- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 30 May 2018, Wednesday 21:03
- 2191 kez okundu
Şeref ve Esra‘ya …
Sözlerin bir bana mı kalleş yoksa herkese mi Esra?İşte yemek yaptığın mutfak.İşte yattığımız yatak.Şurada dururdu oğlumuz Yarın’ın beşiği.Çoğu kez başında uyuyup kaldığın. Sözlerin bir bana mı kalleş yoksa herkese mi Esra?Acaba diyorum ressam tabloyu tasarlarken nesnelerin huylarını araştırıp resme katmayı ihmal mi etmiş, yoksa dalgın bir anına mı yenilmiş.Belki de yaralı bir kuşun sütünün rengine dalmışken üstüme siyahı fazlaca mı kaçırıvermiş acaba? Ya da işvelerin o kadar aşkmış ki üstüne boca edivermiş gökkuşağını diyesim geliyor. Evimizin yanından geçen bir de tren yolu vardı bilirsin.Oldukça da işlekti meret.İyiydik o zamanlar seninle.Geceleri yırtar geçerdi trenler.Uykuları paramparça ederlerdi.Oğlumuz Yarın’sa uykusundan ağlayarak uyanırdı. Uyuturduk birlikte. Sonra da Allah ne verdiyse işte çalışırdık istekle, arzuyla… Oğlumuzu kucağımıza aldıktan sonraki zaman dilimlerinde birden değişiverdin Esra. Diyet yapmalar, arkanı dönmeler, yorgunluğunu öne sürmeler, üç beş kelimeyle yüreğimi paramparça etmeler, “sen kimsin yaaa” demeler. “Ben aldım, yaptım sana da ne oluyor be” demeler. “Benim karnım tok, git mutfakta zıkkımlan”lar yüreğimi yaktılar hep. Oysa ben de senin gibi etten kemikten sinirden yapılmaydım.Üstelik sen benim karımdın Esra. Önceleri neler dedinse sesimi çıkarmadım.Yuttum hep, yuttum. (Zaten yuta yuta bu hallere geldim ya sonunda.) Bırakayım tatmin olsun dedim. Geceleri oğlan, tren, ben uyutmuyoruz dedim. Sinirleri bozulmuştur dedim. Beraberiz ya dedim. Olur böyle şeyler aile arasında geçer gider dedim. Dedim de Esra dışarıda gülüm balımı oynamışsın hep. Bari evde o mercimek dudaklarını, nohut saçlarının kokularını ve tenini mahrum etmeseydin be bizden. İki yabancı mıydık ki biz menekşe gözlüm. İnsanoğlu evet taştan sağlam da bu kadarına da pesti doğrusu, pes. Ataerkili yere vurdun tamam dedim. Feminizm dedin tamam dedim. Yeter ki yuvamız yıkılmasın.Oğlumuz Yarın etkilenmesindi isteğim. Ama olmadı be menekşe tarlam, olmadı, olmuyor. Sen böyle alıp alıp başını gittikçe sağa sola, bendeki özgürlük ve demokrasi gemisi sürekli yara aldı.Yara hiç bir zaman mühre bağlamadı, bağlayamadı. Her gün biraz daha çıkarken yoldan sen. Oysa yanımda sıcaklığını duysam, nefesin nefesime yoldaş olsa, aklın beni itmese, şüphesiz. Kapısını açıp yürüdüğün yol senindi.Özgürlüğün gökkuşağıydı ya. Al işte. Tepe tepe kullan içinde bin bir delilik çılgınlaşıp rest çekerken yaşamına, yaşamımıza.Ben mi sana uyamadım. Yoksa sen mi beni anlamakta zorlanıp uzak kaldın. Düzen mi bizi böyle parçaladı doğrusu bir türlü anlayamadım Esra.Sanki her şey iç içe geçip üst üste üstümüze binmişti. Böyle olunca da karar vermek bencilce olurdu sanırım. Oysa eksiklerimizi, eksikliklerimizi yavaş yavaş çözüp bütüne doğru gidiyorduk ya Esra. Oğlumuz Yarın doğmuş gelişiyordu portakal gözleriyle, nohut saçlarıyla, ipek tenli oğlumuz.Gülüyorduk, mutluyduk.Yeyip içip sevişiyorduk zaman boylarında.Sonra ne, neler oldu da; kimler nasıl yönlendirdiler de sırtını döndün bize bir türlü aklım havsalam almıyor Esra.Yeryüzü ile beraber gökyüzü de senin oluverdi birden.Şehir insanları, insan şehirleri, varoşlar ve tüm zevkler, kafeler. Her yerdeydin. Oğlumuz Yarın öldü biliyor musun?Senin açık bırakıp gittiğin ocağın gazından zehirlendi.Büyük bir olasılıkla pencereden giren rüzgar ocağın alevini söndürmüş.Gaz evin içine dağılmış ve … Artık oğlumuz, Yarın yok Esra. Sorumsuzluğundan dolayı. Vurdumduymazlığından dolayı. Ve… Ben mi? Beni niye takıyorsun ki kafana. Merak mı? Bir deli paçavrayım işte.İnsana insanca değer veren bir yarı deli demokrat, kanayan.Yarın da gitti ya yanımdan, yok ya artık nohut saçlı nefesim.Ne ederim, nasıl tutunurum yarına bilmiyorum.Ama bildiğimin en sağlıklısı Esra, seni defterden, hanemden; en önemlisi de gönlümden silmek olacak artık.Şunun şurasında bu gamla birkaç yıl ya yaşarım ya yaşamam. Zaten ötesi berisi sensizlik, sessizlik ….
Yarın … Yarın
Yüreğimin ateşi sevda
Yar bakalım şu yüreği
Baştan aşağı
Ne göreceksin
Aşk ve yarın…
Peki sen nerdesin
Çam yapraklarının üstünde mi
Mistik bir odada mı?
Yoksa gökkuşağının içinde mi yüzüyorsun
Bir esmer bıyık ile ….
Ben kanayanım
Şehir parkının en ucundaki
Bir bankın üstünde
Bulmaca kovalıyorum güya.
Yalnız Esra şunu bil
Bu saatten sonra
Bu şehri yakabilirim haberin olsun
Kendim ve yarın için.
Uysal oturduğuma kanmasın bulmaca ve çakmak…
-
13.02.2019 Bakan...
-
06.02.2019 Başak
-
16.01.2019 Çukurda
-
09.01.2019 Aşı Zamanı
-
02.01.2019 Alışveriş
-
26.12.2018 Alışma
-
19.12.2018 Zor koz
-
12.12.2018 Sen yine de umut kar …
-
05.12.2018 Sürü
-
30.11.2018 Yenilgi sonrası …
-
21.11.2018 Tüken/me
-
15.11.2018 Rüzgar
-
08.11.2018 Daralma Fısıltıları
-
31.10.2018 Bakır Yanaklı Bahçe
-
24.10.2018 Yangına az kala …
-
17.10.2018 Rüzgar
-
13.06.2018 Yüreğimden öp
-
06.06.2018 Yeniden başlamak gibi bir şey
-
02.05.2018 Gönül Yarası
-
25.04.2018 El
-
15.02.2018 Yaz Kaçamağı
-
31.01.2018 Adak
-
17.01.2018 İşine gelirse …
-
10.01.2018 Demoralize …
-
03.01.2018 İş güç işte!
-
27.12.2017 Birkaç kırık gülümseme …
-
20.12.2017 Perihan
-
13.12.2017 Oğul
-
15.11.2017 Sevginin alt katları
-
28.06.2017 Kıraç Ülkeler
-
21.06.2017 Serseri
-
14.06.2017 İyi Niyet
-
07.06.2017 Duygu Dökülmeleri
-
31.05.2017 Oyun Bozan
-
24.05.2017 Nalbant Ali
-
17.05.2017 Piyonluk Serinliği
-
10.05.2017 Boşver, Sen Sende Büyü
-
26.04.2017 Sakız
-
19.04.2017 Durma
-
12.04.2017 Hancı
-
05.04.2017 Kuş
-
29.03.2017 Hani benim tadım tuzum!
-
22.03.2017 Uyku
-
15.03.2017 Dünkü resimler gibi …
-
08.03.2017 Yangına az kala!..
-
01.03.2017 Çıkış!
-
22.02.2017 Boyunduruk
-
08.02.2017 Acının Olgun Hali
-
25.01.2017 Tablo
-
18.01.2017 Çıra
-
11.01.2017 Çırak
-
04.01.2017 Karar
-
22.12.2016 Biz Sevgi
-
14.12.2016 Sırma Saçlı Kış
-
07.12.2016 Büyütülecek bir şey yok
-
30.11.2016 Bezgin
-
22.11.2016 Mola’dan ötiye …
-
15.06.2016 Fırça
-
01.06.2016 BATAK
-
25.05.2016 Bekle
-
11.05.2016 Biz
-
27.04.2016 İncir kokuları gülümserken
-
20.04.2016 Bavul
-
13.04.2016 Duygu dökülmeleri
-
30.03.2016 El Kiri
-
23.03.2016 Gün Dilimleri
-
18.03.2016 Ay ışığını görmeden
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.