Can Pulak

Ülkemizde gündem değiştirmek için ne mümkünse yapılıyor.

Millet pahalılık, enflasyon, geçim sıkıntısıyla boğuşurken, siyaset dünyamız seçimle, türbanla, İmamoğlu ile meşgul şimdi. Sıkıldık, bunaldık bunlardan. Yığınla sorunumuz varken, gırtlağımızı sıkan bin bir problemimiz mevcutken, aylardır siyasetin ayak oyunlarını, tertiplerini, tezgahlarını izleyip duruyoruz. Kirli siyaset sadece Ankara’yı değil, Türkiye’nin her yerini etkiliyor maalesef.

Bu siyasi iklim hepimizi hasta edecek galiba. Doktorlar televizyonlarda haber izlememelerini tavsiye ediyor millete. İyi şeylere bakın, güzel şeyleri düşünün, sizi üzen sorunlardan uzaklaşın biraz diyorlar. Tavsiye kolay da, yapmak kolay değil işte. Haberlere bakmasan, aklına 85-90’lı yaşlarda zindanlarda ölüme terkedilen suçsuz generaller geliyor. Suçsuzluğu önceden mahkemece ilan edilmiş ama askeri vesayet saplantısıyla rövanş için hala hapiste tutulan generaller.. Af istesinler diye bekliyorlar. Türk Silahlı Kuvvetlerine şerefle hizmet etmiş bu değerli komutanlar neyin affını isteyecekler ki. İşlenmemiş bir suçun affı olur mu?

Osman Kavala 4 yıldan fazladır hapis yatıyor. Avrupa İnsan hakları mahkemesi yapılan haksızlığı düzeltmemizi istiyor. Anayasa Mahkememiz tahliye edilmesini uygun görüyor. Ama kimse oralı olmuyor ve Kavala hala hapiste.. Siyasi gerekçelerle içerde tutulan bir sürü insan var. Haksızlığa uğramış, derdini anlatacak merci bulamadığı için Allah’a sığınan sürüyle çaresizler var. Aklıma geldikçe çok üzülüyorum. Biz böyle bir millet değildik, kin ve intikam duyguları bu milletin ayıpladığı şeylerdi. Ama şimdi günlük hayatımızda ve örneklerine çok sık rastlıyoruz.

Biraz kafayı boşaltmak, siyaset virüsünün etkisini azaltmak için seyahate çıkmak, en doğru hareketmiş. Gelin biz de öyle yapalım ve Marmaris cennetine kendimizi atalım. Gerçi burada da feci orman yangınları, Muçev skandalı, Simpaş rezaleti, yazlık saray  filan var ama güzel şeyler de oluyor Marmaris’te. Ben güzel şeylere bakmak istiyorum. Örneğin inanılmaz mükemmellikte bir Ahu hastanesi var Marmaris’in. Çok tecrübeli, iyi yetişmiş, özveriyle çalışan bir doktor ve sağlık personeli kadrosuna sahip. Disiplini, temizliği, hastalara ve yakınlarına ilgiyi görmelisiniz. Son model modern tıbbi cihazlara sahip bu hastanede ileri tetkik ve tedaviler başarıyla uygulanıyor. Başında Dr. Sahir Ökten var. İyilik meleği mi desek, insan sevgisi profesörü mü desek, ne diyeceğini şaşırıyor insan. Herkesle ayrı ayrı ilgileniyor. Köylüsüyle, kentlisiyle, turistiyle akraba gibi. Kapısı ve gönlü herkese açık biri. Bu devirde böyle birine rastlamak, piyango gibi bir şey. Böylesine duyarlı bir yönetime, insan kendini kolaylıkla ve güvenle teslim ediyor. Alkışlıyorum ve örnek gösteriyorum bu özel ve güzel hastaneyi..

Önemi ve değeri fark edilmemiş, bir başka güzel insanla tanışıyorum. Mehmet Baysal siyasette çok başarılı olması mümkünken, hırpalanıp küstürülmüş bir idealist. İyi ki de siyasetin dışına atmış kendisini ve hem Marmaris için ve hem de yöre için çok faydalı projeler yapmış, geliştirmiş ve hayata geçirmiş. Marmaris’e özel bir etnografya müzesi kurmuş. Bu müzede 100 yıldan buyana halkın gündelik yaşamı canlandırılmış, kaybolan 18 meslek hatırlatılmış, bilinmeyen ve unutulan tatlar günümüze taşınmış. Kültür ve gastronomi özellikleri taşıyan müzenin, geçmişin oturma ve yatak odaları ile mutfağını yaşatan görsel sunumları bir harika.. İğne oyası ile yapılmış yemeniler, giysiler, tarhana-erişte-bulgur gibi yiyecekler, bitkisel çaylar, meşhur Marmaris balıyla yapılmış pek çok kozmetik ürün satışı da yapılıyor müzede.

Marmaris-Muğla yolu çıkışında Taşhan mevkiinde Kapurcuk adında bir büyük ve yine mükemmel bir işletme kurmuş Baysal. Burada da yörenin her türlü doğal ürününü bulmak mümkün. Yüzlerce çeşit ürün ve sergilemesi gözleri kamaştırıyor. Marmaris’in 8 çeşit gazozunun olduğunu da burada gördüm. Kapurcuk’un da bir açık hava müzesi var. Kültürel miras burada da yaşatılıyor. Peki, Kapurcuk adı nereden geliyor? Kapurcuk deniz salyangozu, deniz minaresi ve denizyıldızı gibi deniz kabuklarına verilen bir isim…Baysal’ların marina içinde de Pineapple adında bir restoranları var ki, mutfağıyla ve düzeniyle, lezzetli yiyecekleri sunumuyla görmeniz lazım.

Marmaris’te bir başka güzellik de, bir avuç gönüllünün kendi imkanlarıyla kurup yaşattıkları (sevgi bahçesi) adlı özel barınak. Tülay Yıldız, Güven Özden, Semra  Kaya, Semin Biter, Abdullah-Aysun Özesen, Dilek Tınaz, Funda Teke ve Nazlı Tırs’dan oluşan bu şefkat grubu, yıllarca Belediye Hayvan barınağında gönüllü olarak çalışmışlar. Seçimlerde belediye yönetimi değişince, bu idealist grubu (burada sadece işçiler çalışacak)diyerek kovmuşlar, küstürmüşler ve kapılara girmesinler diye kilitler vurmuşlar. Bunun üzerine hepsi varlarını yoklarını birleştirerek Hisarönünde 10 dönümlük bir araziyi 10 yıllığına kiralamışlar. Buraya mükemmel, modern, tertemiz bir barınak yapmışlar. Belediyeden aldıkları 15 sakat köpekle yola çıkıp, bugün 101 köpek ve 50’nin üzerinde kediye gözleri gibi bakıyorlar. O köpek ve kedilerin kaldığı alanları, evleri görmelisiniz. Her yer pırıl pırıl. Gönüllüler kendileri çalışıyor, ortalığı kendileri temizliyor. hayvanların hepsiyle ayrı ayrı meşgul oluyorlar. Ayakları sakat köpeklere Brigitte-Salih Kozan çifti tekerlekli yürüteç yapmışlar, kedilere evler oluşturmuşlar. Bu kadar modern ve mükemmel bir barınağa Avrupa’da bile rastlayamazsınız. Barınağın aylık sadece yem parası 35.000 lira tutuyor. Temizlik malzemeleri ve ilaçlarıyla hesaplarsanız ayda ortalama 50 bin lira harcanıyor. Bunu gönüllüler ceplerinden ve hayırsever yurttaşların mama desteklerinden sağlıyorlar.

Belediyenin milyonlarca lira harcanan acıklı ve bakımsız barınağına bakınız. Bir de gelin devletin kör kuruşunu bile almayan bu pırıl pırıl sevgi bahçesini görünüz. O kadar etkilenirsiniz ki hemen koşar 3-5 torba yem alır gönüllü yönetime teslim edersiniz yada hesap numarası ister, sevgi bahçesine bir miktar bağış yaparsınız. Gönüllülere teşekkür ederek, bir katkıda bulunabilmenin heyecanıyla hesap numaralarını istiyorum. Belki benim gibi destek olmak isteyenler çıkabilir diye, bu numarayı sizlere de veriyorum. Marmaris Hayvan Hakları Derneği İban Numarası..TR05 0001 0002 0480 2490 6150 01 ..

Hoşça kal Marmaris, tekrar geleceğim.

 

 

KİRLİ SİYASET VE CENNET

Can Pulak

Ülkemizde gündem değiştirmek için ne mümkünse yapılıyor.

Millet pahalılık, enflasyon, geçim sıkıntısıyla boğuşurken, siyaset dünyamız seçimle, türbanla, İmamoğlu ile meşgul şimdi. Sıkıldık, bunaldık bunlardan. Yığınla sorunumuz varken, gırtlağımızı sıkan bin bir problemimiz mevcutken, aylardır siyasetin ayak oyunlarını, tertiplerini, tezgahlarını izleyip duruyoruz. Kirli siyaset sadece Ankara’yı değil, Türkiye’nin her yerini etkiliyor maalesef.

Bu siyasi iklim hepimizi hasta edecek galiba. Doktorlar televizyonlarda haber izlememelerini tavsiye ediyor millete. İyi şeylere bakın, güzel şeyleri düşünün, sizi üzen sorunlardan uzaklaşın biraz diyorlar. Tavsiye kolay da, yapmak kolay değil işte. Haberlere bakmasan, aklına 85-90’lı yaşlarda zindanlarda ölüme terkedilen suçsuz generaller geliyor. Suçsuzluğu önceden mahkemece ilan edilmiş ama askeri vesayet saplantısıyla rövanş için hala hapiste tutulan generaller.. Af istesinler diye bekliyorlar. Türk Silahlı Kuvvetlerine şerefle hizmet etmiş bu değerli komutanlar neyin affını isteyecekler ki. İşlenmemiş bir suçun affı olur mu?

Osman Kavala 4 yıldan fazladır hapis yatıyor. Avrupa İnsan hakları mahkemesi yapılan haksızlığı düzeltmemizi istiyor. Anayasa Mahkememiz tahliye edilmesini uygun görüyor. Ama kimse oralı olmuyor ve Kavala hala hapiste.. Siyasi gerekçelerle içerde tutulan bir sürü insan var. Haksızlığa uğramış, derdini anlatacak merci bulamadığı için Allah’a sığınan sürüyle çaresizler var. Aklıma geldikçe çok üzülüyorum. Biz böyle bir millet değildik, kin ve intikam duyguları bu milletin ayıpladığı şeylerdi. Ama şimdi günlük hayatımızda ve örneklerine çok sık rastlıyoruz.

Biraz kafayı boşaltmak, siyaset virüsünün etkisini azaltmak için seyahate çıkmak, en doğru hareketmiş. Gelin biz de öyle yapalım ve Marmaris cennetine kendimizi atalım. Gerçi burada da feci orman yangınları, Muçev skandalı, Simpaş rezaleti, yazlık saray  filan var ama güzel şeyler de oluyor Marmaris’te. Ben güzel şeylere bakmak istiyorum. Örneğin inanılmaz mükemmellikte bir Ahu hastanesi var Marmaris’in. Çok tecrübeli, iyi yetişmiş, özveriyle çalışan bir doktor ve sağlık personeli kadrosuna sahip. Disiplini, temizliği, hastalara ve yakınlarına ilgiyi görmelisiniz. Son model modern tıbbi cihazlara sahip bu hastanede ileri tetkik ve tedaviler başarıyla uygulanıyor. Başında Dr. Sahir Ökten var. İyilik meleği mi desek, insan sevgisi profesörü mü desek, ne diyeceğini şaşırıyor insan. Herkesle ayrı ayrı ilgileniyor. Köylüsüyle, kentlisiyle, turistiyle akraba gibi. Kapısı ve gönlü herkese açık biri. Bu devirde böyle birine rastlamak, piyango gibi bir şey. Böylesine duyarlı bir yönetime, insan kendini kolaylıkla ve güvenle teslim ediyor. Alkışlıyorum ve örnek gösteriyorum bu özel ve güzel hastaneyi..

Önemi ve değeri fark edilmemiş, bir başka güzel insanla tanışıyorum. Mehmet Baysal siyasette çok başarılı olması mümkünken, hırpalanıp küstürülmüş bir idealist. İyi ki de siyasetin dışına atmış kendisini ve hem Marmaris için ve hem de yöre için çok faydalı projeler yapmış, geliştirmiş ve hayata geçirmiş. Marmaris’e özel bir etnografya müzesi kurmuş. Bu müzede 100 yıldan buyana halkın gündelik yaşamı canlandırılmış, kaybolan 18 meslek hatırlatılmış, bilinmeyen ve unutulan tatlar günümüze taşınmış. Kültür ve gastronomi özellikleri taşıyan müzenin, geçmişin oturma ve yatak odaları ile mutfağını yaşatan görsel sunumları bir harika.. İğne oyası ile yapılmış yemeniler, giysiler, tarhana-erişte-bulgur gibi yiyecekler, bitkisel çaylar, meşhur Marmaris balıyla yapılmış pek çok kozmetik ürün satışı da yapılıyor müzede.

Marmaris-Muğla yolu çıkışında Taşhan mevkiinde Kapurcuk adında bir büyük ve yine mükemmel bir işletme kurmuş Baysal. Burada da yörenin her türlü doğal ürününü bulmak mümkün. Yüzlerce çeşit ürün ve sergilemesi gözleri kamaştırıyor. Marmaris’in 8 çeşit gazozunun olduğunu da burada gördüm. Kapurcuk’un da bir açık hava müzesi var. Kültürel miras burada da yaşatılıyor. Peki, Kapurcuk adı nereden geliyor? Kapurcuk deniz salyangozu, deniz minaresi ve denizyıldızı gibi deniz kabuklarına verilen bir isim…Baysal’ların marina içinde de Pineapple adında bir restoranları var ki, mutfağıyla ve düzeniyle, lezzetli yiyecekleri sunumuyla görmeniz lazım.

Marmaris’te bir başka güzellik de, bir avuç gönüllünün kendi imkanlarıyla kurup yaşattıkları (sevgi bahçesi) adlı özel barınak. Tülay Yıldız, Güven Özden, Semra  Kaya, Semin Biter, Abdullah-Aysun Özesen, Dilek Tınaz, Funda Teke ve Nazlı Tırs’dan oluşan bu şefkat grubu, yıllarca Belediye Hayvan barınağında gönüllü olarak çalışmışlar. Seçimlerde belediye yönetimi değişince, bu idealist grubu (burada sadece işçiler çalışacak)diyerek kovmuşlar, küstürmüşler ve kapılara girmesinler diye kilitler vurmuşlar. Bunun üzerine hepsi varlarını yoklarını birleştirerek Hisarönünde 10 dönümlük bir araziyi 10 yıllığına kiralamışlar. Buraya mükemmel, modern, tertemiz bir barınak yapmışlar. Belediyeden aldıkları 15 sakat köpekle yola çıkıp, bugün 101 köpek ve 50’nin üzerinde kediye gözleri gibi bakıyorlar. O köpek ve kedilerin kaldığı alanları, evleri görmelisiniz. Her yer pırıl pırıl. Gönüllüler kendileri çalışıyor, ortalığı kendileri temizliyor. hayvanların hepsiyle ayrı ayrı meşgul oluyorlar. Ayakları sakat köpeklere Brigitte-Salih Kozan çifti tekerlekli yürüteç yapmışlar, kedilere evler oluşturmuşlar. Bu kadar modern ve mükemmel bir barınağa Avrupa’da bile rastlayamazsınız. Barınağın aylık sadece yem parası 35.000 lira tutuyor. Temizlik malzemeleri ve ilaçlarıyla hesaplarsanız ayda ortalama 50 bin lira harcanıyor. Bunu gönüllüler ceplerinden ve hayırsever yurttaşların mama desteklerinden sağlıyorlar.

Belediyenin milyonlarca lira harcanan acıklı ve bakımsız barınağına bakınız. Bir de gelin devletin kör kuruşunu bile almayan bu pırıl pırıl sevgi bahçesini görünüz. O kadar etkilenirsiniz ki hemen koşar 3-5 torba yem alır gönüllü yönetime teslim edersiniz yada hesap numarası ister, sevgi bahçesine bir miktar bağış yaparsınız. Gönüllülere teşekkür ederek, bir katkıda bulunabilmenin heyecanıyla hesap numaralarını istiyorum. Belki benim gibi destek olmak isteyenler çıkabilir diye, bu numarayı sizlere de veriyorum. Marmaris Hayvan Hakları Derneği İban Numarası..TR05 0001 0002 0480 2490 6150 01 ..

Hoşça kal Marmaris, tekrar geleceğim.