• 26 July 2016, Tuesday 19:35
GökhanGURBETOĞLU...

Gökhan GURBETOĞLU...

Söz verebilir misin?

Gökhan GURBETOĞLU

Çok şükür, demokrasi kazandı…

Çok şükür, darbe gerçekleşemedi…

Çok şükür, cuntaya değil de demokratik yollarla gelen insanların yönetimiyle yönetiliyoruz halâ.

Çok şükür, Başkomutan… çok şükür.

Fakat ülkemde sanki çok daha karmaşık bir duruma sebebiyet verdiniz gibime geliyor Başkomutan.

Nedir o diye soracak olursanız, o da şudur, darbeler bayrağa ya da ezana karşı yapılmazlar…

Siz bunu size oy veren kitlelerden (ya da sizi koşulsuz destekleyen kesimlerden demek daha doğru olur), siyasi çıkarlarınız için saklıyorsunuz.

Ve bu darbe girişimini kendi siyasi çıkarlarınız için kullanıyorsunuz.

‘Milli İrade’yi yıllardır sokağa dökmediğinizi ve de evlerinde zor tuttuğunuzu söyleyip duruyordunuz ve darbe girişimi karşısında, onların canlarını hiç düşünmeden göreve çağırdınız ve onlar da darbeye karşı sizi savundular.

Oysa ki ben bir Başkomutanın, halkının canı için kendini feda edeceğini sanırdım. Devletlerin veyahut hükümetlerin birinci görevinin her ne koşulda olursa olsun önce halkının güvenliğini temin etmek olduğunu düşünürdüm.

Dua ediyoruz ki bu çok pasif bir darbe girişimi olmuştur… ve can kaybı çok azdır.

Ülkemizde hükümetin uyguladığı yanlış politikalar sonrasında, elde edilen sonuçlar hep akan kanlarla ödeniyor son bir yıldır.

Topraklarımızdan kanı temizlemek, barışı, demokrasiyi sağlamak söylemleriyle iktidara talip olan AKP… iktidarının hakim olduğu süreçte uyguladığı politikalarla hem kutuplaşmayı artırmış, hem de ülkeyi daha da içinden çıkılmaz bir kan ve anti demokratik ortama sürüklemiştir. Bu darbe girişimi de onun meyvesidir.

Şimdi ise daha büyük bir sorunumuz olduğuna dikkat çekmemiz gerekiyor. O da evlerinde zorla duran, ‘Milli İrade’, acaba tekrar evlerine girip sessizce oturabilecek midir? İşte bize bunun sözünü verebilir misin Başkomutan?

Kartopu oynayan gençlere, ‘Milli İrade’nin karışmayacağının sözünü verebilir misin Başkomutan?

Haklarını aramak için en demokratik ve de anayasal  hakları için meydanlara çıkacak vatandaşlarına, ‘Milli İrade’nin saldırmayacağının sözünü verebilir misin Başkomutan?

Kendi görüşünü, sokakta, toplu taşıma araçlarında ya da işyerinde söyleyecek kişileri, ‘Milli İrade’nin darp etmeyeceğinin sözünü verebilir misin Başkomutan?

Irkı, dili, dini farklı birisinin ülkende huzur içinde yaşayabileceğinin sözünü verebilir misin Başkomutan?

Yolda türkü söyleyen bir vatandaşının söylediği türkünün ‘Milli İrade’nizi rahatsız edip de bu vatandaşınızın linç edilmeyeceğinin sözünü verebilir misin Başkomutan?

Kılığı kıyafeti, saçı başı beğenilmediği için bir kişinin hizaya getirilmeyeceğinin sözünü verebilir misin Başkomutan?

İki sevgilinin el ele yürüdükleri parkta, genel ahlaka aykırı diyerek, dövülüp sövülmeyeceğinin sözünü verebilir misin Başkomutan?

Bu liste böylece uzayıp gider… uzatmayalım. Fakat darbeyi savuşturup ülkeyi düşmandan kurtarma edasındaki bu göğsü kabarmış kitlenin, ülkenin yüzde elli birlik kesimine karşı kin duymamasını sağlayabileceğinizin sözünü verebilir misin Başkomutan?

Veremeyeceğinize eminiz… Çünkü, toplumlarda bir grup kendini güçlü hissettiği anda zaten o ülkede demokrasi askıya alınmış demektir.

Siz, demokrasiyi koruyacağınıza söz verebilir misiniz Başkomutan?

Biz buna inanmak istiyoruz. Çünkü, siz demokrasi ile geldiniz… Gidecekseniz de demokrasi ile gitmeniz gerekir.

Ve siz sayın Başkomutanımız, bu gerçekliği bile bile, demokrasiyi her şeye rağmen koruyacağınıza bize söz verebilir misiniz?


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık