- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 05 Eylül 2020, Cumartesi 11:04
- 4208 kez okundu
Koronavirüs, pandemi, covit 19 ne derseniz deyin, dünyanın başına bela olan bu salgın hastalık tırmanışını sürdürüyor.
Baştan iyi yönetilen ama sonradan kontrolden iyice çıkan salgın, ülkemizi ciddi biçimde zorlamaya başladı. Hastalığa yakalananların sayısı da çok artıyor, ölenlerin sayısı da... Hastaneler tıklım tıklım dolu, yoğun bakımlar yetersiz, hastalar eve yollanıyor artık. Kural tanımayan cehalet, önlemleri de etkisiz hale getirince, olanlar oldu işte...
Hükümet de ne yapacağını şaşırdı. Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık. Ama kontrol direksiyonunu elden kaçırdığını hepimiz görüyoruz. Düğünlerde halay çeken, asker uğurlayan, konserlere giden ve maske-mesafe tedbirlerine uymayan insanımızdan şikayet ediyoruz ama, bizi yönetenlerin sorumsuzluğuna ne demeli? Ayasofya’ya yüzbinleri yığıyoruz, Ahlat’ta ve çevresinde kalabalık törenler yapıyoruz, Giresun’da topladığımız büyük kalabalıkların üzerine çaylar atıyoruz. Oldu mu şimdi.? Örnek olması gereken yönetim böyle davranırsa, insanımızdan kurallara uymasını nasıl bekleriz? Zaten artık beklemiyoruz da...
Şimdi asıl korkumuz, yorgun ve bıkkın sağlık personelinin moralsizliği. Onlar canlarını dişine takarak çalışırken, doktorlar peşpeşe can verirken, bizler tüm tedbirleri tepetaklak eden bir davranış sergiliyoruz. Sağlık sistemimiz erozyona uğruyor, doktorlar havlu atarak peş peşe emekliliklerini isteyip ayrılıyorlar görevden. Rakam verip sizleri daha fazla korkutmayayım ama durum hiç de iyi değil. Görünen köy kılavuz istemiyor. Öyle şehir hastaneleri fotoğraflarıyla avutmayalım kendimizi. Sistem iyi olmadıktan, çökme emareleri gösterdikten sonra, binalar gösterişli olsa ne yazar.
Bunca fedakarlığa rağmen doktorlar ve sağlık personeli, kendilerine yapılan ödemelerdeki haksızlıklardan şikayetçiler. Bir uzman doktorun eline performans dahil ayda 8-9 bin lira ancak geçiyor. Akşama kadar 70-80 hastaya bakıyor. Üstelik ameliyatlara da girenleri var. Böyle bir çalışma temposundan ne doktor ne de hasta memnun. Sağlık personeli ise, kendilerine yapılan mali vaadlerin hiçbirinin yerine gelmemesinden yakınıyor. Morali bozuk bir sağlık kadrosuyla, salgının üstesinden nasıl gelebiliriz?
İstikrarsız bir yönetim modelimiz var. Çok sık karar değiştiriyoruz. Rüzgar nereden eserse, ona göre hareket ediyoruz. Salgın hastalıkla mücadelede tüm özel hastaneleri de devreye soktuk. Devlet özellere hasta başına 650 lira civarında bir ödeme yapıyordu. Geçenlerde bunu 44 liraya düşürünce, özel hastaneler korona’lı hastaları kabul etmemeye başladılar. Öyle ya, sadece doktorların giydikleri uzay adamlarına benzer giysileri için 300 lira harcayan hastaneler, buna yakın bir giyim masrafını da sağlık personeli için yapınca, isyan bayrağını çektiler. Doktor ve sağlık personelinin bu kıyafetleri günde en az iki defa değiştirdiklerini düşünürseniz, ortaya çıkacak maliyetin büyüklüğünü daha kolay anlarsınız.
Yönetim hastalarla mı uğraşsın, sağlam vatandaşların sorumsuzluğu ile mi boğuşsun, bunlar yetmiyormuş gibi çorbaya dönen sistemi kurtarmaya mı çalışsın, kararsızlık içinde bocalıyor. Bir de güvensizlik hakim ortalığa. Salgınla ilgili akşamları televizyonlarda açıklanan resmi rakamlara pek inanan kalmadı. Şehir efsaneleri alıp yürüyor, yok ölen sayısı beş misli fazlaymış, yok çok ölümüz varmış ama hükümet gizliyormuş bunları. Her kafadan bir ses çıkıyor artık. Açık rejim gölgelenince, gerçekler halktan gizlenince, şeffaf yönetim modeli tarihe karışınca, devlete olan inanç da çok büyük ölçüde zaafa uğruyor.
Halktan gerçekleri saklamamak lazım. Halka doğruları anlatmak lazım. Anlatırsak söylentiler kaybolur, şehir efsaneleri ve dedikodular ortadan kalkar. Kolay olanı yapmak varken biz zoru seçiyoruz ve gizli kapaklı yolu tercih ediyoruz. Hasta sayısı fazlaysa fazla, ölü sayısı çoğalıyorsa çoğalıyor. Bunları gizlemek, saklamak gerçeği değiştirmiyor ki.. Demokrasi açıklık rejimi diyoruz ama, bu rejimi de siyasi türbanla örterek tanınmaz hale getiriyoruz. Salgın hastalığın üzerine devlet-millet işbirliğiyle gidersek, işin içinden en az zararla çıkarız. Böyle bir işbirliğinin çimentosu, gerçekleri halka tüm açıklığıyla anlatmaktır.
Sağlık sistemi tehlikeye doğru dörtnala koşuyor. Öyle şeyler duyuyor ve öğreniyorum ki, üzülmemek mümkün değil. Siz hiç satılık veya kiralık doktor olabileceğini düşündünüz mü? Böyle şey olur mu demeyin, oluyor işte.. Özel hastaneler ihtiyacı olan doktorun kadrosunu Sağlık Bakanlığından değil, bakanlığın da içinde olduğu bir özel kuruluştan parayla satın alabiliyor veya kiralıyor. Kiralayan şirketin adı Nisa Danışmanlık, telefonu da 0-532-7340159. Örneğin çocuk hastalıkları uzmanlık alanının yan dalı olan neonatoloji doktoruna mı ihtiyacınız var, 2 milyon ödeyip alıyorsunuz kadroyu. Plastik cerrahının kadro fiyatı 1 milyon, beyin cerrahının 1,1 milyon, gastroenteroloji 950 bin, Fizik tedavi 600 bin. Hepsinin bir fiyatı var. Aylık kiralıklara gelince, acil tıp doktorunun kadro kirası 4-5 bin TL, neonatoloji 15 bin, gastroenteroloji 10 bin, nefroloji 8 bin, psikiyatri 5 bin, beyin cerrahi 5 bin, plastik cerrahi 5500 TL.
İnanılacak gibi değil ama şirketin adını ve telefonunu da verdim. İnanmayan arayıp sorabilir. Dedim ya, sağlık sistemimizde ciddi bir arıza var. Hala doktor saldırılarının önüne geçemiyoruz. Hala sağlık ocakları sistemini tam oturtabilmiş değiliz. Hala hastanelerimizde hayati doktor açıkları var ve biz tecrübeli ve uzman doktorlarımızın erken emekliliğini bir türlü önleyemiyoruz. Son olarak bir şey söylemek istiyorum, Bodrum’da belediyeye bağlı Gıda-İş şirketinde çalışan bir temizlik personelinin eline, toplu sözleşmelerle 8000 bin lira geçerken, uzman ve tecrübeli bir doktorumuza da 8000 lira veriyorsak eğer, sağlık sistemimizde büyük bir arıza ve çöküntü var demektir. Vakit kaybetmeden bu önemli konunun üzerinde ciddi bir şekilde durmalıyız.
-
07.04.2021 DARBE KORKU VE ZEVZEKLİĞİ
-
05.04.2021 KIRMIZI SANA ÇOK YAKIŞIYOR
-
23.03.2021 AHH BODRUM VAH BODRUM
-
20.03.2021 NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE
-
16.03.2021 ÜRKÜTÜCÜ BİR TABLO
-
12.03.2021 EYLEM PLANININ EKSİKLERİ
-
08.03.2021 EYLEM PLANI HAKKINDA
-
03.03.2021 İNATA İNAT İNATÇILIĞI
-
02.03.2021 BODRUM İÇİN KOALİSYON
-
24.02.2021 MİLLETİN ŞEHİT GÖZYAŞI
-
16.02.2021 ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDEN ÖNCE
-
10.02.2021 BİR GENEL DEĞERLENDİRME
-
08.02.2021 ŞU MARİNALAR MESELESİ
-
01.02.2021 KIŞLIK BODRUM RÖNTGENİ
-
25.01.2021 AŞI VE KAPATTIĞIMIZ KURUMLAR
-
19.01.2021 SAĞLIK MI EKONOMİ Mİ?
-
13.01.2021 İKTİDAR-BASIN İLİŞKİLERİ
-
08.01.2021 İNAT VE ISRARLA BAŞLANGIÇ
-
05.01.2021 YENİ BİR YILA YELKEN AÇARKEN
-
28.12.2020 İNATTAN VAZGEÇME GEREĞİ
-
24.12.2020 ÇEVREYE ANKARA ATEŞİ
-
22.12.2020 EKONOMİ VE DOĞANIN İNTİKAMI
-
16.12.2020 BU RÖNTGENE DİKKAT EDİN
-
08.12.2020 OKUYUCULARIMA AÇIKLAMA
-
07.12.2020 ŞAKA GİBİ YÖNETİM
-
01.12.2020 TURİZM BAKANI HAKKINDA
-
27.11.2020 TÜRKİYE İLE BODRUM’UN SORUNLARI AYNI
-
25.11.2020 BİR TUHAF BODRUM KIŞI
-
16.11.2020 ACI REÇETEYİ YAZARKEN
-
13.11.2020 İŞİN ŞAKAYA GELİR TARAFI YOK
-
20.10.2020 BEKİR COŞKUN ANISINA
-
19.10.2020 FARKLI BİR BODRUM’A DOĞRU
-
15.10.2020 YANLIŞTA ISRAR ETMEMELİYİZ.
-
05.10.2020 VAKİT GİDEREK DARALIYOR
-
23.09.2020 GÖKOVA KONTROLÜ
-
02.09.2020 KISITLI DEĞİL KISITSIZ BAYRAMLARA
-
28.08.2020 GEÇMİŞ OLSUN BODRUM
-
25.08.2020 SU-YOLSUZLUK-ADALET
-
24.08.2020 DOĞAYI BİTİRİYORUZ
-
14.08.2020 PEMBE MASALLAR VE PEMBE PROJELER
-
07.08.2020 KORONA-OKULLAR-EKONOMİ VE TATİL
-
04.08.2020 65 YAŞ DİYANET VE CHP
-
27.07.2020 KIBRIS TÜRK’TÜR TÜRK KALACAK
-
22.07.2020 GÜNLÜK YAŞAM ŞİKAYETLERİ
-
20.07.2020 AYASOFYA-İKTİDAR VE MUHALEFET
-
13.07.2020 NEYE İNANACAĞIMIZI ŞAŞIRDIK
-
11.07.2020 PLAJLAR-İSKELE VE KOYLARIN GELECEĞİ
-
29.06.2020 KİTAP DÜNYASINDA GEZİNTİ
-
25.06.2020 BODRUM MÜZESİ’NİN HAZİN HALİ
-
22.06.2020 MASKE VE AÇIKLIK REJİMİ
-
15.06.2020 ESENGÜL VALİMİZİ UĞURLARKEN
-
09.06.2020 SADUN BORO'SUZ BEŞ YIL
-
08.06.2020 ÇEVRE NUTUKLA KORUNMUYOR
-
31.05.2020 NORMALE DÖNÜŞ GECİKMEMELİ
-
15.05.2020 AKILCI ÖNLEM İHTİYACI
-
11.05.2020 ÇEVRE VE İÇ TURİZM DİNAMİĞİ
-
24.04.2020 HALUK LEVENT’E DOKUNMAYIN BARİ
-
14.04.2020 TASARRUF YAPMAK VARKEN
-
13.04.2020 ORTAK AKIL İHTİYACI
-
07.04.2020 BODRUM’U MERAK ETMEYİN
-
06.04.2020 İNAT VİRÜSÜNE BULANMAK
-
14.03.2020 İÇ VE DIŞ VİRÜSLERE DİKKAT
-
09.03.2020 İÇ SİYASETTE ATEŞ KES GEREĞİ
-
02.03.2020 TÜRKİYE’NİN MENFAATİ İÇİN
-
28.02.2020 GERÇEKLER VE MUHALEFET
-
26.02.2020 HAYAT DEVAM EDİYOR
-
07.02.2020 BİZE NE LAZIM?
-
03.02.2020 KIZILAY KAN KAYBEDİYOR
-
25.01.2020 DENİZ TAKSİ GELİYOR
-
18.01.2020 MUĞLA’DAN BODRUM’A PROJELER
-
14.01.2020 GELECEĞİ İYİ PLANLAMAK GEREĞİ
-
07.01.2020 NASIL BİR TÜRKİYE?
-
02.01.2020 YENİ YILDA BODRUM
-
26.12.2019 YANLIŞLARI DÜZELTMEK MÜMKÜN
-
10.12.2019 BİR ÇAKARLI ARACINIZ EKSİKTİ
-
02.12.2019 BODRUM’DAN ÇIKAN DANS MİLLİ TAKIMI
-
28.11.2019 VERGİ Mİ TASARRUF MU?
-
23.11.2019 SUYU ARAYAN BODRUM
-
21.11.2019 HESAPSIZ KİTAPSIZ PROJELER
-
18.11.2019 DİKKAT KEÇİLER YEMESİN
-
09.11.2019 UFUKTA TASARRUF YOK
-
04.11.2019 KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK
-
22.10.2019 Ümmete değil millete sahip çıkma gereği
-
14.10.2019 BODRUM’DA DAVOS RÜZGARI
-
04.10.2019 CUMHURİYET-OSMANLI TAPU SAVAŞI
-
30.09.2019 BODRUM ÜZERİNE SOHBET
-
27.09.2019 50-60 YIL GERİYE GİTTİK
-
20.09.2019 Zurnayı sevdirelim, iyi de nasıl olacak bu iş? (1)
-
20.09.2019 BALIK BAŞTAN KOKAR
-
16.09.2019 BODRUM İÇİN ANKARA’YA
-
05.09.2019 CHP NE YAPMAK İSTİYOR?
-
23.08.2019 ŞİKAYET YERİNE ÇÖZÜMDE BULUŞMA
-
05.08.2019 IŞILAY SAYGIN VE MURAT DEDEMAN
-
03.08.2019 YANGINLAR-DOĞA SEVGİSİ-GENÇLERİMİZ
-
30.07.2019 GÜZEL HABERLER GELİYOR
-
22.07.2019 KOMŞUDA DA İŞLER İYİ DEĞİL
-
20.07.2019 BİR TUHAF BODRUM
-
19.07.2019 BODRUM’DA KÜLTÜR SANAT VE ZEFİRYA
-
16.07.2019 BİR GARİP DEMOKRASİ
-
25.06.2019 DAĞ FARE DOĞURDU
-
20.06.2019 İNŞAATLA TURİZMİN SAVAŞI
-
14.06.2019 DÜNYA BİZİ KISKANIYOR
-
10.06.2019 BİZ SEÇİMİN PEŞİNDEN KOŞARKEN
-
25.05.2019 IHLARA VADİSİ-KAPADOKYA VE ÖTESİ
-
21.05.2019 KOLAYDAN BAŞLARSAK EĞER
-
20.05.2019 DEMOKRASİ VE MECLİSİMİZ
-
14.05.2019 BU SİSTEMİN ADI YOK
-
06.05.2019 Bodrum’un Acil İşleri…
-
30.04.2019 BİRLİKTE DOĞRULARA KOŞMA ZAMANI
-
27.04.2019 BÖYLE DÜZE ÇIKAMAYIZ
-
15.04.2019 SAYIMDAN ÖNEMLİ İŞLERİMİZ VAR
-
09.04.2019 BODRUM’DAN YÜKSELEN SES
-
05.04.2019 BODRUM’DAN ÖRNEK MESAJ
-
03.04.2019 SEÇİMİN RÖNTGENİ
-
02.04.2019 GELECEKTEN BEKLENTİMİZ
-
23.03.2019 BODRUM-KAŞ GİDİŞ GELİŞİ
-
18.03.2019 SEÇİM GÖZLEMLERİNE DEVAM
-
18.03.2019 SİYASET DİLİ VE DEMOKRASİ
-
12.03.2019 BODRUM’DA SEÇİM ÇALIŞMALARI
-
04.03.2019 SEÇİM ÖNCESİ BODRUM
-
02.03.2019 HAYALLER-GERÇEKLER VE BERAT
-
01.03.2019 BODRUM SİYASETİ
-
22.02.2019 DEVLET İMKANIYLA SEÇİM YARIŞI
-
14.02.2019 NEREDEN NEREYE TÜRKİYE
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.