• 01 March 2017, Wednesday 18:43
Av. Ezgi EFENDİOĞLU

Av. Ezgi EFENDİOĞLU

Tüketici Hukukunda ‘Ayıplı Mal’ kavramı

HUKUK KÖŞESİ / Av. Ezgi EFENDİOĞLU ÇİÇEK / [email protected]

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununa göre ‘ayıplı mal’, tüketiciye teslimi anında taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.

Yine aynı madde uyarınca ürünün ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan, satıcı tarafından bildirilen fakat teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan, muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.

Alıcının, satın almış olduğu bir malın ayıplı çıkması durumunda 6502 sayılı yasa ile korunan birtakım hakları mevcuttur. Bir malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda alıcının dört adet seçimlik hakkı mevcuttur. Alıcı bu seçimlik haklarından dilediğini kullanarak zararını ortadan kaldırabilecektir.

Bu seçimlik haklar şu şekildedir:

* Satılan malı iade ederek sözleşmeden dönme,

* Satılanı kabul edip ayıp oranında indirim isteme,

* Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde ayıplı malın ücretsiz onarılmasını isteme,

* İmkan dahilindeyse, ayıplı malın ayıpsız olanıyla değiştirilmesini isteme.

Alıcının bu seçimlik haklarından birini tercih etmesine karşı satıcı, alıcının bu talebini yerine getirmek mecburiyetindedir. Ücretsiz onarım veya ayıplı malın ayıpsız olanıyla değiştirilmesi haklarından birini kullanan alıcı, bu hakkını üretici veya ithalatçı firmaya karşı da kullanabilir. Bu durumda satıcı, üretici ve ithalatçı firma müteselsilen sorumlu olacaktır.

Belirtmemiz gerekir ki, üretici ve ithalatçının sorumluluğu, malın kendilerinden çıktıktan sonra ayıplı hale geldiğini ispat etmeleri halinde ortadan kalkacaktır.

Taraflar arasında daha uzun bir süre öngörülmediği takdirde ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıldır. Ayrıca teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların teslim tarihinde ortaya çıktığı karine olarak kabul edilmiştir.

Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak alıcıya teslim etmekle mükellef olup, aksi halde alıcı tazminat hakkını da kullanabilecektir.

Tüketiciler tüm bu sorunları için Tüketici Hakem Heyetlerine başvuruda bulunabilirler. 2017 yılı için İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvurularda parasal sınır 3.610,00 TL; İlçe Tüketici Hakem Heyetlerinde ise 2.400,00 TL olarak belirlenmiştir. Bu durumda tüketiciler illerde 3.610,00 TL’nin altında olan uyuşmazlıkları için İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvurabilecektir. İlçe Tüketici Hakem Heyetlerinde ise 2.400,00 TL’nin altında olan uyuşmazlıklara bakılacaktır.

Bu meblağların üzerindeki uyuşmazlıklar için ise tüketicilerin Tüketici Mahkemelerine dava açmaları gerekmektedir.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık