Can Pulak

     Bodrum çok hareketli, hayli bereketli, canlı ve de renkli bir sezon geçiriyor.

     200 bin nüfusa yetecek imkanlarla 1,5 milyona yakın insanı ağırlamak kolay değil. Altyapı noksanı genel şikayetleri bu yıl da oldukça arttı. Ama her şeye rağmen Bodrum sevgisi tırmanarak sürüyor. Yollar kötü, trafik rezalet, denize girmek bir sorun, plaja gitmek ayrı dert. Çöpler öğlene doğru toplanıyor, patlak su boruları zamanında onarılamıyor. Bazı yerlerde gürültü ciddi bir problem. Kaçak inşaatlar çaktırmadan devam ediyor.

     Hepsi doğru ama, Bodrum’da hayat mutlulukla sürüyor. Otellerde, apartlarda ve pansiyonlarda yer yok. Restoranlar, barlar, cafeler tıklım tıklım dolu. Üstelik bu yıl turist dolu yolcu gemileri de peş peşe gelmeye başladı. Bazıları gece de kalıyorlar Bodrum’da. Bu yüzden esnaf halinden hayli memnun. Sadece merkez hareketli değil, Yalıkavak da çok gelişti. Hatta akşamları trafik, merkezden Yalıkavak yönüne doğru akıyor. Ortakent’ten Yalıkavak’a giden yolu görseniz, Istanbul trafiğinden de beter. Santim santim ilerliyor araçlar.

     Herkes pahalılıktan şikayetçi. Çarşı pazarda fiyatlar el yakıyor. Öyle ama, herkese ve her bütçeye uygun yerler var. Sosyetede bayrak sallamak, o plajlarda boy göstermek  isterseniz, bunun büyük bedelini ödersiniz. Bitez, Ortakent, Yalıkavak, Gündoğan, Türkbükü sahilinde denize girmek de, şezlong-şemsiye ve 200-250 liralık yiyecek parası ödemek de, çok zorluyor maaşı ile geçinenleri. Ama orta direk için Belediye’nin çok güzel plaj ve kafeleri var. Yalıçiftlik, Ortakent, Bitez, Gümbet sahilindeki belediye kafeleri her övgüye ve alkışa değer. Deniz güzel, fiyatlar makul, servis mükemmel, yiyecekler çok lezzetli…

     Herkes kenarından köşesinden memnun halinden. Ama memurların durumu felaket. Çoğunun lojmanı yok, hizmet için personel çok yetersiz. Hele güvenlik güçleri,g ece-gündüz çalışmaktan uyumaya vakit bulamıyorlar. O dar kadroyla Istanbul’un arka bahçesi haline gelen Bodrum’un asayişini sağlamak bir mucize. İnsanımız geceleri rahat uyuyabiliyorsa Bodrum’da, bu huzur ve güveni bir avuç fedakar güvenlik personeline borçlu olduğunu unutmamalıdır. Diğer memurlar da perişan, ülkenin en pahalı bölgesinde yaşıyorlar, geçim sıkıntısı çekiyorlar, maaşın çoğunu kiraya yatırıyorlar. Bu yüzden başka yerlere tayin istiyor çoğu.

     Bodrum’da çok şey noksan ama, hastane ve kliniklerimiz iyi, güçlü ve yeterli. Özellikle Devlet hastanesi, çok kıymetli doktorlarının istifa edip gitmelerine rağmen, halen büyük bir özveriyle direniyor, hizmeti aksatmamak için geceli gündüzlü çalışıyor. Yeni devlet hastanesinin inşaatı da tamamlanalı çok oldu ama, yolu yetişmediği için açamıyorlar bir türlü. Herhalde dünyada yolu olmayan hastaneye sahip tek milletiz. Paraşütle atlayacak hastaları bekliyor olmalılar.

     Aile hekimlerimize de çok haksızlık yapılıyor. Onların dertlerine de kulak asan yok. Böyle giderse, özel hastanelere kaçar çoğu. Özel hastaneler dedim de, Allah yokluğunu göstermesin ama, oralara da pek düşürmesin. Fiyatlar uçak fiyatlarını geçti, bir muayene 1000 liraya çıktı. Tahliller filen derken, faturayı görenin iki misli artıyor hastalığı. Paran varsa Acıbadem var, Amerikan var, paran azsa Med-Life var, Milas’ta İzan var, maaşınla geçiniyorsan eğer, emekliysen, o zaman da devlet hastanesi emrinde.. Ama kim ne derse desin, hele pandemi döneminde fedakarca çalışan doktorlarımıza ve sağlık personelimize şükran borçluyuz. Devleti yönetenlerin yapacağı ilk iş, onların durumunu hemen düzeltmektir.

     Bodrum’da güya inşaat yasağı var ama, şehrin en merkezi yerindeki yollar tam sezon ortasında yine kazılıyor. Vali bey emir vermiş, hayır Osman bey (yapın) demiş, değil Ahmet Aras’mış sorumlusu. Herkes topu birbirine atıyor, dayağı haberi yapan gazeteci Fatih Bozoğlu yiyor. Ortakent’teki İslam Merkezi binası da yasağa filan  aldırmadan inşaatını sürdürüyor, kubbesini tamamlıyor. Ciddi bir devlette yasak varsa herkese var, olmayacaksa, yasağa uymayan vatandaşın ne günahı var? Devlet uymuyorsa yasağa, vatandaşın uymasını nasıl bekleriz ki..?

     Aslında yazacak daha çok şeyler, çok eksikler, çok kusurlar var Bodrum’da. Ama dedim ya, herşeye rağmen sezon iyi gidiyor. Hizmete hasret Gündoğan’ın çığlıkları duyulmasa da, mülteci kovalamaktan kurallara uymayan ve pis sularını denize boşaltmakta ısrar eden teknelere Sahil Güvenliğimiz müdahele etmese de, fiyatlardan şikayetler ayyuka çıksa da, Bodrum’da güzel hayat devam ediyor.