Mustafa KÜPÇÜ

Suudi Arabistan’da “Al-Nasr” kulübü 40 yaşındaki Ronaldo’yla sözleşme yapmış.

Ronaldo; Yıllık 209 milyon Euro “garantili ücret” alacak.

33 milyon Euro’luk “kulüp hissesi” sahibi olacak.

İmza parası olarak, 28.8 milyon Euro alacak.

Atacağı her gol için 94 bin Euro hesabına yatırılacak.

Yaptığı her asist için 47 bin Euro prim ödenecek, gol olursa da 4.7 milyon Euro bonus ödenecek.

İlaveten, 70.5 milyon Euro “sponsorluk anlaşması”

Ronaldo’ya ayrıca, oturacağı lüks villa için; 4 koruma,

4 temizlikçi, 3 bahçıvan, 2 özel aşçı tahsis edilecek.

Özel jetinin yakıt dahil tüm giderleri ödenecek.

Suudi Arabistan bir futbolcu için bu kadar bedel öderken, GAZZE’deki insanlık dışı katliama karşı ne yaptı?

Yaptıysa, “insani yardım” olarak ne kadar harcadı?

Bu güne kadar, Filistin’e yönelik ekonomik ve siyasal olarak hangi çabaları gösterdi?

ABD Başkanı Trump, GAZZE’de yaşayan tüm Filistinlileri başka yerlere sürerek, Akdeniz kıyısında küresel zenginler için bir “lüks yaşam merkezi” yapmak istedi! Suudi Arabistan nasıl bir tepki verdi?

Suudi Prensi, İsrail’in her konuda “işbirlikçisi ve destekçisi” ABD Başkanı Trump’a bir “sitem” bile yapmadı ama, Trump’ın önüne koyduğu 142 milyar dolarlık savunma anlaşmasına imza attı!

Suudi Prensi, ABD için “Oltadaki balık” gibidir!

Suudi Arabistan’ın egemenleri, “petrol gelirlerini” ABD ve Avrupa’daki bankalarda saklıyor!

En lüks saray yavrularını bu ülkelerde kuruyorlar!

Saray ve çevresindekiler, her sene Bodrum’a lüks yatlarıyla geliyor, yanlarındaki prensesler “bikinileri” ile deniz sefası yapıyor, içkiler içiliyor! Milyonlar saçılıyor.

Suudi Arabistan’da artık “güzellik yarışmaları” yapılıyor!

Dünyanın tanınmış sahne sanatçıları, milyon dolarlık bedellerle konserler veriyor!

Bizim saf insanlarımız da bunların “Müslüman” olduğunu sanıyor!

Suudi Arabistan böyle de, diğer “Arap Ülkeleri” farklı mı?

İstanbul’da tarihi yalıları alan, Karadeniz sahillerinde araziler kapatan, Kanal İstanbul projesinin en iyi müşterisi, “sözde dostumuz” ve ülkelerindeki etkinlik için Türk Polislerinin koruyup kolladığı KATAR ne yapıyor?

“Güney Kıbrıs Yunan Devleti” ile işbirliği yapıyor!

Gerçek şu ki;

Ortadoğu’nun egemenleri, Türkiye ile “dost ve müttefik” olmamışlar, olamamışlar ve olmayacaklar!

Kimse, paranın ve lüksün içindeki Arap yönetimlerinin Türkiye’de “dost ve kardeş” olacaklarını hayal etmesin!

Onlar emperyalizmin tutsaklarıdırlar!

İşte bu nedenlerledir ki; “İslam Devletleri Birliği” ve “Hilafet” düzeni maddi-manevi emperyalizmin tutsağı olmuş Arap ülkeleri için büyük bir yalandır!