• 14 August 2017, Monday 19:30
GökhanGURBETOĞLU...

Gökhan GURBETOĞLU...

Bir Tokat … Bir Düş …

Gökhan GURBETOĞLU

Devlet nedir?

Peki var olan ve bir bütünlüğü olan bir topluluktan, yeni bir devlet yaratılabilir mi?

AKP iktidarının her yer AK olana kadar durmayacağını geçen yazımızda anlatmıştık. Bunun sinyalini referandum sonrası 2019 seçim otobüslerinin üzerindeki yazılarda da çok açıkça görmüştük zaten:

“KUTLU DAVA” …

Milli görüşçülerin, Cumhuriyet ve T.C. ile, bitmeyen kutlu davası…

Biz yine en baş soruya dönecek olursak, devlet en basit anlamıyla:

Belirli bir toprağı olan, kanunlara göre bir hükümet idaresinde teşkilatlanmış, bağımsız topluluklara denir.

Türkiye topraklarında da böyle bir devlet vardı… Evet toprak var… Devlet var… Ama yıllardır ne yapılıyor? Yavaş yavaş Türkiye Cumhuriyetini oluşturan kanun ve de idare şekilleri değiştiriliyor. Bunun bu noktaya geleceği dünden belliyken, şimdi, AKP’li birisinin bu tokadı suratımıza çarpmasıyla mı düşten uyandık.

Peki uyandık da ne olacak. Yine düşe yatıp, bu kabusu düşlerde mi aşmaya çalışacağız… Uyku rehavetinin hoşluğu içinde.

Hiçbir şey düşlerde değiştirilmez… Düş kurar uygularsın. Yıllardır Milli Görüşçüler bir düşteydiler ve uyandılar ve düşlerini gerçekleştiriyorlar.

Devlet; toplumun siyasal örgütlenişi ve örgütlerinin tümü.

Evet, değişiyor… Siyasal örgütlenişimiz ve de örgütlerimiz. Yönetim şeklimiz değişti bile. Bu bile yeni bir devletin sinyali değil miydi?

Her şey değişir…

Türkiye’de devlet, halkı adına bir şeyleri değiştiremeyince, birileri de gelir devleti değiştiriverir.

Düşten uyanmak için, artık demokratım ve gidilen yol daha kötü diyen herkesin, din, dil, ırk gözetmeden, ülkesine, devletine sahip çıkıp halkların kardeşliğini üstün tutan yeni bir Türkiye Cumhuriyeti’nin devamını sağlamalıdır.

Ayhan Oğan’ın dediğini, AKP dışından birisi söylese, şimdiye soluğu hapishanede alırdı, BÖLÜCÜLÜK ve de DEVLETİ YIKMAYA TEŞEBBÜSTEN…

“Nerede bağımsız mahkemeler” demeyelim. Hepimiz biliyoruz ki artık devlet onların ve mahkemeler yansız değil.

Bu yaşadıklarımız, bize daha demokratik bir Türkiye ihtiyacını göstermiştir.

Atatürk’ün devrimlerini bir adım ileri götüremeyen bu toplumun bu noktaya gelmesi kaçınılmazdı zaten. Bunlardan ders alarak, geleceğe ‘kardeşçe bir Türkiye bırakmak için’ el ele 2019’a hazırlanmalıyız


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık