- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 06 Şubat 2020, Perşembe 23:41
- 639 kez okundu
Artık şunu kestirmeden söylemek gerekiyor.
Bize aldanmayacak, yanılmayacak, akşamdan düşündüğünü kimseye sormadan, danışmadan, görüşmeden sabaha hayata geçirmeyecek, devletin kuruşunu yerine harcayacak, ayağını yorganına göre uzatacak, harama giden tüm yolları kesecek ve dini siyasete alet etmeyecek bir iktidar lazım.
O iktidar ki, Anayasaya sadık kalacak, yasaları aklına estiği gibi değiştirmeyecek, devletin yetişmiş bürokratlarını kapıya koyup, liyakatsiz yandaşlarını işbaşına getirmeyecek, yargıya ve orduya müdahele etmeyecek, her sokağa Üniversite açmak yerine gerçek Üniversitelere ve gerçek bilim adamlarına hürmet edecek. Çakma demokrasilere, çakma yönetim modellerine, çakma basına prim ve yüz vermeyecek bir iktidara, hele şu sıra öyle ihtiyacımız var ki..
O ihtiyacımız olan yönetim, plansız programsız iş yapmayacak, Devlet Planlamaya sormadan adım bile atmayacak, harcadığı her kuruşun hesabını (zamanım yok) diye vermekten kaçmayacak. Öyle milli eğitimi molla eğitimi gibi anlamayacak, diplomalı işsizler yetiştirmek yerine, ülkenin ihtiyacı olan insanları eğitmeye ağırlık verecek, halkı tembelliğe değil çalışmaya zorlayacak, oy
gelecek diye sosyal yardımları tembellik primine dönüştürmeyecek bir iktidara muhtacız.
Ayakları baş haline getirmek, hiç bir ülkeye fayda sağlamaz. Bakın ileri ülkelere, iktidara geleceğim diye seçkin ve saygın kadrolarını alaşağı edip, ilgisiz ve bilgisiz yandaşları rüyalarında bile göremeyecekleri makamlara oturtanları göremezsiniz. Yaşadığımız yüzyılda hiç duydunuz mu Genelkurmay Başkanını, önemli generallerini, değerli rektör ve profesörlerini kumpaslarla, gizli tanıklarla hapseden bir ülkeyi? Demokratik haklarını kullanmak isteyenlere, eyleme kalkışmamaları kaydıyla her yerde izin veriliyor, müsamaha ediliyor. Böyle bir hogörüye, böyle bir demokrasiye saygıya hasretiz. Milleti böyle bir hasretle ahirete yolcu etmeyecek bir iktidar özlenmez mi?
Her şeyi bilen bir yöneticiye ihtiyacımız yok. Zaten henüz yeryüzüne her şeyi bilen bir kimse de gelmiş değil. Bizim konusunu iyi bilen, onun eğitimini almış, iyi yetişmiş uzmanlara ihtiyacımız var. Ukalası çok bir topluma sahip olmak iyi bir şey değil. Bilgili ve iyi yetişmiş insanı çok bir topluma muhtacız. Ayrıca çok konuşan, her konuda konuşan, başkalarına söz hakkı tanımayan, dediğim dediktir inadındaki kişiler, küpüne zarar veren keskin sirkeden öteye gidemezler. Oysa bizim sakin, mütevazi, efendi görünüş ve tabiatlı idarecilere hasretimiz kabardı. Millet açken o tok yatmayacak, ülkenin onca iyi yetişmiş insanı dururken o, eşini dostunu, akrabalarını işe almayacak, haksızlığa, zulme ve iftiraya uğrayan insanlara kol kanat gerecek idarecileri hepimiz aramıyor muyuz?
İnsanca, çağdaş ve uygarca yaşam isteği suç olmamalı. Kimse kimsenin fikrine, hayat tarzına, inançlarına, giyim kuşamına, kaç çocuk sahibi olacağına, kaç yaşında evleneceğine filan karışmamalı. Bunu sağlayacak bir iktidara sahip olmak istemez miyiz? Bizim istediğimiz iktidar, bu ülkeyi yoktan var edenlere, Atatürk’ümüze, silah arkadaşlarına, bu ülkeye hizmet eden büyüklerimize saygılı davranmalı, Atatürk ilke ve inkilaplarını, kurumlarını yok etmeye çalışmak yerine, onları titizlikle korumalı, yıkıcı değil yapıcı bir yol izlemelidir.
Köylere ve köylülüğe zarar vermeyen, Türk tarımını ve hayvancılığını çökertmeyen, topraklarımızda rahatça üretebileceklerimizi ithal etmeyen, yok yerli otomobil, yok kanal Istanbul diye diretmeyen, paralarımızı çarçur etmeyen, devleti israftan, lüks ve ihtişamdan kurtaracak bir iktidar düşlüyoruz artık. O iktidar islam ülkelerinde at koşturmayı değil, milli sınırlarımızda kuş uçurtmamayı hedeflemeli, tarihi ve güçlü Türk ordusunu paralı askerlerden oluşan bir kuvvete dönüştürmemelidir. Bizim kahraman ordumuz, her belayı kolayca defedecek güçtedir. Yeter ki, siyasetçilerimiz fazla gölge etmesinler.
Yine öyle bir iktidarı özlüyoruz ki, akşamdan sabaha her şeye zam yapmasın. Milletin belini daha fazla bükmesin, mutfağındaki yangını körüklemesin. Öğretmene 4000 lirayı kafi görürken, bekçiye 5000 TL vermesin. Muhtarlara bir de yardımcı tayin etmesin, Maaşlara 3 kuruş zam yapıp, elektrik ve doğalgaz ile ulaşım ücretlerini üçe beşe katlamasın. Deprem paralarını başka yerlere harcamasın.
Saraylara masraf etmesin. İşsizliği memur kadrolarını şişirerek azaltmaya çalışmasın. Devlette gerçek tasarrufu yapıp bütçeyi rahatlatmak yerine, mali yükümüzü arttıracak yeni uçuk projeler üretmesin. Bizim özlediğimiz iktidar bu işte. Demokrasiyi rayına oturtacak, Parlamenter sisteme geri dönecek, tarikatları devletten temizleyecek, FETÖ’nün siyasi ayağını ortaya çıkaracak bir iktidarı istemek, özlemek de suç mu yoksa?
Böyle bir iktidara hasretiz de, şöyle bir muhalefeti de aramıyor muyuz yani? Laftan, iktidara cevap yetiştirmekten daha ciddi işlerle uğraşacak, milletin şikayetçi olduğu konularda yeni projeler üretecek, terörle ve dağdaki militanlarla flörtten vazgeçecek bir muhalefeti de özlemedik mi sanki? Anayasaya sadakati, Parlamento kürsüsünden edilen yeminlere sadakati iktidardan bekliyoruz da, muhalefetten beklemiyor muyuz? Milliyetçiliği ayaklar altına aldığını söyleyen bir iktidarla birleşen Milliyetçi muhalefet partisini görmezden gelebilir miyiz hiç? Nasıl Türkiye’ye yeni bir iktidar lazım diyorsak, yeni bir de muhalefet, en azından anlayışı da gerekmiyor mu?
Böyle iktidara böyle muhalefet demek yerine, taşları yerine oturtmaya çalışmak daha akıllıca bir iş olmaz mı?
Müslümanlığı tarikatların,yobazların, sapık fikirlere sahip din adamı müsveddelerinin anladığı ve anlattığı şekilde değil,kutsal kitabımız Kuran’ın emrettiği şekilde uygulayacak bir iktidar
MAKALEYE YORUM YAZIN

-
13.01.2021 İKTİDAR-BASIN İLİŞKİLERİ
-
08.01.2021 İNAT VE ISRARLA BAŞLANGIÇ
-
04.01.2021 YENİ BİR YILA YELKEN AÇARKEN
-
28.12.2020 İNATTAN VAZGEÇME GEREĞİ
-
24.12.2020 ÇEVREYE ANKARA ATEŞİ
-
22.12.2020 EKONOMİ VE DOĞANIN İNTİKAMI
-
16.12.2020 BU RÖNTGENE DİKKAT EDİN
-
07.12.2020 OKUYUCULARIMA AÇIKLAMA
-
06.12.2020 ŞAKA GİBİ YÖNETİM
-
01.12.2020 TURİZM BAKANI HAKKINDA
-
26.11.2020 TÜRKİYE İLE BODRUM’UN SORUNLARI AYNI
-
25.11.2020 BİR TUHAF BODRUM KIŞI
-
15.11.2020 ACI REÇETEYİ YAZARKEN
-
13.11.2020 İŞİN ŞAKAYA GELİR TARAFI YOK
-
20.10.2020 BEKİR COŞKUN ANISINA
-
18.10.2020 FARKLI BİR BODRUM’A DOĞRU
-
15.10.2020 YANLIŞTA ISRAR ETMEMELİYİZ.
-
05.10.2020 VAKİT GİDEREK DARALIYOR
-
23.09.2020 GÖKOVA KONTROLÜ
-
05.09.2020 SAĞLIK ALARM VERİYOR
-
02.09.2020 KISITLI DEĞİL KISITSIZ BAYRAMLARA
-
28.08.2020 GEÇMİŞ OLSUN BODRUM
-
24.08.2020 SU-YOLSUZLUK-ADALET
-
24.08.2020 DOĞAYI BİTİRİYORUZ
-
14.08.2020 PEMBE MASALLAR VE PEMBE PROJELER
-
07.08.2020 KORONA-OKULLAR-EKONOMİ VE TATİL
-
04.08.2020 65 YAŞ DİYANET VE CHP
-
27.07.2020 KIBRIS TÜRK’TÜR TÜRK KALACAK
-
21.07.2020 GÜNLÜK YAŞAM ŞİKAYETLERİ
-
20.07.2020 AYASOFYA-İKTİDAR VE MUHALEFET
-
12.07.2020 NEYE İNANACAĞIMIZI ŞAŞIRDIK
-
10.07.2020 PLAJLAR-İSKELE VE KOYLARIN GELECEĞİ
-
29.06.2020 KİTAP DÜNYASINDA GEZİNTİ
-
25.06.2020 BODRUM MÜZESİ’NİN HAZİN HALİ
-
21.06.2020 MASKE VE AÇIKLIK REJİMİ
-
15.06.2020 ESENGÜL VALİMİZİ UĞURLARKEN
-
09.06.2020 SADUN BORO'SUZ BEŞ YIL
-
08.06.2020 ÇEVRE NUTUKLA KORUNMUYOR
-
31.05.2020 NORMALE DÖNÜŞ GECİKMEMELİ
-
15.05.2020 AKILCI ÖNLEM İHTİYACI
-
11.05.2020 ÇEVRE VE İÇ TURİZM DİNAMİĞİ
-
24.04.2020 HALUK LEVENT’E DOKUNMAYIN BARİ
-
13.04.2020 TASARRUF YAPMAK VARKEN
-
12.04.2020 ORTAK AKIL İHTİYACI
-
07.04.2020 BODRUM’U MERAK ETMEYİN
-
06.04.2020 İNAT VİRÜSÜNE BULANMAK
-
13.03.2020 İÇ VE DIŞ VİRÜSLERE DİKKAT
-
08.03.2020 İÇ SİYASETTE ATEŞ KES GEREĞİ
-
01.03.2020 TÜRKİYE’NİN MENFAATİ İÇİN
-
27.02.2020 GERÇEKLER VE MUHALEFET
-
25.02.2020 HAYAT DEVAM EDİYOR
-
02.02.2020 KIZILAY KAN KAYBEDİYOR
-
24.01.2020 DENİZ TAKSİ GELİYOR
-
18.01.2020 MUĞLA’DAN BODRUM’A PROJELER
-
13.01.2020 GELECEĞİ İYİ PLANLAMAK GEREĞİ
-
06.01.2020 NASIL BİR TÜRKİYE?
-
01.01.2020 YENİ YILDA BODRUM
-
26.12.2019 YANLIŞLARI DÜZELTMEK MÜMKÜN
-
09.12.2019 BİR ÇAKARLI ARACINIZ EKSİKTİ
-
01.12.2019 BODRUM’DAN ÇIKAN DANS MİLLİ TAKIMI
-
27.11.2019 VERGİ Mİ TASARRUF MU?
-
22.11.2019 SUYU ARAYAN BODRUM
-
20.11.2019 HESAPSIZ KİTAPSIZ PROJELER
-
17.11.2019 DİKKAT KEÇİLER YEMESİN
-
08.11.2019 UFUKTA TASARRUF YOK
-
03.11.2019 KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK
-
22.10.2019 Ümmete değil millete sahip çıkma gereği
-
14.10.2019 BODRUM’DA DAVOS RÜZGARI
-
04.10.2019 CUMHURİYET-OSMANLI TAPU SAVAŞI
-
29.09.2019 BODRUM ÜZERİNE SOHBET
-
27.09.2019 50-60 YIL GERİYE GİTTİK
-
20.09.2019 Zurnayı sevdirelim, iyi de nasıl olacak bu iş? (1)
-
20.09.2019 BALIK BAŞTAN KOKAR
-
15.09.2019 BODRUM İÇİN ANKARA’YA
-
05.09.2019 CHP NE YAPMAK İSTİYOR?
-
23.08.2019 ŞİKAYET YERİNE ÇÖZÜMDE BULUŞMA
-
04.08.2019 IŞILAY SAYGIN VE MURAT DEDEMAN
-
02.08.2019 YANGINLAR-DOĞA SEVGİSİ-GENÇLERİMİZ
-
29.07.2019 GÜZEL HABERLER GELİYOR
-
21.07.2019 KOMŞUDA DA İŞLER İYİ DEĞİL
-
19.07.2019 BİR TUHAF BODRUM
-
18.07.2019 BODRUM’DA KÜLTÜR SANAT VE ZEFİRYA
-
15.07.2019 BİR GARİP DEMOKRASİ
-
24.06.2019 DAĞ FARE DOĞURDU
-
20.06.2019 İNŞAATLA TURİZMİN SAVAŞI
-
14.06.2019 DÜNYA BİZİ KISKANIYOR
-
09.06.2019 BİZ SEÇİMİN PEŞİNDEN KOŞARKEN
-
24.05.2019 IHLARA VADİSİ-KAPADOKYA VE ÖTESİ
-
20.05.2019 KOLAYDAN BAŞLARSAK EĞER
-
20.05.2019 DEMOKRASİ VE MECLİSİMİZ
-
13.05.2019 BU SİSTEMİN ADI YOK
-
06.05.2019 Bodrum’un Acil İşleri…
-
29.04.2019 BİRLİKTE DOĞRULARA KOŞMA ZAMANI
-
26.04.2019 BÖYLE DÜZE ÇIKAMAYIZ
-
15.04.2019 SAYIMDAN ÖNEMLİ İŞLERİMİZ VAR
-
09.04.2019 BODRUM’DAN YÜKSELEN SES
-
05.04.2019 BODRUM’DAN ÖRNEK MESAJ
-
03.04.2019 SEÇİMİN RÖNTGENİ
-
01.04.2019 GELECEKTEN BEKLENTİMİZ
-
22.03.2019 BODRUM-KAŞ GİDİŞ GELİŞİ
-
18.03.2019 SEÇİM GÖZLEMLERİNE DEVAM
-
18.03.2019 SİYASET DİLİ VE DEMOKRASİ
-
12.03.2019 BODRUM’DA SEÇİM ÇALIŞMALARI
-
04.03.2019 SEÇİM ÖNCESİ BODRUM
-
02.03.2019 HAYALLER-GERÇEKLER VE BERAT
-
01.03.2019 BODRUM SİYASETİ
-
22.02.2019 DEVLET İMKANIYLA SEÇİM YARIŞI
-
13.02.2019 NEREDEN NEREYE TÜRKİYE