• 23 May 2018, Wednesday 19:26
CanPulak

Can Pulak

İdareciler, sorunlar ve Bodrum

Can PULAK

Bodrum’u yönetenlerin yarımadayı bir gezmeleri lazım.

Gezmeliler ki, gördükleri karşısında şaşıp kalsınlar. Sezon açılmış, yollar kazılmış, borular değişiyor, Bitez, Türkbükü, Gündoğan, Atatürk caddesi filan, hem orada yaşayanları ve hem de görenleri çok üzüyor.Yerli yabancı turistler, kentte evleri olanlar gelmeye başladı.Ama maalesef Bodrum halâ sezona hazır değil.

Eksikleri, aksakları, ihtiyaçları karşılamak için bir gayret, hummalı bir çalışma var ama yeterli değil.Eldeki imkanlar, daha doğrusu imkansızlıklar, belini büküyor idarecilerin.İşlerin zamanında görülebilmesi için para lazım.Ankara destek olsa mesele kalmaz.Ama ülkeyi yönetenler Bodrum’dan beklediği oyu alamayınca, sorunlara ilgisiz kalıyorlar.Şu Ramazan günü günahlarına girmeyeyim ama, belki de (şikayetler artsın, önümüzdeki seçimde belediyeyi biz kazanalım) diyorlar.

Aslında Bodrum’u iyi insanlar yönetiyor.Kaymakamımız çok donanımlı, ilgili ve başarılı.Güvenlik kuvvetlerimiz mükemmel bir görev anlayışına sahip.Yıllardır huzur ve güven içinde yaşamamız için, dar imkanlarına rağmen geceli gündüzlü çalışıyorlar ve her alkışı, övgüyü hak ediyorlar doğrusu.Bunları polisimiz, jandarmamız, sahil güvenlik personelimiz için söylüyorum.Ayrıca çok güvenilir, iyi yetişmiş, görevini eksiksiz yapan bir yargı teşkilatına sahibiz.Bazı şeylerin kıymetini bilmeliyiz.İnanmanızı isterim ki, ülkenin en iyi görev yapan adalet kadrosu ve sistemi bizde galiba.

Peki (Belediye Başkanı nasıl, onun için bir şey söylemeyecek misin?) dediğinizi duyar gibiyim. Aslında dost, arkadaş canlısı, sevimli ve iyi bir insan. Ama iyi bir idareci değil, üstelik eleştiriyi hiç sevmiyor. Oysa eleştirilere kulak verse, ciddiye alsa, sahiplerini küçümseme yerine değer verse, bugün Bodrum bambaşka bir noktada olurdu. Evet, büyükşehir yasası Kocadon’un elini kolunu bağlamıştır, iş yapmasını engellemiştir ama mevcut yetki ve imkanlarını daha iyi değerlendirseydi eğer, şikayet sağnağından bir miktar kurtulmuş olurdu.

Bu durumda eleştiri yapmak yerine, gelecek seçime kadar Kocadon’a ve Belediyeye destek vermeliyiz. Geriye değil ileriye bakmalıyız artık.Taşın altına hepimiz elimizi sokmalıyız.Bodrum hepimizin, başka bir Bodrum yok.Bunca dev inşaat firmaları var, dağa taşa bina yapıp duruyorlar. Bari şehrin yollarının yapımına, su tesisatlarının onarılmasına destek verseler ya..Bodrum’dan para kazananlar, ellerini ceplerine götürsünler biraz.Beton tesisleri, yollar için beton versinler Belediyeye.Bodrum’un tadını çıkaran büyük zenginler mıcır ve asfalt malzemesi desteği sağlasınlar.Böyle bir yardım, vergiden düşer nasıl olsa.Her şeyi devletten, yerel yönetimlerden beklemeyelim.

Bodrum ve civarı yeşilden ve renkli çiçekten yana oldukça fakir. İsterdim ki, Ağaoğlu tesislerinde ürettiğim bitki ve çiçeklerden Belediyelere destek yapayım.Ben de taşın altına elimi sokayım, halka dağıtılması için fidan vereyim. Bunun için Bodrum ve Milas belediyelerine binlerce gül, gavura ve yayılıcı ardıç, begonvil, zakkum, Meksika petunyası ve biberiye verdim.Her iki Belediye de bunları meydanlarda halka dağıttılar. Bir ay sonra bir parti daha fidan vereceğim.Bu yıl Bodrum ve Milas, seneye Datça ve Köyceğiz.Bu vatan bizim, hepimizin bu vatana borcu var, kimin ne imkanı varsa benim gibi destek olsunlar yaşadıkları yerlere.

Rengarenk begonviller, Tanrının bizlere müthiş bir armağanı.Güney İtalya, Fransa ve İspanya’ya gidiyorum, her yer begonvil, inanılmaz bir güzellik katıyor kente.Biz neden yapmayalım ki?Hele zakkum, hele zakkum muhteşem bir bitki.5 rengiyle setler, duvarlar, çitler yapılıyor, büyütürseniz ağaç oluyor.15 yıl önce Karayollarına söyledim: “Diktiğiniz karabiber ağaçları refüjleri patlatıyor, trafiğe zarar veriyor. Niye zakkum ekmiyorsunuz?Zakkum egzoslardan çıkan kurşunu emiyor, güzel görüntü sağlıyor, gece seyrinde karşıdan gelen farları engelliyor. Bakım istemez, zehirli olduğu için hayvan yemez” dedim. Allahtan akıllı ve anlayışlı bir genel müdür muavinine rastladım da, yollar renklendi ve süslendi şimdi.15 yıl önce kimse zakkum yetiştirmiyordu, halkın gözünde pek makbul bir bitki sayılmıyordu zakkum. Karayollarından öğretmek için işçi istedim. Yemelerini yatmalarını sağlarım dedim. İki haftada çelik almayı öğrendi işçiler.Şimdi İzmir ve Antalya’da bolca üretiliyor ve devlet anayollarını rengarenk süslüyor.

Bunu Belediyeler de yapmalılar. Bodrum, Milas, Yatağan, Marmaris, Datça, Ortaca, Fethiye gibi Muğla’nın tüm belediyeleri başlamalılar üretime. Hatta Muğla merkez, o büyük imkanları ile üretime başlarsa, ilçelerin renklenmesine ve çiçeklenmesine de yardımcı olur.

Her zaman söylerim, bu konuda hanımlardan destek alsınlar.Üretim işini, şehirlerin bakımı, çiçeklenmesi ve süslenmesi işini hanımlar daha iyi yapar.Evlerinde oturan ve faydalı bir iş yapmak isteyen hanımları, Belediyeler hemen harekete geçirebilirler. Bitki, çiçek, ağaç üretmek çok kolay, zevkli bir iş olduğu kadar, hanımlar için de çok uygun ve onlara yakışan bir uğraş olur.

Belediyeler, Bodrum ve Dr. Osman Gürün yazılarına devam edeceğim. Yaşadığım kent olan Bodrum için, şikayetleri azaltacak ve hafifletecek pratik ve kolay önerilerimi anlatmayı sürdüreceğim.Yapmasalar da, bıkmadan usanmadan devam edeceğim buna… Örneğin onarılması için kapatılan ‘Bodrum Müzesi’nden de bahsedeceğim ...


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık