• 24 February 2022, Thursday 8:17
MustafaKÜPÇÜ

Mustafa KÜPÇÜ

OLMAZ İLAÇ SİNE-İ SAD PAREME!..

Türk sanat musikisine ilgi duyan hemen herkesin bildiği bir şarkıdır;

“Olmaz ilaç sine-i sad pareme/çare bulunmaz bilirim yareme.”

Sözler Namık Kemal’e ait.

Sad pare, “yüz parça” anlamına geliyor. “Sine” sözcüğü de eklenince, “paramparça” olmuş bir kalp, dile getiriliyor.

Bilgi o ki;

 “Hacı Arif Bey’in çok sevdiği eşi Verem hastalığına yakalanır ve tedavisi mümkün olamaz. O da, bu sözleri besteler.

Günümüzde böylesine aşklar ve coşan duygulara pek rastlanmıyor.

Verem ve daha pek çok hastalığın tedavisi yapılabiliyor.

Hemen her derdin ilacı var.

Ama, ilaca ulaşmak kolay değil!

İşte, son olarak ilaca yüzde 37 zam geldi!

Sosyal Güvenlik Kurumu mensubu ya da emekliler, uzman doktorun yazdığı ilaçların bazılarını alabiliyor ama “fark ödemesi” yaparak!

Kimi ilaçlar için reçete de geçerli değil! Tamamını ödemeniz gerekiyor.

İlaca zam gelmeden önce, yüzlerce ilaç eczanelerde bulunamıyordu!

NEDEN?

Çünkü, ilaçların neredeyse tamamını başka ülkelerden İTHAL ediyoruz! Paramızın değeri düştükçe, ilaç fiyatları da hızla artıyor! İlaç firmaları ve ithalatçı firmalar bekledikleri zamları almadıkça, piyasaya ilaç vermiyorlar!

İşte size DIŞ GÜÇLER!

Siz, “YERLİ ve MİLLİ” palavrası atarken, “ULUSAL İLAÇ” üretimini terk ederseniz, yabancı ilaç tekellerinin kölesi olursunuz!

Siz, ilaç sektörünü desteklemez, yerli ilaç firmalarınızın yabancıların eline geçmesine engel olamazsanız, SSK’nın ilaç fabrikasını kapatırsanız, İLAÇ SÖMÜRÜSÜ altında kalırsınız!

Oysa, Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’inde bu ülke AŞI üretiyor ve başka ülkelere de satıyordu!

  • Aşı üreten “Hıfzısıhha Enstitüsü” nü KİM kapattı?
  • Ne zaman ve NEDEN kapattı?

Diye sormazsanız, ilaç pahalılığının altında ezilirsiniz!

Bir ülkenin öncelikli ve hayati üretim alanı TARIM olmalıdır.

Çünkü, öncelikle vatandaşlarınızı kendi olanaklarınızla besleyebilmelisiniz.

Hem de öyle rastgele değil!

SAĞLIKLI ve DENGELİ BESLENME olanakları sağlamalısınız ki, vatandaşlarınızın BAĞIŞIKLIK GÜCÜ yüksek olsun, kolay hastalanmasın diye!

Sonra, Anayasa’nızın 49. Maddesine göre, vatandaşlarınıza iş olanakları sağlayacaksınız ki, onlar da geçimlerini sürdürebilsinler.

Ve;  “ULUSAL ÇIKARLARI” korumak, ülke kaynaklarını yabancılara dağıtmamak için, İLAÇ sektörünü geliştireceksiniz.

Bunun için, Bilimsel ve Teknik Araştırmaya önem ve öncelik vereceksiniz!

Bunun için, ÜNİVERSİTELERİNİZ “gerçek bilim insanlarına açık olacak!”

Üniversitelerinizi, “CAHİLİN FERASETİNİ SEVERİM” diyen, çağdışı boş kafalarla doldurmayacaksınız!

BİLİMSEL ÖZERKLİK olmadan, siyasetin müdahil olduğu üniversitelerle gelişme olamayacağını göreceksiniz!

Uzatmayalım;

Başımıza gelenler, başımıza getirdiklerimiz yüzündendir!


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık