- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 14 August 2017, Monday 19:30
- 3378 kez okundu
Gökhan GURBETOĞLU
Devlet nedir?
Peki var olan ve bir bütünlüğü olan bir topluluktan, yeni bir devlet yaratılabilir mi?
AKP iktidarının her yer AK olana kadar durmayacağını geçen yazımızda anlatmıştık. Bunun sinyalini referandum sonrası 2019 seçim otobüslerinin üzerindeki yazılarda da çok açıkça görmüştük zaten:
“KUTLU DAVA” …
Milli görüşçülerin, Cumhuriyet ve T.C. ile, bitmeyen kutlu davası…
Biz yine en baş soruya dönecek olursak, devlet en basit anlamıyla:
Belirli bir toprağı olan, kanunlara göre bir hükümet idaresinde teşkilatlanmış, bağımsız topluluklara denir.
Türkiye topraklarında da böyle bir devlet vardı… Evet toprak var… Devlet var… Ama yıllardır ne yapılıyor? Yavaş yavaş Türkiye Cumhuriyetini oluşturan kanun ve de idare şekilleri değiştiriliyor. Bunun bu noktaya geleceği dünden belliyken, şimdi, AKP’li birisinin bu tokadı suratımıza çarpmasıyla mı düşten uyandık.
Peki uyandık da ne olacak. Yine düşe yatıp, bu kabusu düşlerde mi aşmaya çalışacağız… Uyku rehavetinin hoşluğu içinde.
Hiçbir şey düşlerde değiştirilmez… Düş kurar uygularsın. Yıllardır Milli Görüşçüler bir düşteydiler ve uyandılar ve düşlerini gerçekleştiriyorlar.
Devlet; toplumun siyasal örgütlenişi ve örgütlerinin tümü.
Evet, değişiyor… Siyasal örgütlenişimiz ve de örgütlerimiz. Yönetim şeklimiz değişti bile. Bu bile yeni bir devletin sinyali değil miydi?
Her şey değişir…
Türkiye’de devlet, halkı adına bir şeyleri değiştiremeyince, birileri de gelir devleti değiştiriverir.
Düşten uyanmak için, artık demokratım ve gidilen yol daha kötü diyen herkesin, din, dil, ırk gözetmeden, ülkesine, devletine sahip çıkıp halkların kardeşliğini üstün tutan yeni bir Türkiye Cumhuriyeti’nin devamını sağlamalıdır.
Ayhan Oğan’ın dediğini, AKP dışından birisi söylese, şimdiye soluğu hapishanede alırdı, BÖLÜCÜLÜK ve de DEVLETİ YIKMAYA TEŞEBBÜSTEN…
“Nerede bağımsız mahkemeler” demeyelim. Hepimiz biliyoruz ki artık devlet onların ve mahkemeler yansız değil.
Bu yaşadıklarımız, bize daha demokratik bir Türkiye ihtiyacını göstermiştir.
Atatürk’ün devrimlerini bir adım ileri götüremeyen bu toplumun bu noktaya gelmesi kaçınılmazdı zaten. Bunlardan ders alarak, geleceğe ‘kardeşçe bir Türkiye bırakmak için’ el ele 2019’a hazırlanmalıyız
-
28.05.2019 VAAT EDİLMİŞ UMUDUN SEÇİMİ
-
02.04.2019 HOŞ GELDİN BAHAR
-
02.10.2018 'AİDİYET DUYGUSUNU AŞALIM'
-
07.09.2018 AYNI GEMİDE MİYİZ?
-
30.07.2018 Yüreğimin yarısı Yunanistan’da yandı!..
-
10.07.2018 Kardelen gibi güne gülümser umut
-
20.06.2018 Gerisi teferruat!
-
12.06.2018 Masalın sonu ...
-
28.05.2018 Her şey artık yalan
-
22.05.2018 Tamam mı?
-
14.02.2018 Ah o ötekiler …
-
23.01.2018 İncitme Yazıktır Atanı
-
20.12.2017 Vicdan
-
05.12.2017 “Milli Masal” bitiyor gibi …
-
11.11.2017 Yürü Türkiye!
-
23.10.2017 Aslında yaşamı çok seviyorum …
-
03.10.2017 Aynaya bakma zamanı
-
12.09.2017 Yeni Devlet(ler)
-
30.08.2017 Kardeşlik olmadan asla … Bu oyunu bozamayız!
-
12.08.2017 “Ak”a karşı ‘Gökkuşağı’
-
28.06.2017 Anladınız
-
29.05.2017 Umutsuz Halk
-
31.03.2017 ‘Kardeşlik Günü’ hayırlı olsun …
-
15.03.2017 Gençlere güveniyoruz ‘Hayır’lısıyla …
-
07.03.2017 Güçler Ayrılığı ve Sürü olmak
-
13.02.2017 İkinci Baharı Yaşamak
-
23.01.2017 Çocukça bir dünya umudu
-
09.01.2017 Yeni Yıl … Merhaba!
-
02.01.2017 ‘Yeni Yemen Türküsü’
-
19.12.2016 Biraz daha tutsaydın!
-
12.12.2016 Narsist miyim?
-
05.09.2016 Ölen hep bizdendir; İNSAN …
-
23.08.2016 Biz aklımızı nerede bıraktık ...
-
16.08.2016 Anlamak
-
01.08.2016 Çocukların Düşleri
-
26.07.2016 Söz verebilir misin?
-
18.07.2016 Kör kütük sevdalıyım sana ...
-
11.07.2016 Karanlığımızda yok olmamak için
-
04.07.2016 Acıdolu
-
27.06.2016 Merhaba
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.