Mustafa KÜPÇÜ

Sağlık Bakanı Koca; “Birinci dalga sahillere indi” diyor.

Gazete ve televizyon haberlerinde Ege ve Akdeniz sahillerinin hallerini görüyoruz.

Vatandaş, kendi açısından haklı; tatil yapmak, dinlenmek istiyor. Maddi gücü yerindeyse otelleri seçiyor.

Maddi gücü sınırlı, nüfusu kalabalık aileler için ise, en güzel tatil olanağı yazlık kiralamak.

Bir yazlık sitede bir aylığına yazlık kiralamak, konumuna göre değişiyor. Örneğin; 3-4 bin TL’den başlıyor, 15-20 bin TL.’ye kadar yazlık kiralanabiliyor. Kimileri de “günlük 350-400 TL’ye” kiralanıyor!

Orta gelirli kalabalık bir aile, atlıyor minibüsüne, çoluk çocuk yazlığa geliyor. Örneğin, aile 10 nüfuslu ise, günlük kişi başı 35-40 TL’ye konaklama olanağı buluyor.

Bu yalnızca barınma değil. Elektrik, su sarfiyatı, site sakinlerinin “ecrimisil” ödedikleri özel plajdan, şemsiye ve şezlonglardan, duşlardan da bedava yararlanma olanağı sağlıyor!

Bir akşam yemeği için ziyaret ettiğimiz, komşu sitedeki bir arkadaşımız anlatıyor;

“Kalabalık bir aile, siteye geldiği zaman sağlıklı olduklarına dair bir kanıt göstermiyor! Belirli bir süre “karantina” çilesi de çekmiyor. Üstelik, site yönetimi kiracı ve konukların isim listesini bile     tutmuyor! Sitede yaşama kuralları anlatılmıyor! Kiracıların yoğun olduğu sürelerde, site sakinleri büyük ölçüde evlerine sığınıyor! Kimi aracı için park yeri bulamıyor! Kimi kiracılar için gece yarısından sonra bile yüksek sesle konuşmak, eğlenip müzik dinlemek “doğal bir hak” olarak görülüyor! Gecenin 02’sinde, oluşan gürültü nedeniyle yatağından sıçrayarak kalkan site sakininin hakkı yok! İşin bir başka yanı, kiraya verilen yazlık konutlardan sağlanan gelirin her türlü vergiden muaf olması! Elbette, bu bir serzeniş! Her türlü gelir, vergiye tabidir. Ama ben bu güne kadar, kiracısıyla sözleşme yapan ve elde ettiği gelirden vergisini ödeyen ev sahibi görmedim, duymadım! Maliye, diğer site sakinlerinin “muhbirlik” yapmalarını bekliyor! Kalabalık kiracı grupları nedeniyle maddi-manevi mağduriyet yaşayan site sakinleri ise komşularını kırmak istemiyor ve bu olaylara suskun kalıyorlar! Biz, toplum olarak hak etmediğimiz sıkıntılara karşı şerbetli olmalıyız ki, üç maymunu oynuyoruz! Ama kendi aramızda her şeyi konuşup içimizi dökebiliyoruz!”

Görülüyor ki, yaşamın her alanında “KURALSIZ YAŞAMAK” ve kuralsızlığa boyun eğmek “temel kültürümüz” olmuş!

Site genel kurullarında pek çok üye ya toplantılara katılmıyor, ya da suskun kalıyor!

Ya da geçimsiz (!) kimileri, doğal tepkilerini gösterdiklerinde, “kötü kişi” olarak damgalanıyor!

Para kazanmanın zor olduğu, dürüst insanların yoksullukla terbiye edildiği, “kolay para kazanma” yollarının çok çeşitli olduğu bir ülkede huzur içinde yaşamak, kolay değil.

Çok şükür ki, bizim içinde yaşadığımız sitede bu sorunlar pek yaşanmıyor!..