• 01 May 2020, Friday 10:34
MustafaKÜPÇÜ

Mustafa KÜPÇÜ

İSYAAANNN…

Beden yaşlansa da ruh yaşlanmıyor.

Şu Korona Virüs belasına kadar ne yaşlandığımın ne de yaşımın başıma açacağı belanın farkında değildim!

“Bu virüs en çok 65 yaş üstünü etkiliyor” dediler ve güya bizi koruma altına aldılar!

“Evlerinizden çıkmayacaksınız! Çıkarsanız virüs kapıp ölebilirsiniz! Ölmeden önce de size CEZA yazarız” dediler.

Ancak, kimi yöneticilerin “Basiretli DEVLET ADAMI” olma yetersizliğinin insan yaşamına getirebileceği ölümcül yanlışları göremediler!.. Yüz binlerce insan gece yarısı sokaklara koşuverdi!..

Bu günahın bedeli ne olacak, göreceğiz!

Zamanla anlaşıldı ki, 65 yaş üstünün yanı sıra gençler hatta çocuklar bile virüs kapıp ölebiliyorlardı.

O halde, “bağışıklığı güçlü olan insanları neden evlere tıkıyoruz” diye düşünmediler…

Bu salgının ne kadar süreceği belli değil.

Bu süre içinde sürekli ev hapsinde olan 65 yaş üstü vatandaşların ne kadarı olağan hastalıkları ya da yaşadıkları “tutsaklık sendromu” nedeniyle ölebileceğini kimse düşünmüyor!

Evet, “155’i, 156’yı, 199’u ararsanız, size yardımcı olmaya çalışıyorlar. Ancak, tek öncelik “sağlık sorunu” oluyor. Bunun ötesinde 65 yaş üstü için hiçbir ÖZGÜRLÜK yok!

Ama “CEZA” var!

Bir somut örnek;

Ekonomik yaşamın dibe vurduğu bu dönemde, “çalışmak zorunda olan” 65 yaş üstü bir vatandaşın geçim derdini ırgalayan yok! Verecekleri 1000 TL. ile normal yaşamın sürebileceğini sanıyorlar!

Bir başka örnek;

Vatandaşın, tapuya gidip, satacağı arsa ya da daire için imza vermesi gerek. Emlakçı, bu koşullarda müşteri bulmuş, ön anlaşmayı yapmış. Alıcı, her türlü formaliteyi yerine getirmiş, kredi sözleşmesini yapmış, bir an önce tapuya gidip mülkü satın almanın hayali içinde. Ama satacak kişi “65 yaş üstü” olduğu için, tapu dairesine gidemiyor!

Bu nasıl bir iş?

Nasıl bir mantık?

Gerekli önlemleri al, gerekirse yanına bir de kamu görevlisi (polis, jandarma ) ver, gitsin işini halletsin.

Daha acısı var;

Kişi, 65 yaş üstü, İzmit’te yaşıyor. Evinde tutsak.

Bir haber geliyor; İstanbul’da yaşayan kardeşi vefat etmiş. Cenazesi kaldırılacak. Vatandaş, kardeşinin cenazesine katılmak için “e- devlet” üzerinden başvuru yapıyor. Bir süre sonra olumlu yanıt geliyor. Yola çıkıyor, ama artık çok geç! Cenazeyi kaldırmışlar. Kardeşini mezarlıkta ziyaret ediyor, duasını okuyup evine dönüyor! Bu insanın “RUH HALİNİ” düşünün…

65 yaş üstü insanların çoğu, “her an ölebilirim” bunalımı içinde.

Oysa, bilgi, görgü ve deneyimleriyle genç kuşak için bedava öğretmenler!

Ama çoğu insanın haberi ve umuru yok!

Sürekli yalnızlık, sevdiklerinden uzakta olmak, “hiçbir işe yaramayan insan” olmak, genç ya da orta yaşlı insanları bile ruhsal olarak sarsmaz mı?

Bu insanlar için hayat çekilmez ve “ÖLMEK” bir kurtuluş gibi görünmeye başlamaz mı?

Toplumbilimciler, Ruhbilimciler, NEREDESİNİZ?

Ülkeyi yönetme iddiasındakiler;

Sizler, 65 yaş üstü, hatta 80’li yaşlarda olan ve hala milletvekili, danışman, bakan yardımcısı, kamu kurumlarında yönetim kurulu üyesi olanlar; “BULUNMAZ HİNT KUMAŞLARI” mısınız?!.. Sizin “vatandaştan” yani size “vekalet” verenlerden farkınız, ayrıcalığınız nedir? Siz neden bizim gibi “koruma” altında değilsiniz?

Bir an için EMPATİ yaparak evlerde tutsak ettiğiniz insanları anlamaya çalışmanız çok mu zor?

Hiç değilse, haftada bir gün “ÇARŞI İZNİ” verin!.

 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık