• 04 July 2022, Monday 9:16
MustafaKÜPÇÜ

Mustafa KÜPÇÜ

BİR HASTANE GÖZLEMİ…

Son 18 yıldır yaşamımın 5-6 ayını Milas-Kıyıkışlacık-Zeytinlikuyu köyünde geçiriyorum.

Milas’ı ve bu kentte yaşayan insanları seviyorum.

Bu tarihi kentin insanları sıcakkanlı ve dürüst insanlar.

Elbette, her yaşam alanında olduğu gibi, burada da kimi olumsuz örnekler var! Bu türüne de tanık oldum!

Bir süre önce, ani bir rahatsızlık nedeniyle gece yarısına yakın  “112 Cankurtaranı” ile Milas Devlet Hastanesi’ne yetiştirildim. (Ambulans sözcüğünü sevmiyorum!)

Milas-Zeytinlikuyu arası yaklaşık 35 kilometre.

Özellikle Zeytinlikuyu-Kıyıkışlacık arası yol koşulları kötü ve tehlikeli.

Bu çevrede birçok yazlık site kurulmuş. Ancak, çağa ve ihtiyaca uygun bir ulaşım altyapısı yok!

Tarihi İASSOS ya da diğer adıyla Kıyıkışlacık’ta maden sektörünün çıkarlarına uygun (!) ama, TARİHİ-DOĞAL ve TURİZM yapısına bir “İHANET” projesi olan LİMAN yapımı düşünülüyor!

Oysa, bu liman yapılırsa, bu bölgede ne turizm ve doğal güzellik kalmayacak!

Yerli halk ve yazlıkçılar geçen yaz toplu eylem yaptık ama son bilgiye göre, “ÇED GEREKSİZ” kararı verilmiş!

Yani; “Maden ve siyaset gücü: 1- HALK İRADESİ: 0

İşte bu koşullarda, “ çamaşır makinesine düşmüş kedi” gibi sallanıp dolanıp yeni yapılan Devlet Hastanesi’ne ulaştırdılar!

Acilden girdik, “Müşahade Odası” denilen ve ilk tetkik ve takiplerin yapıldığı bölüme taşındık.

Sabahı nasıl sabah ettim bilemiyorum!

Sabah 08.00 sonrası doktor kararı ile “Dahiliye” bölümüne “yatılı” sevkim çıktı. İki kişilik bir odaya taşındım.

 Bütün bir gün tetkikler yapıldı, serum ve 3 ünite kan desteği verildi.

Hastane görevlisi “Hasta Bakıcı”, “Hemşire” ve diğer görevlilerin görev ciddiyetleri ve becerilerinin yanı sıra, hastalara yönelik “insani tutumları” son derece güzeldi.

Hastane fizik koşulları da öyle.

Ama önemli bir sorun vardı;

oda komşum olan hastanın hemen tüm yakınları, “7’den 70’e” gece yarısına kadar odamızda konuktular!

Bu “hasta ziyareti” değil, “HASTAYA MANEVİ İŞKENCE” olmalı!

Hastane değil, yolgeçen hanı!

“Hastane disiplini” ve “hijyen” hastane yönetiminin umurunda değil!

Ertesi sabah taburcu olacağız, doktorumuzu bekliyoruz, saatler geçiyor doktorumuz yok!? Sonra, doktorlar ve diğer sağlık emekçilerinin yaşadıkları sorunlar ve haksızlıklara karşı “uyarı eylemi” olduğunu öğrendik, doktorumuzla iletişim kurarak rapor ve reçetemizi alarak hastaneden ayrıldık.

Hastanede yaşadığım o iki gece sonunda tanık oldum ki;

Hastane sağlık emekçileri 24 saate varan nöbetleri ve yetersiz maddi gelirleri ile “Maddi-Manevi haksızlık” çemberi içindeler!

Üstelik, “cehalet ve öfkenin tutsağı” kimi insanların maddi-manevi şiddetleriyle karşı karşıyalar!

Bu koşullarda, “denetimsiz giriş-çıkışlar” ve hasta odalarının “aile toplantı salonları” haline gelmesine şaşırmamak gerek!

Hastane, mükemmel bir alanda inşa edilmiş. Ama Milas kent merkezine ulaşım düzeni karmaşık! Dolana dolana Sanayi Sitesi’ne varıp oradan Milas merkeze ulaşabiliyoruz!

Demek ki;

ülke genelinde olduğu gibi Milas’ta da “yer seçimi, ulaşım altyapısı” gibi PLANLAMA ve UYGULAMA KÜLTÜRÜ güdük kalmış!

Muğla Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı, İlçe Belediye Başkanları ve ilgili Bakanlıkların “Birlikte sorun çözme ve planlama” görevlerini gerçek anlamıyla yerine getirebildiklerine inanmıyorum!

“Ben ne dersem o!

Ben bilirim!

Ben yaparım!”

diye özetlenebilecek ilkel yönetim kültürünün ilçelere kadar uzanan bir örneğine tanık olmanın kaygıları içinde bu yazıyı, bu ülkenin duyarlı insanlarının takdirlerine sunuyorum.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık