- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 21 Haziran 2020, Pazar 23:52
- 1260 kez okundu
Aylardır korona ile uğraşıyoruz. Böyle giderse mücadeleye uzunca bir süre daha devam edeceğimiz anlaşılıyor.
Maskeye uyan yok, mesafeye uyan yok, uyarılara kulak asan yok. Sanki böylesine ciddi bir salgının tehditinde değiliz. Millet cadde ve sokaklarda üst üste, korona’dan öncesini yaşıyoruz sanki. Önlemlerin kademeli olarak kalkışını, biz normale döndük diye anladık. Oysa devlet, otokontrolü bize bıraktı. Herkes kendisinden sorumlu olacak ve maske-mesafe önlemlerini ihmal etmeyecek. En büyük sermayemiz cehalet olunca, çoğumuz aldırmadık önlemlere. Bildiğimiz gibi hareket ettik. Şimdi bunun bedelini ödeyeceğiz galiba.
Maske işini de tam beceremiyoruz. Devletin uyarılarına kulak asanların bazıları, maskeyi küpe gibi sallandırıyorlar kulaklarında. Bir kısmı ise ya çenesinin altında tutuyorlar ya da sadece ağızlarını örtüp, burunlarını dışarıda bırakıyorlar. Ne o maskeniz var mı, var işte.. Var işte diyenlerin hepsi bilmeli ki, kuralına göre kullanılmayan maskeler hiçbir fayda sağlamaz. Ayrıca restoran personeli de, garsonlar filan da doğru kullanmıyorlar maskelerini. Bu maskelerin nasıl doğru kullanılacağını, birileri anlatmalı millete. Televizyonlarda kamu spotları olarak gösterilmeli.
Hoş yazlık bölgelerde, sayfiye yerlerinde maske takmak da kolay değil. Boğuluyor insanlar, nefes almakta zorlanıyorlar. Ama yapacak bir şey de yok. Ya bu maskeyi takacaksın ya da korona’ya bir yerde yakalanacaksın. İhmal ve dikkatsizliğin affı yok çünkü.
Hepimiz korona ile uğraşırken, bizi yönetenlerin talihsiz açıklamalarıyla da karşılaşıyoruz. Şu ekonomimizin büyümesi lafları, işsizliğin azalması iddiaları milleti eğlendirmek için söyleniyor olmalı. Öyle ya, ekonomimizdeki kötü gidişe korona da çok sert bir darbe vurunca iyice hırpalandık. Böyle bir ortamda ekonomide büyümeden bahsetmek, ancak mizah sevgisinden kaynaklanabilir. Hele işsiz miktarının azaldığını iddia etmek, Cem Yılmaz’a iyi bir malzeme olabilir.
Keşke bizi yönetenlerin müjdeleri gerçek olsa. Ekonomi gerçekten büyüse, işsizlik azalsa çok seviniriz. Ama içinde bulunduğumuz şartlarda bunlardan bahsetmek, siyahı beyaz göstermekle eşdeğerdedir. İktidar yandaşları buna inanabilir ve alkış tutabilir ama, nereye kadar..? Onlar da kötüye giden ekonomiden paylarını almayacaklar mı sonuçta?
Devletin istatistik kurumuna güven kalmadı. Gözün gördüğünü, aklın kabul ettiğini tersine çevirmekte çok mahir. Bu kadar maharet yeterli görülmemiş olmalı ki, bir gecede 10 civarında müdürü görevden aldılar ve yerlerine (liyakat değil sadakat) ölçülerine uygun yenilerini atadılar. Bunlar doğru işler değil. Millete doğruları söylemek lazım. Doğruları söylemekten korkmamalıyız. Bütün dünyada koronanın tokadını yiyip kötüye giden ekonomi, Türkiye’de nasıl iyiye gidebilir, nasıl büyüyebilir? Buna çocukları bile inandırmayız.
Tarihte görülmemiş bir israf sonucu paramız suyunu çekti. Merkez bankasındaki ihtiyat akçelerini bile yedik. Korona nedeniyle 3 aydır doğru dürüst vergi toplayamıyoruz. 35 milyar dolardan fazla turizm gelirimiz de yok oldu. Katar’dan aldığımız 10 milyar dolar ve devamlı bastığımız parayla, bu değirmenin suyunu sağlıklı bir şekilde nasıl akıtacağız? Bilen varsa beri gelsin. Bilenlere de sormuyorlar zaten. Ne oluyor ne bitiyor memlekette hepimizin meçhulu.
Bugünün Türkiye’sinde demokrasiden kolay bahsedemeyiz. Açıklık rejiminin yerini, kapalı bir model aldı. Benden sonrası tufan diyen bir mali zihniyetle karşı karşıyayız. Hesap vermeyen bir yönetim olamaz olmamalı. İhaleler nasıl veriliyor, devlete kimler alınıyor, nerelere yeni kadrolar ihdas ediliyor, bunlara ihtiyaç var mı yok mu? 450 bin öğretmen 3000 liraya atama beklerken, biz 4500 lira maaşla 20 bin bekçi atıyoruz. Türkiye’nin neye ihtiyacı var, eskiden devlet planlama teşkilatına sorulurdu, buranın onayı olmadan tek bir çivi bile çakılamazdı. Şimdi öyle değil, aklımıza estiği gibi yönetiyoruz ülkeyi, aklımıza eseni rahatça yapıyoruz. Acaba doğru mu yapıyoruz?
Hiç bir iktidar ülkeyi kötü yönetmek istemez. Kendince bildiği iyiler ve doğrular vardır. Bunlara seçim beyannamesinde yer verir, milletten oy ister, alırsa iktidar olur. Bugünkü iktidar da böyle geldi ama, seçim
beyannamesinde yazanları değil, yazmayanları yapıp duruyor. Bunun hesabını da, bir dahaki seçime kadar hiç kimse soramıyor. Bana göre doğru bir yönetim modeli ve
anlayışı değil bu. Devamlı Anayasayı ve yasaları çiğneyen bir yönetim modeline, doğru bir model diye bakamayız.
Türkiye bugün zor durumda. Bu zorluktan elbirliğiyle, iş ve gönül birliğiyle, ortak akılla çıkabiliriz. Bunun için konuşmak lazım. Liderlerin bir araya gelmesi, başta ekonomi olmak üzere tüm sorunları bir masaya yatırması ve ortak bir çözüm ameliyatıyla Türkiye’yi sağlığına kavuşturması lazım.
Ortalığı germekten, farklı düşünenleri hain olarak damgalamaktan vazgeçmeliyiz. HDP teröristlerin uzantısı olan bir partidir diyoruz. Hoş onlar da bizim PKK ile bir ilişiğimiz yok demiyor. O zaman devamlı suçlamak ve onlara saldırmak yerine, Anayasa Mahkemesinde dava açtırabilir ve bu partiyi kapattırabilirler. Ama yapmıyorlar, çünkü kendi partileri de dini siyasete alet ederek, Anayasayı devamlı ihlal ettiklerinden kapanma tehlikesi yaşayabilirler. Bu yüzden ne şiş yansın ne kebap politikası uyguluyorlar.
Samimi olmak lazım. Açık konuşmak lazım. Anayasa ve yasalara sımsıkı bağlı bir şekilde ülkeyi yönetmek lazım. Bu çizgide buluşamaz ve birleşemezsek, geleceğin güzel Türkiyesinden bahsedemeyiz. Düşmanlıkla, kin ve garezle, ötekileştirmekle bir yere varamayız. Bunu artık iyice bilmemiz ve bellememiz lazım.
MAKALEYE YORUM YAZIN

-
13.01.2021 İKTİDAR-BASIN İLİŞKİLERİ
-
08.01.2021 İNAT VE ISRARLA BAŞLANGIÇ
-
04.01.2021 YENİ BİR YILA YELKEN AÇARKEN
-
28.12.2020 İNATTAN VAZGEÇME GEREĞİ
-
24.12.2020 ÇEVREYE ANKARA ATEŞİ
-
22.12.2020 EKONOMİ VE DOĞANIN İNTİKAMI
-
16.12.2020 BU RÖNTGENE DİKKAT EDİN
-
07.12.2020 OKUYUCULARIMA AÇIKLAMA
-
06.12.2020 ŞAKA GİBİ YÖNETİM
-
01.12.2020 TURİZM BAKANI HAKKINDA
-
26.11.2020 TÜRKİYE İLE BODRUM’UN SORUNLARI AYNI
-
25.11.2020 BİR TUHAF BODRUM KIŞI
-
15.11.2020 ACI REÇETEYİ YAZARKEN
-
13.11.2020 İŞİN ŞAKAYA GELİR TARAFI YOK
-
20.10.2020 BEKİR COŞKUN ANISINA
-
18.10.2020 FARKLI BİR BODRUM’A DOĞRU
-
15.10.2020 YANLIŞTA ISRAR ETMEMELİYİZ.
-
05.10.2020 VAKİT GİDEREK DARALIYOR
-
23.09.2020 GÖKOVA KONTROLÜ
-
05.09.2020 SAĞLIK ALARM VERİYOR
-
02.09.2020 KISITLI DEĞİL KISITSIZ BAYRAMLARA
-
28.08.2020 GEÇMİŞ OLSUN BODRUM
-
24.08.2020 SU-YOLSUZLUK-ADALET
-
24.08.2020 DOĞAYI BİTİRİYORUZ
-
14.08.2020 PEMBE MASALLAR VE PEMBE PROJELER
-
07.08.2020 KORONA-OKULLAR-EKONOMİ VE TATİL
-
04.08.2020 65 YAŞ DİYANET VE CHP
-
27.07.2020 KIBRIS TÜRK’TÜR TÜRK KALACAK
-
21.07.2020 GÜNLÜK YAŞAM ŞİKAYETLERİ
-
20.07.2020 AYASOFYA-İKTİDAR VE MUHALEFET
-
12.07.2020 NEYE İNANACAĞIMIZI ŞAŞIRDIK
-
10.07.2020 PLAJLAR-İSKELE VE KOYLARIN GELECEĞİ
-
29.06.2020 KİTAP DÜNYASINDA GEZİNTİ
-
25.06.2020 BODRUM MÜZESİ’NİN HAZİN HALİ
-
15.06.2020 ESENGÜL VALİMİZİ UĞURLARKEN
-
09.06.2020 SADUN BORO'SUZ BEŞ YIL
-
08.06.2020 ÇEVRE NUTUKLA KORUNMUYOR
-
31.05.2020 NORMALE DÖNÜŞ GECİKMEMELİ
-
15.05.2020 AKILCI ÖNLEM İHTİYACI
-
11.05.2020 ÇEVRE VE İÇ TURİZM DİNAMİĞİ
-
24.04.2020 HALUK LEVENT’E DOKUNMAYIN BARİ
-
13.04.2020 TASARRUF YAPMAK VARKEN
-
12.04.2020 ORTAK AKIL İHTİYACI
-
07.04.2020 BODRUM’U MERAK ETMEYİN
-
06.04.2020 İNAT VİRÜSÜNE BULANMAK
-
13.03.2020 İÇ VE DIŞ VİRÜSLERE DİKKAT
-
08.03.2020 İÇ SİYASETTE ATEŞ KES GEREĞİ
-
01.03.2020 TÜRKİYE’NİN MENFAATİ İÇİN
-
27.02.2020 GERÇEKLER VE MUHALEFET
-
25.02.2020 HAYAT DEVAM EDİYOR
-
06.02.2020 BİZE NE LAZIM?
-
02.02.2020 KIZILAY KAN KAYBEDİYOR
-
24.01.2020 DENİZ TAKSİ GELİYOR
-
18.01.2020 MUĞLA’DAN BODRUM’A PROJELER
-
13.01.2020 GELECEĞİ İYİ PLANLAMAK GEREĞİ
-
06.01.2020 NASIL BİR TÜRKİYE?
-
01.01.2020 YENİ YILDA BODRUM
-
26.12.2019 YANLIŞLARI DÜZELTMEK MÜMKÜN
-
09.12.2019 BİR ÇAKARLI ARACINIZ EKSİKTİ
-
01.12.2019 BODRUM’DAN ÇIKAN DANS MİLLİ TAKIMI
-
27.11.2019 VERGİ Mİ TASARRUF MU?
-
22.11.2019 SUYU ARAYAN BODRUM
-
20.11.2019 HESAPSIZ KİTAPSIZ PROJELER
-
17.11.2019 DİKKAT KEÇİLER YEMESİN
-
08.11.2019 UFUKTA TASARRUF YOK
-
03.11.2019 KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK
-
22.10.2019 Ümmete değil millete sahip çıkma gereği
-
14.10.2019 BODRUM’DA DAVOS RÜZGARI
-
04.10.2019 CUMHURİYET-OSMANLI TAPU SAVAŞI
-
29.09.2019 BODRUM ÜZERİNE SOHBET
-
27.09.2019 50-60 YIL GERİYE GİTTİK
-
20.09.2019 Zurnayı sevdirelim, iyi de nasıl olacak bu iş? (1)
-
20.09.2019 BALIK BAŞTAN KOKAR
-
15.09.2019 BODRUM İÇİN ANKARA’YA
-
05.09.2019 CHP NE YAPMAK İSTİYOR?
-
23.08.2019 ŞİKAYET YERİNE ÇÖZÜMDE BULUŞMA
-
04.08.2019 IŞILAY SAYGIN VE MURAT DEDEMAN
-
02.08.2019 YANGINLAR-DOĞA SEVGİSİ-GENÇLERİMİZ
-
29.07.2019 GÜZEL HABERLER GELİYOR
-
21.07.2019 KOMŞUDA DA İŞLER İYİ DEĞİL
-
19.07.2019 BİR TUHAF BODRUM
-
18.07.2019 BODRUM’DA KÜLTÜR SANAT VE ZEFİRYA
-
15.07.2019 BİR GARİP DEMOKRASİ
-
24.06.2019 DAĞ FARE DOĞURDU
-
20.06.2019 İNŞAATLA TURİZMİN SAVAŞI
-
14.06.2019 DÜNYA BİZİ KISKANIYOR
-
09.06.2019 BİZ SEÇİMİN PEŞİNDEN KOŞARKEN
-
24.05.2019 IHLARA VADİSİ-KAPADOKYA VE ÖTESİ
-
20.05.2019 KOLAYDAN BAŞLARSAK EĞER
-
20.05.2019 DEMOKRASİ VE MECLİSİMİZ
-
13.05.2019 BU SİSTEMİN ADI YOK
-
06.05.2019 Bodrum’un Acil İşleri…
-
29.04.2019 BİRLİKTE DOĞRULARA KOŞMA ZAMANI
-
26.04.2019 BÖYLE DÜZE ÇIKAMAYIZ
-
15.04.2019 SAYIMDAN ÖNEMLİ İŞLERİMİZ VAR
-
09.04.2019 BODRUM’DAN YÜKSELEN SES
-
05.04.2019 BODRUM’DAN ÖRNEK MESAJ
-
03.04.2019 SEÇİMİN RÖNTGENİ
-
01.04.2019 GELECEKTEN BEKLENTİMİZ
-
22.03.2019 BODRUM-KAŞ GİDİŞ GELİŞİ
-
18.03.2019 SEÇİM GÖZLEMLERİNE DEVAM
-
18.03.2019 SİYASET DİLİ VE DEMOKRASİ
-
12.03.2019 BODRUM’DA SEÇİM ÇALIŞMALARI
-
04.03.2019 SEÇİM ÖNCESİ BODRUM
-
02.03.2019 HAYALLER-GERÇEKLER VE BERAT
-
01.03.2019 BODRUM SİYASETİ
-
22.02.2019 DEVLET İMKANIYLA SEÇİM YARIŞI
-
13.02.2019 NEREDEN NEREYE TÜRKİYE