- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 16 Kasım 2020, Pazartesi 9:43
- 2421 kez okundu
Acı reçeteyi yazacak siyasi doktor, ülkeyi hasta eden aynı doktorsa eğer, yazacağı acı reçeteyle nasıl düzelecek ülkemiz?
Bu acı reçete, geçim sıkıntısı altında ezilen milyonlara yeni yükler getirecekse, şimdiden bilmeliyiz ki reçetenin faydasını göremeyiz. Hastayı iyileştirmekse niyetimiz, o takdirde Türkiye’nin ekonomik bir konsültasyona ihtiyacı vardır ki, bunu da tecrübeli uzmanlarla yapabiliriz. Yani ülkeyi hasta eden doktor, artık kendi bilgileri yerine gerçekten ekonomiyi bilen donanımlı ve bilgili üstadların göstereceği yolu ve yapacakları önerileri kabul etmelidir. Yine kendi ekonomi asistanlarıyla yoluna devam edecekse eğer, bulunduğumuz noktadan bir adım ileri gidemeyiz.
Türkiye deneme tahtası haline geldi. Yanlış üstüne yanlış yapıyoruz ya, düzeltelim derken arapsaçına döndürüyoruz işleri. Sistemi kafamıza göre değiştirirsek, geçmişin tecrübelerini sıfırlarsak, yetişmiş ve deneyimli kadroların yerine ehliyetsiz siyasi yandaşlarımızı geçirirsek, olacağı budur işte. Devletin başarılı Valilerini, devletin çok tecrübeli büyükelçilerini, çok kıymetli general, amiral ve kurmay subaylarını, devletin elindeki en iyi mühendisleri, teknik elemanları kapıya koyup, yerlerine rüyalarında bile göremeyecekleri makamlara yandaşlarımızı oturtursak, ülkemizi zafiyete uğratır, hasta eder, sonra da acı reçeteleri yazmaya mecbur kalırız.
Kaymakamlık yapmadan Vali olanlara, doğru dürüst lisan bilmeden Büyükelçi yapılanlara, zahmetsiz ve emeksiz rektörlük koltuğuna oturanlara, imtihan sorularını çalan ve çaldıranlara, beraber yürüdük bu yollarda denilen kadrolarla içli dışlı olup, sonra onları devletin başına bela edenlere hep son 10-15 yılda rastladık. Kız imamı dünyada hiç duymadık ama, imam hatip liselerine çevirdiğimiz okullarımıza kızların da alınmasını şaşkınlıkla seyrettik.
Yargı sistemimizi allak bullak ettik. 3-5 yıllık avukatları hemen hakim-savcı yaptık. Ceza sistemimizi, cezaevleri dolu diye iyice hafiflettik. Karısını vuranı, arabasıyla adama çarpanı, dükkanları ve evleri soyanları, dolandırıcıları tutuklamak yerine, adli takiple serbest bıraktık. Hangi birini sayayım, üç katlı apartmanları Üniversite yapmamızı mı, ihale kanunumuzu peş peşe değiştirmemizi mi, kullanmadığımız köprü, yol, havaalanı, hastanelere yapılan ödemeleri mi? Yandaşları devlet kadrolarına gönlümüzce yerleştirip, memur mevcudunu gereksiz şişirmemizi mi? Lüks devlet konutlarını, araçlarını, yapılan israfları mı?
Milyonlarca Suriye’liyi kime sorup ülkemize soktuk, benim insanım sıkıntı çekerken onlara 45 milyar doları kime sorup harcadık? Bunları Türkiye’nin başına bela ederek, bazı illerimizde ciddi sorunların yaratılmasına neden sebep olduk? Yurtdışında milyonlarca dolar harcayarak, hangi amaçla camiler yaptık? Yoksul Afrika ülkelerinin İMF borçlarını ödemek bize mi düştü? Kendi halkımıza doğru dürüst maske dağıtamazken, maske ve hijyen malzemelerini Amerika dahil zengin ülkelere göndererek, ne yapmak istedik, neyi ispat ettik?
Bu soruları günlerce sorabilir, yapılan yanlışları aylarca yazabiliriz ama, artık bunların kimseye faydası yok. Bundan sonra ne yapmalıyıza bakalım. Ne yapmalıyız ki, yaraya melhem olacak bir reçete ortaya çıkabilsin. Önce acı reçeteyi devlete uygulamalıyız. Devletteki tüm israfları, tüm lüksleri, tüm gösterişli yaşamları hemen durdurmalıyız. Bir kişinin rahatça yapacağı işleri 10 kişiye yaptırmaktan vazgeçmeliyiz. O lüks makam araçlarını, eşlere tahsis edilen otomobilleri hemen elden çıkarmalıyız. Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento’daki danışman kadrolarını asgariye düşürmeli, evi olan memurlara lojman tahsisini durdurmalı, çok pahalıya mal olan lojman sisteminin yerine memura kira yardımı yapmalıyız. Köy okullarını yeniden açmalı, taşımalı öğrenci sistemine son vermeliyiz.
Tüketim toplumu haline geldik. Köylümüz bile marketlerden alışveriş yapıyor artık. Okuyan köy çocukları tarıma dönmüyor, yıllardır baba toprağına uğramıyor. Herkesin elinde pahalı ve son model telefonlar, kredi kartlarıyla geçinir hale geldi insanımız. Sadece devletin değil, milletin de tasarrufa ihtiyacı var. Bunun için topyekün bir tasarruf seferberliği başlatmalıyız. Acı reçete yazılacaksa eğer, bunlara da dikkat etmeliyiz. Ayrıca birkaç yerden maaş alma lüksüne de çok acele son vermeliyiz. Bazı memurlarımız var ki, 3-4 yerden astronomik ücret alıyorlar, bunu acilen durdurmalıyız. Milletin bağış ve desteğiyle ayakta duran hayır kurumumuz Kızılay da bile öyle maaşlar ödeniyor ki, görenin dudağı uçuklar.
Bugüne kadar yaptığımız yanlışları samimiyetle kabul eder, önlemlerini alırken herkesin yardım ve desteğine rıza gösterirsek, şu çılgın Türklerin başaramayacağı hiç bir şey yoktur. Bay Kemal, Bay Babacan, bay öteki ve beriki laflarını bir yana bırakır, hiç değilse ulusal reçetede bir işbirliğine girişirsek, reçeteyle ortaya çıkacak ilaçların faydasını görebiliriz. Huylu huyundan vazgeçer mi sorusu, hepimizin aklını kurcalıyor ama, iyi düşünelim ki iyi sonuçlar alabilelim.
Türkiye’yi ekonomik krizden kurtaracak, en azından bilançoyu hafifletecek ve oyunu kuralıyla oynayacak yetişmiş ve çok değerli kadrolarımız vardır. Evlerine çekilmiş ve ülkemiz gibi en az on ülkeyi idare edebilecek bu kadrolardan yararlanmayı bilmeli, onların öneri ve tavsiyelerine kulak asmalıyız. Bunu başarabilirsek, acı reçeteyi de hedefine götürebiliriz.
-
07.04.2021 DARBE KORKU VE ZEVZEKLİĞİ
-
05.04.2021 KIRMIZI SANA ÇOK YAKIŞIYOR
-
23.03.2021 AHH BODRUM VAH BODRUM
-
20.03.2021 NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE
-
16.03.2021 ÜRKÜTÜCÜ BİR TABLO
-
12.03.2021 EYLEM PLANININ EKSİKLERİ
-
08.03.2021 EYLEM PLANI HAKKINDA
-
03.03.2021 İNATA İNAT İNATÇILIĞI
-
02.03.2021 BODRUM İÇİN KOALİSYON
-
24.02.2021 MİLLETİN ŞEHİT GÖZYAŞI
-
16.02.2021 ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDEN ÖNCE
-
10.02.2021 BİR GENEL DEĞERLENDİRME
-
08.02.2021 ŞU MARİNALAR MESELESİ
-
01.02.2021 KIŞLIK BODRUM RÖNTGENİ
-
25.01.2021 AŞI VE KAPATTIĞIMIZ KURUMLAR
-
19.01.2021 SAĞLIK MI EKONOMİ Mİ?
-
13.01.2021 İKTİDAR-BASIN İLİŞKİLERİ
-
08.01.2021 İNAT VE ISRARLA BAŞLANGIÇ
-
05.01.2021 YENİ BİR YILA YELKEN AÇARKEN
-
28.12.2020 İNATTAN VAZGEÇME GEREĞİ
-
24.12.2020 ÇEVREYE ANKARA ATEŞİ
-
22.12.2020 EKONOMİ VE DOĞANIN İNTİKAMI
-
16.12.2020 BU RÖNTGENE DİKKAT EDİN
-
08.12.2020 OKUYUCULARIMA AÇIKLAMA
-
07.12.2020 ŞAKA GİBİ YÖNETİM
-
01.12.2020 TURİZM BAKANI HAKKINDA
-
27.11.2020 TÜRKİYE İLE BODRUM’UN SORUNLARI AYNI
-
25.11.2020 BİR TUHAF BODRUM KIŞI
-
13.11.2020 İŞİN ŞAKAYA GELİR TARAFI YOK
-
20.10.2020 BEKİR COŞKUN ANISINA
-
19.10.2020 FARKLI BİR BODRUM’A DOĞRU
-
15.10.2020 YANLIŞTA ISRAR ETMEMELİYİZ.
-
05.10.2020 VAKİT GİDEREK DARALIYOR
-
23.09.2020 GÖKOVA KONTROLÜ
-
05.09.2020 SAĞLIK ALARM VERİYOR
-
02.09.2020 KISITLI DEĞİL KISITSIZ BAYRAMLARA
-
28.08.2020 GEÇMİŞ OLSUN BODRUM
-
25.08.2020 SU-YOLSUZLUK-ADALET
-
24.08.2020 DOĞAYI BİTİRİYORUZ
-
14.08.2020 PEMBE MASALLAR VE PEMBE PROJELER
-
07.08.2020 KORONA-OKULLAR-EKONOMİ VE TATİL
-
04.08.2020 65 YAŞ DİYANET VE CHP
-
27.07.2020 KIBRIS TÜRK’TÜR TÜRK KALACAK
-
22.07.2020 GÜNLÜK YAŞAM ŞİKAYETLERİ
-
20.07.2020 AYASOFYA-İKTİDAR VE MUHALEFET
-
13.07.2020 NEYE İNANACAĞIMIZI ŞAŞIRDIK
-
11.07.2020 PLAJLAR-İSKELE VE KOYLARIN GELECEĞİ
-
29.06.2020 KİTAP DÜNYASINDA GEZİNTİ
-
25.06.2020 BODRUM MÜZESİ’NİN HAZİN HALİ
-
22.06.2020 MASKE VE AÇIKLIK REJİMİ
-
15.06.2020 ESENGÜL VALİMİZİ UĞURLARKEN
-
09.06.2020 SADUN BORO'SUZ BEŞ YIL
-
08.06.2020 ÇEVRE NUTUKLA KORUNMUYOR
-
31.05.2020 NORMALE DÖNÜŞ GECİKMEMELİ
-
15.05.2020 AKILCI ÖNLEM İHTİYACI
-
11.05.2020 ÇEVRE VE İÇ TURİZM DİNAMİĞİ
-
24.04.2020 HALUK LEVENT’E DOKUNMAYIN BARİ
-
14.04.2020 TASARRUF YAPMAK VARKEN
-
13.04.2020 ORTAK AKIL İHTİYACI
-
07.04.2020 BODRUM’U MERAK ETMEYİN
-
06.04.2020 İNAT VİRÜSÜNE BULANMAK
-
14.03.2020 İÇ VE DIŞ VİRÜSLERE DİKKAT
-
09.03.2020 İÇ SİYASETTE ATEŞ KES GEREĞİ
-
02.03.2020 TÜRKİYE’NİN MENFAATİ İÇİN
-
28.02.2020 GERÇEKLER VE MUHALEFET
-
26.02.2020 HAYAT DEVAM EDİYOR
-
07.02.2020 BİZE NE LAZIM?
-
03.02.2020 KIZILAY KAN KAYBEDİYOR
-
25.01.2020 DENİZ TAKSİ GELİYOR
-
18.01.2020 MUĞLA’DAN BODRUM’A PROJELER
-
14.01.2020 GELECEĞİ İYİ PLANLAMAK GEREĞİ
-
07.01.2020 NASIL BİR TÜRKİYE?
-
02.01.2020 YENİ YILDA BODRUM
-
26.12.2019 YANLIŞLARI DÜZELTMEK MÜMKÜN
-
10.12.2019 BİR ÇAKARLI ARACINIZ EKSİKTİ
-
02.12.2019 BODRUM’DAN ÇIKAN DANS MİLLİ TAKIMI
-
28.11.2019 VERGİ Mİ TASARRUF MU?
-
23.11.2019 SUYU ARAYAN BODRUM
-
21.11.2019 HESAPSIZ KİTAPSIZ PROJELER
-
18.11.2019 DİKKAT KEÇİLER YEMESİN
-
09.11.2019 UFUKTA TASARRUF YOK
-
04.11.2019 KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK
-
22.10.2019 Ümmete değil millete sahip çıkma gereği
-
14.10.2019 BODRUM’DA DAVOS RÜZGARI
-
04.10.2019 CUMHURİYET-OSMANLI TAPU SAVAŞI
-
30.09.2019 BODRUM ÜZERİNE SOHBET
-
27.09.2019 50-60 YIL GERİYE GİTTİK
-
20.09.2019 Zurnayı sevdirelim, iyi de nasıl olacak bu iş? (1)
-
20.09.2019 BALIK BAŞTAN KOKAR
-
16.09.2019 BODRUM İÇİN ANKARA’YA
-
05.09.2019 CHP NE YAPMAK İSTİYOR?
-
23.08.2019 ŞİKAYET YERİNE ÇÖZÜMDE BULUŞMA
-
05.08.2019 IŞILAY SAYGIN VE MURAT DEDEMAN
-
03.08.2019 YANGINLAR-DOĞA SEVGİSİ-GENÇLERİMİZ
-
30.07.2019 GÜZEL HABERLER GELİYOR
-
22.07.2019 KOMŞUDA DA İŞLER İYİ DEĞİL
-
20.07.2019 BİR TUHAF BODRUM
-
19.07.2019 BODRUM’DA KÜLTÜR SANAT VE ZEFİRYA
-
16.07.2019 BİR GARİP DEMOKRASİ
-
25.06.2019 DAĞ FARE DOĞURDU
-
20.06.2019 İNŞAATLA TURİZMİN SAVAŞI
-
14.06.2019 DÜNYA BİZİ KISKANIYOR
-
10.06.2019 BİZ SEÇİMİN PEŞİNDEN KOŞARKEN
-
25.05.2019 IHLARA VADİSİ-KAPADOKYA VE ÖTESİ
-
21.05.2019 KOLAYDAN BAŞLARSAK EĞER
-
20.05.2019 DEMOKRASİ VE MECLİSİMİZ
-
14.05.2019 BU SİSTEMİN ADI YOK
-
06.05.2019 Bodrum’un Acil İşleri…
-
30.04.2019 BİRLİKTE DOĞRULARA KOŞMA ZAMANI
-
27.04.2019 BÖYLE DÜZE ÇIKAMAYIZ
-
15.04.2019 SAYIMDAN ÖNEMLİ İŞLERİMİZ VAR
-
09.04.2019 BODRUM’DAN YÜKSELEN SES
-
05.04.2019 BODRUM’DAN ÖRNEK MESAJ
-
03.04.2019 SEÇİMİN RÖNTGENİ
-
02.04.2019 GELECEKTEN BEKLENTİMİZ
-
23.03.2019 BODRUM-KAŞ GİDİŞ GELİŞİ
-
18.03.2019 SEÇİM GÖZLEMLERİNE DEVAM
-
18.03.2019 SİYASET DİLİ VE DEMOKRASİ
-
12.03.2019 BODRUM’DA SEÇİM ÇALIŞMALARI
-
04.03.2019 SEÇİM ÖNCESİ BODRUM
-
02.03.2019 HAYALLER-GERÇEKLER VE BERAT
-
01.03.2019 BODRUM SİYASETİ
-
22.02.2019 DEVLET İMKANIYLA SEÇİM YARIŞI
-
14.02.2019 NEREDEN NEREYE TÜRKİYE
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.