• 04 February 2025, Tuesday 11:44
MustafaKÜPÇÜ

Mustafa KÜPÇÜ

ALIN TERİNİN TAM KARŞILIĞI MI?

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, partisinin Bursa İl Kongresi’nde, asgari ücret üzerine diyor ki;

“Bizim de içimize sinen, emekçilerimizin alın terinin tam karşılığı.”

Ve, ardından ekliyor;

“Asgari ücret, çalışana verilecek maaşın en alt seviyesini belirleyen rakamdır. İşveren, daha fazla vermek istiyorsa versin.”

Asgari ücretin “adaletli” olmadığı kesin.

Adalet ölçüsü nedir?

Bu ülkenin “VATANDAŞI” olan bir insanın, dört kişilik ailesiyle geçinebilmesi olmalı ölçü.

“Sağlıklı ve dengeli beslenemeyen, barınma güvencesi olmayan insanlar, yaşadıkları devlet için çok daha büyük maliyet getirir.

Hastanelerimizin tıka basa dolması bu yüzdendir!

Ülkemizde en büyük sorun; “Yüksek Enflasyon.”

Bu sorunun temel nedeni, siyasal iktidarın uyguladığı ekonomi politikalarıdır.

Bu ülkede “üretimi teşvik” yok ölçüsündedir.

En büyük üretim kaynağımız TARIM’da üreticiyi desteklemek yetersiz ama “tarım ürünleri ve hayvan ithalatı” yapanların keyifleri yerinde!

Benzer sorunlar sanayi sektöründe de yaşanıyor.

Bu nedenlerle, “işsizlik” de en önemli toplumsal sorunumuz.

İşsizliğin temel sorunlardan biri olduğu bir ülkede, “işgücünün hak arama özgürlüğü” de olamıyor!

Üstelik, siyasi iktidar emek kesiminim “Anayasal ve yasal haklarını” korumuyor!

Anayasa’ya göre; “Sendikalı olmak” temel bir haktır.

Ancak, bu hakkı kullanmak isteyen emekçiler işten atılıyor, hak arama mücadelesi veren emekçinin karşısına polis çıkıyor!

“Özgürlükçü Anayasa” isteyenler, emeğin Anayasal hak ve özgürlüğüne engel oluyorlar!

Bu koşullarda işverenlerin büyük çoğunluğu asgari ücretle işçi çalıştırmaktan memnunlar!

Doğru olan şudur;

asgari ücretle işe başlayan bir emekçinin maaşı, zamanla işveren tarafından artırılmalıdır.

Oysa, işverenlerin –istisnalar hariç, umurunda değil!

Bir işyerinde yıllarca çalışan bir işçinin, eğer sendikalı değilse asgari ücret zincirinden kurtulması pek mümkün olamaz!

Kaldı ki, işsizliği kullanarak, “Kayıt dışı” işçi çalıştırılması da ülkemizde hayli yaygındır!

“Müslüman kul hakkı yemez” ama bizim ülkemizde bu temel ilke pek hatırlanmaz!

Öte yandan, işverenin de “ayakta kalabilmek” sorunları var. Bunun da temel nedeni, yine siyasi iktidarın uyguladığı “ekonomi politikaları” değil mi?

Kapitalist ekonomik düzende, “yüksek faizle dış borç” alan siyasi iktidar, “NAS var NAS” diyerek, bir yandan Merkez Bankası faiz oranlarını indirirken, sözde TL’nin değerini korumak adına “Kur Korumalı Mevduat” gibi bir uygulama ile bir yandan parası olanları çok yönlü beslerken, bedelini de diğer vatandaşlarına “çifte kavrulmuş vergilerle” ödetirse, enflasyon da düşmez, TL’nin değeri de korunamaz!

Bu ülkeye yapılan en büyük günahlar;

· “geçiş, yolcu, hasta garantili” otoyol, köprü, havaalanı ve Şehir

 Hastaneleri’nin bütçeye getirdiği yüklerdir!

· Bu ülkenin geleceğine yönelik  “5 Yıllık Kalkınma Planı” ndan

 vaz geçerek, ülke ekonomisini birkaç kişinin aklına bırakmaktır.

· Anayasal ve yasal kurallardan bazılarına “şaşı” bakmak ve

 toplumu ayrıştırmak, adalete olan güveni sarsmaktır!

“Çalışanın hakkını alın teri soğumadan ödeyeceksin” anlayışını gerçek yaşamda unutmaktır!

Daha ötesini de lütfen sizler ekleyiniz.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık