- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 02 Mart 2020, Pazartesi 9:18
- 2005 kez okundu
Hepimiz bu ülkeyi çok seviyoruz. Taşına toprağına kurban oluruz güzel vatanımızın. Ama bizim taşımıza, bizim toprağımıza…
Başka bir ülkenin insanını korumak benim görevim değil. Başka bir ülkenin taşı toprağı umurumda bile olmaz. Ben Türkiye’mden, Türk insanından sorumluyum. Siyasetçiler farklı düşünebilirler. Ama ben, bu ülkeye canıyla kanıyla bağlı biri olarak farklı düşünemem. Böyle bir lüksüm yok benim.
Ben ve benim gibi düşünenlere düşman gözüyle bakılıyor. Siyasetçiler hoş görebilirler ama, ben asla hoş göremem. Büyük bir yanlış yapıyoruz ve bunda da gereksiz yere ısrar ediyoruz gibime geliyor. Böyle düşünmek suç mu? Bizi yönetenlerin her yaptığını doğru görmek ve alkışlamak gibi bir zorunlu görevimiz yok ve olamaz da..
İyi yapılan her şeyin yanındayız, destekleriz de… Ama iyi görmediklerimizi de bırakın söyleyelim. Ülkemin bir taşına dokunanın, sınırımı bir santim geçenin canına okurum. Gözümü bile kırpmam savaştan. Ama başkaları için hayatımı tehlikeye atmam, bana ne Suriye’den, bana ne Libya’dan, bana ne Afrika ülkelerinden? Ben sınırımı korumaya çalışırım, başkasının sınır bekçiliği benim işim değil.
Benim başım beladayken, Türk’ün başı beladayken, kimse var mıydı yanımda? Hocalı’da Ermeniler binlerce Türk’ü katlederken, kim koştu yardıma? Kıbrıs’ta kim destekledi beni? Kurduğumuz Türk Devletini dost bildiğimiz hiçbir ülke, din kardeşimiz dediğimiz hiçbir Arap tanımadı hala. Suriye tanıdı mı, Libya tanıdı mı, Somali tanıdı mı, Gana tanıdı mı, Suudi Arabistan-Irak-İran hangisi tanıdı ki? En acıklısı da Azerbaycan..
Yıllardır Amerika ile Rusya arasında mekik dokuyup duruyoruz. Hepsi ağzımıza bir parmak bal çalıp gönderiyorlar, sonra da bildiklerini okuyorlar. Müttefikimiz Amerika bizi yarı yolda bıraktı, oyaladı durdu. Yeni dostumuz Rusya, geçmişini aratmadı, aratmıyor. Bizimle yaptığı tüm anlaşmaları ihlal etti, uçaklarıyla bomba yağdırıyorlar askerimin üstüne. Ben hala onlarla yeni anlaşma yapma peşindeyim.
Bir şeyi yanlış yapıyoruz, yanlışı görüyoruz ama geri dönemiyoruz bir türlü. Zararın neresinden dönsek kardır. Geri dönersek muhalefet ne der, iktidarın fiyakası bozulmaz mı? Biz bunları düşünemeyiz, Türkiye’nin kılına halel gelmesin istiyoruz, bu suç mu? Bizi yönetenler, seçim beyannamelerinde tüm İslam aleminin bekçiliğini yapacaklarını taahhüt ettiler mi? Gerekirse harbe gireceğimizi belirttiler mi? Bu millet bunun için mi oy verdi iktidara? Bir iktidarın görevi, sınırlarının güvenliğini sağlamak, milletinin refah, huzur ve kalkınmasını temin etmektir. Türkiye’ye yapılacak bir saldırıya hepimiz karşı çıkarız, hepimiz cepheye koşarız. Ama Suriye’nin menfaati için, Libya’nın ya da diğer İslam ülkelerinin menfaati için kılımızı bile kıpırdatmayız.
Milletin bir ferdi olarak, iktidardan bir talebimiz olamaz mı? Lütfen başkalarının topraklarında boğuşacağımıza, kendi iç sorunlarımızı biryana itip, başkalarının sorunlarını çözmeye çalışacağımıza, içe dönelim ve birbirimize kardeşçe sarılıp Türkiye’mizi koruyalım. Bunu isteyemez miyiz iktidardan? Böyle bir hakkımız bile mi yok? Devletine karşı her görevini yerine getirmiş, vergilerini aksatmamış, Anayasaya ve yasalarımıza dikkatle ve sadakatle bağlı bireyler olarak, gözümüzü kapatıp elimiz kolumuz bağlı mı oturalım? Yapmayın, devletini ve milletini çıkarsız seven insanların, milyonların seslerine kulak verin. Hatalarınızın bedelini sadece siz değil, koskoca bir devlet, koskoca bir millet çekecek.
Muhalefete kızıyorsunuz, siyaset gereği onlara dilediğiniz cevapları veriyorsunuz. Biz millet olarak bu hesapların, bu çekişmelerin içinde değiliz. İstiyoruz ki, bu cennet vatanda huzur içinde yaşayalım. Kavgayla, gürültüyle, tankla, topla, tüfekle değil, diplomasi diliyle çözelim sorunları. Uzlaşarak belki daha başarılı oluruz. Birbirimize kenetlenerek, birbirimize güvenerek, belki daha kolay çökertiriz düşmanı. Her tarafımız düşmanla çevrili. Nereye dönsek bir çatışma ihtimali karşımızda. Kıbrıs bile fokur fokur kaynıyor. Herkes Türk’ün başı daha da belaya girsin istiyor. Hepsinin kuyruk acıları var çünkü. Böyle bir durumda gücümüzü, kuvvetimizi, silahımızı, mermimizi niye boşa harcayalım, neden düşmanın ekmeğine yağ sürelim?
Başka bir ülkenin toprağındayız, askerimiz başka güçlerle birleşip, operasyon üstüne operasyon yapıyor. Hava desteğimiz yok, etrafımız çevrili ve yeni dostumuz Rusya gözümüzün içine baka baka bomba yağdırıyor aşağıya. 3 gün mühlet veriyoruz, beş gün mühlet veriyoruz, aldırdıkları yok. Bu durumda havanda su döğmüyor muyuz? Elbette ülkemin savunma makamları, komutanlar, uzmanlar benden daha sağlıklı düşünüyorlardır. Herhalde akıntıya kürek çekmiyorlardır, doğru ama bütün bunlar kaygılarımızı bertaraf etmiyor ki…
Esat’ın boyu devrilsin, bize ne yaptıklarından? 5 milyona yakın Suriyeli’yi, yanlış dış politikamız yüzünden sorgusuz sualsiz sokmadık mı topraklarımıza? 2 milyona yakını da sınırımızda bekliyor. Biz 5 milyondan kurtulalım derken, bunları da almak zorunda kalmayalım. Askerimizi oraya buraya yollamayalım. Katar’da ne işimiz var? Elin Arap askerini eğitmek bize mi kaldı?
Bu görüşlere kızmak yerine, öfkelenmek yerine biraz düşünmek lazım. Hiç hata yapmadık mı yani, hatasız mı geldik bugünlere? Ona buna çatıp efeleneceğimize, biraz sakinleşip dönelim geçmişe ve bugünlere nasıl geldiğimizi sorgulayalım biraz. Suriye bataklığında, Libya meçhulünde daha fazla kalmayalım. İnatta ısrar bize bir şey kazandıracaksa, sonuna kadar inat edelim, basalım mermiyi, savuralım füzeyi. Ama böyle bir inadın bizi daha büyük çıkmazlara sürüklemesinden korkuyoruz.
Mesele hassas, daha fazla uzatmak istemem. Askerim cephedeyken, bir kelime bile fazla konuşmamak lazım. Ama bizi yönetenlere bu halisane dilek ve görüşlerimizi de iletmek hakkımız olmalı değil mi?
Türkiye’nin iyiliğinden ve esenliğinden başka bir isteğimiz yok, olamaz da…
-
24.02.2021 MİLLETİN ŞEHİT GÖZYAŞI
-
16.02.2021 ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDEN ÖNCE
-
10.02.2021 BİR GENEL DEĞERLENDİRME
-
08.02.2021 ŞU MARİNALAR MESELESİ
-
01.02.2021 KIŞLIK BODRUM RÖNTGENİ
-
25.01.2021 AŞI VE KAPATTIĞIMIZ KURUMLAR
-
19.01.2021 SAĞLIK MI EKONOMİ Mİ?
-
13.01.2021 İKTİDAR-BASIN İLİŞKİLERİ
-
08.01.2021 İNAT VE ISRARLA BAŞLANGIÇ
-
05.01.2021 YENİ BİR YILA YELKEN AÇARKEN
-
28.12.2020 İNATTAN VAZGEÇME GEREĞİ
-
24.12.2020 ÇEVREYE ANKARA ATEŞİ
-
22.12.2020 EKONOMİ VE DOĞANIN İNTİKAMI
-
16.12.2020 BU RÖNTGENE DİKKAT EDİN
-
08.12.2020 OKUYUCULARIMA AÇIKLAMA
-
07.12.2020 ŞAKA GİBİ YÖNETİM
-
01.12.2020 TURİZM BAKANI HAKKINDA
-
27.11.2020 TÜRKİYE İLE BODRUM’UN SORUNLARI AYNI
-
25.11.2020 BİR TUHAF BODRUM KIŞI
-
16.11.2020 ACI REÇETEYİ YAZARKEN
-
13.11.2020 İŞİN ŞAKAYA GELİR TARAFI YOK
-
20.10.2020 BEKİR COŞKUN ANISINA
-
19.10.2020 FARKLI BİR BODRUM’A DOĞRU
-
15.10.2020 YANLIŞTA ISRAR ETMEMELİYİZ.
-
05.10.2020 VAKİT GİDEREK DARALIYOR
-
23.09.2020 GÖKOVA KONTROLÜ
-
05.09.2020 SAĞLIK ALARM VERİYOR
-
02.09.2020 KISITLI DEĞİL KISITSIZ BAYRAMLARA
-
28.08.2020 GEÇMİŞ OLSUN BODRUM
-
25.08.2020 SU-YOLSUZLUK-ADALET
-
24.08.2020 DOĞAYI BİTİRİYORUZ
-
14.08.2020 PEMBE MASALLAR VE PEMBE PROJELER
-
07.08.2020 KORONA-OKULLAR-EKONOMİ VE TATİL
-
04.08.2020 65 YAŞ DİYANET VE CHP
-
27.07.2020 KIBRIS TÜRK’TÜR TÜRK KALACAK
-
22.07.2020 GÜNLÜK YAŞAM ŞİKAYETLERİ
-
20.07.2020 AYASOFYA-İKTİDAR VE MUHALEFET
-
13.07.2020 NEYE İNANACAĞIMIZI ŞAŞIRDIK
-
11.07.2020 PLAJLAR-İSKELE VE KOYLARIN GELECEĞİ
-
29.06.2020 KİTAP DÜNYASINDA GEZİNTİ
-
25.06.2020 BODRUM MÜZESİ’NİN HAZİN HALİ
-
22.06.2020 MASKE VE AÇIKLIK REJİMİ
-
15.06.2020 ESENGÜL VALİMİZİ UĞURLARKEN
-
09.06.2020 SADUN BORO'SUZ BEŞ YIL
-
08.06.2020 ÇEVRE NUTUKLA KORUNMUYOR
-
31.05.2020 NORMALE DÖNÜŞ GECİKMEMELİ
-
15.05.2020 AKILCI ÖNLEM İHTİYACI
-
11.05.2020 ÇEVRE VE İÇ TURİZM DİNAMİĞİ
-
24.04.2020 HALUK LEVENT’E DOKUNMAYIN BARİ
-
14.04.2020 TASARRUF YAPMAK VARKEN
-
13.04.2020 ORTAK AKIL İHTİYACI
-
07.04.2020 BODRUM’U MERAK ETMEYİN
-
06.04.2020 İNAT VİRÜSÜNE BULANMAK
-
14.03.2020 İÇ VE DIŞ VİRÜSLERE DİKKAT
-
09.03.2020 İÇ SİYASETTE ATEŞ KES GEREĞİ
-
28.02.2020 GERÇEKLER VE MUHALEFET
-
26.02.2020 HAYAT DEVAM EDİYOR
-
07.02.2020 BİZE NE LAZIM?
-
03.02.2020 KIZILAY KAN KAYBEDİYOR
-
25.01.2020 DENİZ TAKSİ GELİYOR
-
18.01.2020 MUĞLA’DAN BODRUM’A PROJELER
-
14.01.2020 GELECEĞİ İYİ PLANLAMAK GEREĞİ
-
07.01.2020 NASIL BİR TÜRKİYE?
-
02.01.2020 YENİ YILDA BODRUM
-
26.12.2019 YANLIŞLARI DÜZELTMEK MÜMKÜN
-
10.12.2019 BİR ÇAKARLI ARACINIZ EKSİKTİ
-
02.12.2019 BODRUM’DAN ÇIKAN DANS MİLLİ TAKIMI
-
28.11.2019 VERGİ Mİ TASARRUF MU?
-
23.11.2019 SUYU ARAYAN BODRUM
-
21.11.2019 HESAPSIZ KİTAPSIZ PROJELER
-
18.11.2019 DİKKAT KEÇİLER YEMESİN
-
09.11.2019 UFUKTA TASARRUF YOK
-
04.11.2019 KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK
-
22.10.2019 Ümmete değil millete sahip çıkma gereği
-
14.10.2019 BODRUM’DA DAVOS RÜZGARI
-
04.10.2019 CUMHURİYET-OSMANLI TAPU SAVAŞI
-
30.09.2019 BODRUM ÜZERİNE SOHBET
-
27.09.2019 50-60 YIL GERİYE GİTTİK
-
20.09.2019 Zurnayı sevdirelim, iyi de nasıl olacak bu iş? (1)
-
20.09.2019 BALIK BAŞTAN KOKAR
-
16.09.2019 BODRUM İÇİN ANKARA’YA
-
05.09.2019 CHP NE YAPMAK İSTİYOR?
-
23.08.2019 ŞİKAYET YERİNE ÇÖZÜMDE BULUŞMA
-
05.08.2019 IŞILAY SAYGIN VE MURAT DEDEMAN
-
03.08.2019 YANGINLAR-DOĞA SEVGİSİ-GENÇLERİMİZ
-
30.07.2019 GÜZEL HABERLER GELİYOR
-
22.07.2019 KOMŞUDA DA İŞLER İYİ DEĞİL
-
20.07.2019 BİR TUHAF BODRUM
-
19.07.2019 BODRUM’DA KÜLTÜR SANAT VE ZEFİRYA
-
16.07.2019 BİR GARİP DEMOKRASİ
-
25.06.2019 DAĞ FARE DOĞURDU
-
20.06.2019 İNŞAATLA TURİZMİN SAVAŞI
-
14.06.2019 DÜNYA BİZİ KISKANIYOR
-
10.06.2019 BİZ SEÇİMİN PEŞİNDEN KOŞARKEN
-
25.05.2019 IHLARA VADİSİ-KAPADOKYA VE ÖTESİ
-
21.05.2019 KOLAYDAN BAŞLARSAK EĞER
-
20.05.2019 DEMOKRASİ VE MECLİSİMİZ
-
14.05.2019 BU SİSTEMİN ADI YOK
-
06.05.2019 Bodrum’un Acil İşleri…
-
30.04.2019 BİRLİKTE DOĞRULARA KOŞMA ZAMANI
-
27.04.2019 BÖYLE DÜZE ÇIKAMAYIZ
-
15.04.2019 SAYIMDAN ÖNEMLİ İŞLERİMİZ VAR
-
09.04.2019 BODRUM’DAN YÜKSELEN SES
-
05.04.2019 BODRUM’DAN ÖRNEK MESAJ
-
03.04.2019 SEÇİMİN RÖNTGENİ
-
02.04.2019 GELECEKTEN BEKLENTİMİZ
-
23.03.2019 BODRUM-KAŞ GİDİŞ GELİŞİ
-
18.03.2019 SEÇİM GÖZLEMLERİNE DEVAM
-
18.03.2019 SİYASET DİLİ VE DEMOKRASİ
-
12.03.2019 BODRUM’DA SEÇİM ÇALIŞMALARI
-
04.03.2019 SEÇİM ÖNCESİ BODRUM
-
02.03.2019 HAYALLER-GERÇEKLER VE BERAT
-
01.03.2019 BODRUM SİYASETİ
-
22.02.2019 DEVLET İMKANIYLA SEÇİM YARIŞI
-
14.02.2019 NEREDEN NEREYE TÜRKİYE
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.