
18.12.2017 Çocuklarda akran ilişkilerinin önemi
-
11.12.2017 Kaygılarımız ve Korkularımız
-
04.12.2017 Çocuğun yaşamında oyunun önemi
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.