Muhsin DURUCAN

“Yokuş başına geldiğinde Bodrum’u göreceksin.

Sanma ki, geldiğin gibi gideceksin.

Senden öncekiler de böyleydiler,

Akıllarını Bodrum’da bırakıp gittiler.”

 

          Cevat Şakir Kabaağaçlı

 

24 Ağustos 2021 günü erken saatlerde Gültan Sitesi’nden Bodrum’a giden Muğla Büyükşehir Belediyesi adına çalışan toplu taşım aracına binerek yol almaya başladık. Güvercinlik yamacında Titan Otel ‘in gözüme yansıdığı sırada hemen yanı başında bir süre önce yakılan ormanın o kapkara görüntüsü, göründüğünde içim acıdı!

 

Gözlerimi çevrede gezdirerek yeni yapılmış olan Bodrum Otogarı’na girdik. Otogar görkemli, kullanışlı ve tertemiz... İki katlı yapıyı gezdiğimde içim açıldı! Dilerim diğer kentlerimizdeki gibi bir süre sonra olumsuz görüntülere dönüşmesin!

 

Muğla Büyükşehir Belediyesi ibareli araçla Eski Otogar’a geldik. Bir dostu ziyaret amaçlı yine toplu taşım aracı ile Konacık-Bitez Kavşağı’nda indim.  Özel Panmed Tıp Merkezi’nde görevli Göz ve Gönül Doktoru Dostum Kemal Yetkin ile görüşmek üzere… O sırada göz muayenem de gerçekleşti.

 

Sevimsiz bulduğum bir konuya değinmeden geçemeyeceğim: “Muğla Büyükşehir Belediyesi Toplu Taşım Aracı” yazılı minibüslerin yolcularına karşı garip davranışları kabul edilemez. Hele 65 yaş üstü yolculara hoş olmayan davranışları asla… Bitez’e yönelen bir bayan sürücüye adres sorduğumda; “Sen yabancı değilsin. Kart bile çıkartmışsın.” Diye bilgiç ve kasıtlı söylenişi bile toplu taşım sürücülerinin birbirinden farklı olmadığını kanıtladı. Özellikle almamaları gerekirken doları ya da diğer paraları almaktan çekinmiyorlar. İstedikleri hatta araçlarına yer almak için ulaştırma müdürlüklerine adeta yalvarıyorlar. Üstelik çoğu kent ve ilçelerimizde durum benzer olumsuzluğu yansıtıyor.

 

Sürücülerin yolcuyu muhatap alma yerine, düzenlemeyi yapan üst kurumlara başvuruda bulunmalarını ve çok sevdikleri paradan daha çok istemde bulunmalarını salık veririm!

 

Bu konuda Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’nin 4/3/2014 tarihli ve 28931 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan bağlayıcı emirleri var. Sadece Nüfus Cüzdanını göstererek binmek bile yeterli olacağı anlaşılmaktadır. Israr edilen ve tepki gösterilen olumsuz durumların şikâyetinde yaptırım uygulanacağı da belirtilmektedir.

***

Köşe yazılarımın yayımlandığı Bodrum Gündem’in mekânını ziyaret etmek için Atatürk Caddesi’nde işyeri sıralı yerlerden epeyce yol almam sonrasında içeri girdiğimde karşımda Çiçek Yaman Bozoğlu göründü. Kendilerini dinamik ve güler yüzlü buldum. Kendimi tanıttım. Kısa konuşmamız sonrasında onarım ve benzeri kimi işlerle uğraş içinde olduğundan özür dileyerek yanımdan ayrıldı. Eşi Fatih Bozoğlu’nun yolda olduğunu belirtti. Uygun bir yere oturdum ve çevreye göz gezdirdim. Kübra Hanım’ın konukseverliğiyle getirdiği suyumu ve çayımı içerken Bodrum Dergi’yi inceleme olanağım oldu.

 

Ayrıldıktan sonra adres sorarak sahilden yürüyerek Zeki Müren Müzesi’ne yönelmeyi seçtim. Adres sorduğum insanların yarım ağızla yanıltmamada bulunmaları da insanca değildi! Yolumun üzerindeki resim sanat evlerini gezerek müzeye tırmandım. Kültür ve Turizm Bakanlığı müze görevlilerinin 65 yaş üstü yurttaşlara gösterdiği incelik takdire değer ve Zeki Müren inceliğine yaraşır düzeydedir! Müze içinde ilginç ve canlı görüntüleri oda oda gezmek, Zeki Müren’in kulakları ve gönülleri besleyen kaliteli şarkılarını ona özgü sesinden duyar gibi olmak ya da duyumsamak, ayrı mutluluk kaynağı olmaktadır!

 

Sahildeki Öğretmenevi’ne uğradım. Fiyatlar o yakındaki butik otellerden de pahalı… Öğretmenevi adının kaldırılması ya da geçmişte olduğu gibi öğretmene göre akla yatkın ücret uygulamasına gidilmesi ivedilikle beklenir. Kauçuk ağacı altında çayımı yudumladım. İndiğimde sahilde güneşleyen ve denize girenlerin özgürce davranışlarını gördüm.

 

Minibüslerin geçtiği yola tırmanarak eski otogara yöneldim. Sürücülerin sinir küpü ve kaba davranışları yanı sıra çemkirmeleri her araçta kendini göstermektedir. Yeni Otogara ulaştım ve oradan saatinde aracın hareket etmesiyle siteye dönüş tamamlandı.

 

***

Algıladığıma göre; Bodrum doğasıyla, kendine özgü mavi deniziyle güzel bir kent! Kalesiyle, Antik Tiyatrosuyla, Deniz Müzesiyle,  vb yerleriyle Kültürün ve tarihin derin izleri var. Ne ki burada yaşayan kimi bireyler için öyle denemez! Tüm turistik yörelerimizdeki gibi paragöz ve kaba davranışlar hemen size yansıyor. Ayrıca yangının etkisi burada ruhsal olumsuzluğu da sürdürmektedir. Teftiş ve denetimin olmadığı her yerde olumsuzluk diz boyu olur, kanısındayım.

***

Suat Sayın bestesi olan aşağıdaki özgün Zeki Müren şarkısı, belleğimde dolaştı durdu. Birlikte okuyalım ve şarkıyı aygıttan bularak dinleyelim. O zaman belki rahatlarız, derim.

 

      Sevemez Kimse Seni

 

Sevemez kimse seni

Benim sevdiğim kadar

Sevgilim sen olmasan

Yaşamak neye yarar

 

Her gün seni düşünür

Her an seni yaşarım

Seni sevmekten değil

Kaybetmekten korkarım

 

Bir gün beni unutur

Başkalarına bakma

Birazcık sevgin varsa

Beni sensiz bırakma

 

Her gün seni düşünür

Her an seni yaşarım

Seni sevmekten değil

Kaybetmekten korkarım

 

                                                            *