- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 13 April 2016, Wednesday 19:44
- 2777 kez okundu
Yaşarken - Hüseyin SERİN / Emekli Öğretmen
Hayati Amca’ya ...
Senin yarının bol. Benimse, içinde olduğum gün buğday kaşlım, güneş saçlım. Ayın, güneşin çok olsun oralarda e mi? Yalnız dikkat et boğmasın seni hasret gecenin saatlerinde uyumaya çalışırken. Ben nasıl olsa olurum buralarda, diş geçiremezsem de yokluluğa kafayı çeker çeker için için ağlarım, neşem sevincim, düğün derneğim.
Bu gidiş, böyle gidiş kanımı soydu. Sert, sevgisiz görüntüsüne rağmen fiziğimin; oldukça duygusalmışım. Kendimin kendimi tanımasına da araç oldu aslında gidişin.
Balkonda iş ayakkabılarını görünce, utana sıkıla dakikalarca ağladım biliyor musun? Son sözünü dikip gittin ya buraya, artık balkonu hiç yıkamayacağım. Korkuluk demirlerini de silmeyeceğim. Geri dönüşünü bekleyecek o kurşun sözler kışta yazda.
Hata kaçıncı kez çaldı kapıyı farkında mısın ışık seslim. Dikkat, yarısıdır kazanmanın. Keşkeler boğmasınlar seni oralarda. Aklını ve yüreğini kolla olur mu? Ayrılığın ayaklarına halılar serenler utansınlar. “Ben gidiyorum” dediğinde “Otur len oturduğun yerde. Ne olmuşsa olmuş. Dik başlılığın alemi yok” diyemedim sana. Tutuldum kaldım güneş saçlım. Sanki dilim, yüreğim bağlandı kaldı Milas ikindilerinin akşama yakın nefeslerinde.
Yüreğim kangren gibi. Paran pulun var mıydı ki? Eline tutuşturmaya çalıştığımı almadın öfkenden. Ne yer ne içersin güneş saçlım. Gurbetin suyu tuzu ağırdır aklında olsun. Bir kelam etsen de soğutsan şu baba yüreğini de yolları yutu yutuversem gece vakti gündüz vakti tanımadan. Yüzümü görenler soruyorlar: “Ne o yahu, Ege denizinde gemilerin mi battı” diye. Gemi mi kaldı kardeş, ben batıyorum ben. Derine en derine çekiyor beni deniz. Nefessizim, elsiz ayaksızım. Pasaportsuzum, paraşütsüzüm. Yüzgeçsizim, direksizim, yalnızım. Hastayım be hasta. Kolum kanadım kırık …” diyemiyorum ağırlığından yokluğunun.
Her gün ayakkabılarını dizerdim usanmadan. Sense birini çıkarıp diğerini giyerdin ısrarla. Olsun derdim, yapsın. Genç bu. Beni en çok üzen üzenlerin başında: Otelin birinde bel boy olarak çalışman. Bunca çile, bunca emek… Sana asla belli etmedim. Çünkü mutluydun. Zamanı boşa harcamayayım diyordun. Sizlere daha fazla yük olmak istemiyorum diyordun. Şimdi de bir otobüsün bilmem kaçıncı koltuğunda kırgın, kızgın belki de gözyaşlarını gizleyerek gurbete kaçıyorsun güneş saçlım. Özüm, yürek yaram. Ama her gramın için hem o gurbeti hem de o galip bakışları cayır cayır yakarım gözüm dönünce. Biliyorsundur deliliklerimi az çok …. Sevgin, varlığın her şeyden üstündür yanımda. Yokluğum sanadır bundan böyle ….
Sık oğlum, güneş saçlım. Bir kurşun da sen sık ne çıkar. Alıştı bu beden, türlüsüne acının. Ha bıçak yarası, ha dil yarası, ha kurşun yarası artık fark etmez. Gittin ya. Yoksun ya. Sabah olsa ne olur gece gelse kaç yazar. Sen oralarda ben buralarda. Yürüdükçe içinde kitapsızlığın duvar nedir, nem ne? Yağmur nedir kar ne? Bil ki güneş saçlım sular oksijensiz …
Yaşamı birileri ellerine geçirmiş. Kul köleyiz. Özgür değiliz yani. Sen ne kadar da çekip gitsen gelip geçecek günler, aylar. Belki de yıllar. Lakin birimiz ayakta olmayabiliriz. Biliyorsun değil mi evlat? Ona göre davran olur mu?
Geçen gün dedim ki annene, “Bundan böyle oğlanın yatağında yatacağım“ ne dese beğenirsin? “Bizim yatağın suyu mu çıktı“ Ağzımdan hiç çıkmamış küfürler odanın duvarlarını sıvadılar güneş saçlım.
Böyle işte evlat. Biz biraz eski kafalıyızdır. Çağa tam olarak ayak uyduramıyoruz yani, nefes alış nedenim. Solmasın yüzün. Kararmasın baktığın yön, bağ bahçe. Nefesin delikanlı olsun. Dar zamanda yüreğine yüreğimi kat . Güneşin bol olsun delikanlıca, Milaslıca. Uçak gürültülerini boş ver de yürek çarpıntılarına dikkat et. Yaşam senin görüp bildiğin gibi değildir.
Bu gece senin yatağına yatmak istedim yine. Ayak kokunu, nefes kırıntılarını, teninin çarşaf kıvrımlarında kalan reflekslerini sarınmak için. Anan içimin mayasız kabarmalarını nereden bilip dindirmeye çalışacak. Fesleğen kokularını da çağırıp hep beraber koyun koyuna yattık sabaha kadar. Ama şu yokluğun var ya güneş saçlım, ne etsem nötürlenmiyor bende.
Elim telefona uzanıyor kaçıncı kez yok gecelerinin saatlerinde. Yatağın bana kurban edilmiş koyun gibi bakarken. Şiirler yazmak istiyorum ama akıl, kalem, kağıt kaçıyorlar benden.
Ben, sen. Nerelerde hangi hataları yaptık be oğul. Hangi hataları hangi zaman dilimlerinde, nerelerde ….?
Yokluklar türbülans gibiler. Çöller gibiler. Ver elini elime. Azaltalım kör noktaları …
(8 Ekim 2014 / 20 Haziran 2015 Milas)
-
13.02.2019 Bakan...
-
06.02.2019 Başak
-
16.01.2019 Çukurda
-
09.01.2019 Aşı Zamanı
-
02.01.2019 Alışveriş
-
26.12.2018 Alışma
-
19.12.2018 Zor koz
-
12.12.2018 Sen yine de umut kar …
-
05.12.2018 Sürü
-
30.11.2018 Yenilgi sonrası …
-
21.11.2018 Tüken/me
-
15.11.2018 Rüzgar
-
08.11.2018 Daralma Fısıltıları
-
31.10.2018 Bakır Yanaklı Bahçe
-
24.10.2018 Yangına az kala …
-
17.10.2018 Rüzgar
-
13.06.2018 Yüreğimden öp
-
06.06.2018 Yeniden başlamak gibi bir şey
-
30.05.2018 Kelebek
-
02.05.2018 Gönül Yarası
-
25.04.2018 El
-
15.02.2018 Yaz Kaçamağı
-
31.01.2018 Adak
-
17.01.2018 İşine gelirse …
-
10.01.2018 Demoralize …
-
03.01.2018 İş güç işte!
-
27.12.2017 Birkaç kırık gülümseme …
-
20.12.2017 Perihan
-
13.12.2017 Oğul
-
15.11.2017 Sevginin alt katları
-
28.06.2017 Kıraç Ülkeler
-
21.06.2017 Serseri
-
14.06.2017 İyi Niyet
-
07.06.2017 Duygu Dökülmeleri
-
31.05.2017 Oyun Bozan
-
24.05.2017 Nalbant Ali
-
17.05.2017 Piyonluk Serinliği
-
10.05.2017 Boşver, Sen Sende Büyü
-
26.04.2017 Sakız
-
19.04.2017 Durma
-
12.04.2017 Hancı
-
05.04.2017 Kuş
-
29.03.2017 Hani benim tadım tuzum!
-
22.03.2017 Uyku
-
15.03.2017 Dünkü resimler gibi …
-
08.03.2017 Yangına az kala!..
-
01.03.2017 Çıkış!
-
22.02.2017 Boyunduruk
-
08.02.2017 Acının Olgun Hali
-
25.01.2017 Tablo
-
18.01.2017 Çıra
-
11.01.2017 Çırak
-
04.01.2017 Karar
-
22.12.2016 Biz Sevgi
-
14.12.2016 Sırma Saçlı Kış
-
07.12.2016 Büyütülecek bir şey yok
-
30.11.2016 Bezgin
-
22.11.2016 Mola’dan ötiye …
-
15.06.2016 Fırça
-
01.06.2016 BATAK
-
25.05.2016 Bekle
-
11.05.2016 Biz
-
27.04.2016 İncir kokuları gülümserken
-
20.04.2016 Bavul
-
30.03.2016 El Kiri
-
23.03.2016 Gün Dilimleri
-
18.03.2016 Ay ışığını görmeden
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.