- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 07 Ocak 2020, Salı 9:21
- 936 kez okundu
Allah bu günleri aratmasın ama, daha iyi bir Türkiye’de huzur ve güven içinde yaşamayı iyice özledik.
Şartlar ne olursa olsun, ülkemizin karanlığı yeneceğine ve aydınlığa kavuşacağına ilişkin umudumuzu koruyoruz. Bunu nasıl becerdiğimizi hiç sormayın, koruyoruz işte. Nasıl olsa KDV’si yok, ÖTV’si yok, yeni vergi ihtimali filan da yok umudu korumanın.
Hiç kimse bizi, güzel bir Türkiye’yi düşünmekten, iyi yönetilmeyi özlemekten alıkoyamaz. Etkili, başarılı bir muhalefetimiz yok diye üzülmeyelim. Yumurta kapıya dayandı mı, o beğenmediğimiz muhalefet öyle harikalar yaratır ki, hepimiz şaşar kalırız. Geçmişe baktığımızda bunun çok çarpıcı örneklerine rastlayabiliriz.
İstediğimiz ve özlediğimiz Türkiye, vatanı için gözünü kırpmadan canını vermeye hazır milyonların ortak arzusudur. Vakit kaybetmeden nasıl bir Türkiye istediğimizi anlatmaya başlıyalım. Sağlam, ikide bir kurcalanmayan, paspas gibi çiğnenmeyen bir Anayasamız olmalı. Bu Anayasaya sadakat yemini edenlerler de sağlam olmalı ki, gözümüzün içine baka baka ihlal etmesinler maddelerini. Sağlam, yetkileri budanmamış, ülkenin geleceğinin tek kişiye bağlanmasına izin vermeyen bir Parlamento’ya sahip olmak istiyoruz. Öyle 600 kişilik filan değil, 200 kişiyi geçmemeli Parlamentomuzun üye sayısı. Hepsi kazançlarını mesleklerinden sağlamalı, ancak katıldıkları oturum başına sembolik bir ücret almalılar. Öyle iş takibi, ihale kovalama gibi şeyleri akıllarının ucundan bile geçirmemeliler.
Siyasi Partiler Kanunu ile seçim kanununu da hemen değiştirmeliyiz. Ülkenin bütünlüğünü, birlik ve beraberliğini düşünmeyen, teröre göz kırpan, insanımızı birbirine düşüren, demokrasiyi kendi çıkarlarına alet eden partileri de hayatımıza sokmamalıyız artık. Dini siyasete alet etmeye kesinlikle son vermeliyiz. Hem laik ülkeyiz diyeceğiz, hem de devlet yönetimini dini eğitim görenlere teslim edeceğiz. Bu yanlış işte..
Ehil, liyakatli, tecrübeli ve donanımlı kişilerce yönetilmek istiyoruz. Öyle siyasete yandaş, devleti hiç tanımayan, atandığı makamla uzak yakın hiç ilgisi olmayan bir takımın eline kalmamalı Türkiye. Anayasa Mahkememize güvenmeliyiz. Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay’dan eskiden olduğu gibi emin olmalıyız. Mahkemelerimizin gerçek adaleti sağladığından zerre kadar şüphemiz olmamalı. Öyle 8 kişiyi yaralayıp, doktorları bıçaklayıp, kadınları boğazlayıp serbest bırakılan suçluları görmek istemiyoruz. Yargıya da, polise de, üst düzey yetkili bürokratlara da güvenmek istiyoruz milletçe.
Dürüstlüğe hasret kaldık. Her yerden yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet iddiaları yükseliyor. Vergilerimizden harcanan her kuruşun hesabını görmek istiyoruz. Şeffaf politikaların izlenmesine ihtiyacımız var. Paramızın itibar adına oraya buraya harcanmasına, israf edilmesine, gösteriş ve şatafat için kullanılmasına razı değiliz. Kanal Istanbul’u ve mali kaynağı olmayan projeleri, inadı bir yana bırakarak hemen durdurmalıyız. Kerameti kendinden menkul danışmanlara değil, ülkenin değerli uzmanlarına, tecrübeli bilim adamlarına kulak vermeliyiz.
250 bin dolara vatandaşlık dağıtmayı hemen durdurmalıyız. Araplaşmanın korkunç sonuçlarını, insanımızı tedirgin eden boyutlarını artık fark etmeliyiz. 5 milyon Suriye’liyi geri göndermenin çarelerini süratle aramalı, Suriye bataklığında çırpınan Türkiyemizi, bu beladan mutlaka kurtarmalı, askerimizi 2000 kilometre ötedeki Libya’ya göndermenin ciddi hesaplarını, Ortadoğu liderliği gibi hayallerden vazgeçerek akıllıca yapmalıyız. Ayrıca her Müslüman ülkenin sıkıntısına, problemine, derdine koşacağız diye bir mecburiyetimiz yok. Bizim mecburiyetimiz, kendi sınırlarımızın güvenliğini sağlamak, kendi insanımızın huzur ve güven içinde insanca yaşamını temin etmektir.
Ordumuzun eski gücüne kavuşmasını, sivillerin askeri yönetme meraklarına son vermesini, askeri okulların ve askeri hastanelerin hemen açılmasını, tanınmaz hale gelen askerlik sisteminin vakit kaybetmeden eski haline getirilmesini, paralı askerliğe son verilmesini, silahı tanımadan terhis garabetinin durdurulmasını istemek, herhalde çok samimi bir arzudur. Askerliği batı ülkelerinin mantığına çekmek çok yanlış bir karar olmuştur. Her ülkenin şartları farklıdır, Türkler doğuştan asker bir millettir. Onların bu ölümüne askerlik anlayışını profesyonelleştirmek, ilerde telafisi çok güz zararlara yol açar. Askerin siyasete bulaşmasına mutlaka mani olmalıyız ama, dinin de siyasete bulaşmasının yollarını ustaca tıkamalıyız.
Milli eğitimimizi de dini eğitim fırtınasından korumalı, kurtarmalı, gençlerimizi müspet bilimlerin ışığında yetiştirmeliyiz. Deist ve ateist sayısındaki çok yüksek tırmanışın sebebini, dini eğitimin yetersiz olmasında değil, dinin ülke yönetimine bulaştırılmasında aramalıyız. Her sokağa Üniversite açmaktan vazgeçmeli, çok Üniversite yerine gerçek bilim üreten Üniversitelere odaklanmalıyız. Onca Üniversiteye hoca bulmakta zorlanıyor, önümüze geleni profesör yapıyor, bu yüzden ülkemize bolca yarım aydın yetiştiriyoruz. Yarım aydın tam cahilden çok daha tehlikelidir bilesiniz.
Tarımın da düzeltilmesini, çiftçilerimize destek olunmasını, tarımsal üretimin bilinçli bir şekilde arttırılmasını, ekilmemiş toprak ve işlenmemiş tarla bırakılmamasını da arzu ediyoruz. Her şeyi rahatça üretme imkanımız varken, gıdamızın çoğunu ithal etmemize de çok üzülüyoruz. Sağlıklı beslenmek, ilaçlı ve hormonlu gıdalardan uzak durmak, kanserden ölmemek istiyoruz. Bunları sağlamak özlediğimiz devletin görevi değil mi?
Aslında daha yazacak çok şey var ama, artık özetleri üzerinde durmalıyız. Ülkemize zarar vermeyecek bir demokrasi modelinde milletçe buluşmalıyız. Eyleme kalkışmadıkça düşüncelerimizi rahatca söylemeli ve yaymalıyız. Basın hürriyetine saygılı davranmalıyız. Milleti bölücü, ötekileştirici, ayırıcı davranışlardan kaçınmalıyız. Dış güçlerin oyununa gelmemeliyiz. Kardeşçe kucaklaşacağımız, yanlışlarımızı samimiyetle düzelteceğimiz ve nomalleşeceğimiz bir Türkiye istiyoruz. Kavgasız, gürültüsüz, hakaretsiz, akıllı uslu bir yaşam istemek suç mu? Eğer suçsa, böyle bir kutsal suçu gözümüzü kırpmadan her zaman işleyebiliriz.
Aklımızı başımıza toplayalım ve milletçe özlediğimiz Türkiye’yi yasaları zorlamadan ama vakit kaybetmeden devreye sokalım.
-
07.04.2021 DARBE KORKU VE ZEVZEKLİĞİ
-
05.04.2021 KIRMIZI SANA ÇOK YAKIŞIYOR
-
23.03.2021 AHH BODRUM VAH BODRUM
-
20.03.2021 NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE
-
16.03.2021 ÜRKÜTÜCÜ BİR TABLO
-
12.03.2021 EYLEM PLANININ EKSİKLERİ
-
08.03.2021 EYLEM PLANI HAKKINDA
-
03.03.2021 İNATA İNAT İNATÇILIĞI
-
02.03.2021 BODRUM İÇİN KOALİSYON
-
24.02.2021 MİLLETİN ŞEHİT GÖZYAŞI
-
16.02.2021 ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDEN ÖNCE
-
10.02.2021 BİR GENEL DEĞERLENDİRME
-
08.02.2021 ŞU MARİNALAR MESELESİ
-
01.02.2021 KIŞLIK BODRUM RÖNTGENİ
-
25.01.2021 AŞI VE KAPATTIĞIMIZ KURUMLAR
-
19.01.2021 SAĞLIK MI EKONOMİ Mİ?
-
13.01.2021 İKTİDAR-BASIN İLİŞKİLERİ
-
08.01.2021 İNAT VE ISRARLA BAŞLANGIÇ
-
05.01.2021 YENİ BİR YILA YELKEN AÇARKEN
-
28.12.2020 İNATTAN VAZGEÇME GEREĞİ
-
24.12.2020 ÇEVREYE ANKARA ATEŞİ
-
22.12.2020 EKONOMİ VE DOĞANIN İNTİKAMI
-
16.12.2020 BU RÖNTGENE DİKKAT EDİN
-
08.12.2020 OKUYUCULARIMA AÇIKLAMA
-
07.12.2020 ŞAKA GİBİ YÖNETİM
-
01.12.2020 TURİZM BAKANI HAKKINDA
-
27.11.2020 TÜRKİYE İLE BODRUM’UN SORUNLARI AYNI
-
25.11.2020 BİR TUHAF BODRUM KIŞI
-
16.11.2020 ACI REÇETEYİ YAZARKEN
-
13.11.2020 İŞİN ŞAKAYA GELİR TARAFI YOK
-
20.10.2020 BEKİR COŞKUN ANISINA
-
19.10.2020 FARKLI BİR BODRUM’A DOĞRU
-
15.10.2020 YANLIŞTA ISRAR ETMEMELİYİZ.
-
05.10.2020 VAKİT GİDEREK DARALIYOR
-
23.09.2020 GÖKOVA KONTROLÜ
-
05.09.2020 SAĞLIK ALARM VERİYOR
-
02.09.2020 KISITLI DEĞİL KISITSIZ BAYRAMLARA
-
28.08.2020 GEÇMİŞ OLSUN BODRUM
-
25.08.2020 SU-YOLSUZLUK-ADALET
-
24.08.2020 DOĞAYI BİTİRİYORUZ
-
14.08.2020 PEMBE MASALLAR VE PEMBE PROJELER
-
07.08.2020 KORONA-OKULLAR-EKONOMİ VE TATİL
-
04.08.2020 65 YAŞ DİYANET VE CHP
-
27.07.2020 KIBRIS TÜRK’TÜR TÜRK KALACAK
-
22.07.2020 GÜNLÜK YAŞAM ŞİKAYETLERİ
-
20.07.2020 AYASOFYA-İKTİDAR VE MUHALEFET
-
13.07.2020 NEYE İNANACAĞIMIZI ŞAŞIRDIK
-
11.07.2020 PLAJLAR-İSKELE VE KOYLARIN GELECEĞİ
-
29.06.2020 KİTAP DÜNYASINDA GEZİNTİ
-
25.06.2020 BODRUM MÜZESİ’NİN HAZİN HALİ
-
22.06.2020 MASKE VE AÇIKLIK REJİMİ
-
15.06.2020 ESENGÜL VALİMİZİ UĞURLARKEN
-
09.06.2020 SADUN BORO'SUZ BEŞ YIL
-
08.06.2020 ÇEVRE NUTUKLA KORUNMUYOR
-
31.05.2020 NORMALE DÖNÜŞ GECİKMEMELİ
-
15.05.2020 AKILCI ÖNLEM İHTİYACI
-
11.05.2020 ÇEVRE VE İÇ TURİZM DİNAMİĞİ
-
24.04.2020 HALUK LEVENT’E DOKUNMAYIN BARİ
-
14.04.2020 TASARRUF YAPMAK VARKEN
-
13.04.2020 ORTAK AKIL İHTİYACI
-
07.04.2020 BODRUM’U MERAK ETMEYİN
-
06.04.2020 İNAT VİRÜSÜNE BULANMAK
-
14.03.2020 İÇ VE DIŞ VİRÜSLERE DİKKAT
-
09.03.2020 İÇ SİYASETTE ATEŞ KES GEREĞİ
-
02.03.2020 TÜRKİYE’NİN MENFAATİ İÇİN
-
28.02.2020 GERÇEKLER VE MUHALEFET
-
26.02.2020 HAYAT DEVAM EDİYOR
-
07.02.2020 BİZE NE LAZIM?
-
03.02.2020 KIZILAY KAN KAYBEDİYOR
-
25.01.2020 DENİZ TAKSİ GELİYOR
-
18.01.2020 MUĞLA’DAN BODRUM’A PROJELER
-
14.01.2020 GELECEĞİ İYİ PLANLAMAK GEREĞİ
-
02.01.2020 YENİ YILDA BODRUM
-
26.12.2019 YANLIŞLARI DÜZELTMEK MÜMKÜN
-
10.12.2019 BİR ÇAKARLI ARACINIZ EKSİKTİ
-
02.12.2019 BODRUM’DAN ÇIKAN DANS MİLLİ TAKIMI
-
28.11.2019 VERGİ Mİ TASARRUF MU?
-
23.11.2019 SUYU ARAYAN BODRUM
-
21.11.2019 HESAPSIZ KİTAPSIZ PROJELER
-
18.11.2019 DİKKAT KEÇİLER YEMESİN
-
09.11.2019 UFUKTA TASARRUF YOK
-
04.11.2019 KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK
-
22.10.2019 Ümmete değil millete sahip çıkma gereği
-
14.10.2019 BODRUM’DA DAVOS RÜZGARI
-
04.10.2019 CUMHURİYET-OSMANLI TAPU SAVAŞI
-
30.09.2019 BODRUM ÜZERİNE SOHBET
-
27.09.2019 50-60 YIL GERİYE GİTTİK
-
20.09.2019 Zurnayı sevdirelim, iyi de nasıl olacak bu iş? (1)
-
20.09.2019 BALIK BAŞTAN KOKAR
-
16.09.2019 BODRUM İÇİN ANKARA’YA
-
05.09.2019 CHP NE YAPMAK İSTİYOR?
-
23.08.2019 ŞİKAYET YERİNE ÇÖZÜMDE BULUŞMA
-
05.08.2019 IŞILAY SAYGIN VE MURAT DEDEMAN
-
03.08.2019 YANGINLAR-DOĞA SEVGİSİ-GENÇLERİMİZ
-
30.07.2019 GÜZEL HABERLER GELİYOR
-
22.07.2019 KOMŞUDA DA İŞLER İYİ DEĞİL
-
20.07.2019 BİR TUHAF BODRUM
-
19.07.2019 BODRUM’DA KÜLTÜR SANAT VE ZEFİRYA
-
16.07.2019 BİR GARİP DEMOKRASİ
-
25.06.2019 DAĞ FARE DOĞURDU
-
20.06.2019 İNŞAATLA TURİZMİN SAVAŞI
-
14.06.2019 DÜNYA BİZİ KISKANIYOR
-
10.06.2019 BİZ SEÇİMİN PEŞİNDEN KOŞARKEN
-
25.05.2019 IHLARA VADİSİ-KAPADOKYA VE ÖTESİ
-
21.05.2019 KOLAYDAN BAŞLARSAK EĞER
-
20.05.2019 DEMOKRASİ VE MECLİSİMİZ
-
14.05.2019 BU SİSTEMİN ADI YOK
-
06.05.2019 Bodrum’un Acil İşleri…
-
30.04.2019 BİRLİKTE DOĞRULARA KOŞMA ZAMANI
-
27.04.2019 BÖYLE DÜZE ÇIKAMAYIZ
-
15.04.2019 SAYIMDAN ÖNEMLİ İŞLERİMİZ VAR
-
09.04.2019 BODRUM’DAN YÜKSELEN SES
-
05.04.2019 BODRUM’DAN ÖRNEK MESAJ
-
03.04.2019 SEÇİMİN RÖNTGENİ
-
02.04.2019 GELECEKTEN BEKLENTİMİZ
-
23.03.2019 BODRUM-KAŞ GİDİŞ GELİŞİ
-
18.03.2019 SEÇİM GÖZLEMLERİNE DEVAM
-
18.03.2019 SİYASET DİLİ VE DEMOKRASİ
-
12.03.2019 BODRUM’DA SEÇİM ÇALIŞMALARI
-
04.03.2019 SEÇİM ÖNCESİ BODRUM
-
02.03.2019 HAYALLER-GERÇEKLER VE BERAT
-
01.03.2019 BODRUM SİYASETİ
-
22.02.2019 DEVLET İMKANIYLA SEÇİM YARIŞI
-
14.02.2019 NEREDEN NEREYE TÜRKİYE
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.