- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 26 April 2017, Wednesday 19:18
- 2525 kez okundu
Yaşarken - Hüseyin SERİN / Emekli Öğretmen
1
Yok azizim yok. Sağda solda havalar atıyoruz ama her şey dilimizin gençlik yanları be. Kendimizi hala yirmili otuzlu yaşlarda sanıyoruz. Kafaya dank etti artık. Belirli bir yaştan sonra her şey öyle istediğin gibi gerçekleşmiyor, yapılamıyormuş …
Geçmiş azizim geçmiş bizden gelecek! Geçen akşam zurnanın ritimlerini bile yakalayamadım. Açıkçası ayak uyduramadım. Bizler çağın dışına doğru yuvarlanıyoruz sanki. Uyamıyoruz artık teknolojiye. Yanlış mıyım?
Zaman değişiyor gelirken. Belki de gençleşirken bizler yaşlanıyoruz azizim, isteksizleniyoruz. Bunun adına günümüzde yaşlanmak, moruklaşmak diyorlar. Ne kadar kabullenmesek de gerçek payı yüzde doksanlar gibi okşuyor suratımızı. Hiçbir şey istediğimiz gibi, beklediğimiz gibi olmuyor, yürümüyor, gerçekleşmiyor. Ay dolunay’a dönse de dönmese de. Aç yatsan da tok yatsan da. Lami cimi yok . Biz eski biz değiliz. Gün eski gün değil. Mekan, ortam ne olursa olsun. Dağ eski dağ mı, toprak o bildiğimiz toprak mı? Elbise kesimleri halâ eskisi gibi mi? Yıldız sayısı değişmese de. Güneş halâ doğudan doğsa da bir şeyler artık eskisi gibi değil azizim.
2
Aklımı sorma tenimi sor. Tenimi sorma aklımı sor. Ben hep o cumhuriyetçiyim de sen kimsin hesapçı? Gündüzlerin köküne kıran mı girdi de geceler anahtarların oluvermiş. Değiş üstünü de güneşle gel. Elini yüzünü göreyim. Ahh..! Severken vurulur mu? Ben sizin vuracağınız kişi değilim. Ya da evet aradığınız kişi benim! Vurun, alın götürün ne olacaksa günde. Gün herkesin diye biliyorum ben. Yoksa günler el mi değiştirdiler? Delirtmeyin insanı. Ya! konuşsana, konuşsanıza.
Bulduk kendimizi dört parmak arkasında neler olduğuna yamuk yumuk bakarken. Yıllar su gibi sağ olana. Koğuşlar bizim nasılsa yatarken. Yürek neylesin gönül açlıklarını. Uzaksa her şey! Bugün yaşanmadan yarın gelir mi azizim? Bugünü yaşarken hazırlanmalı yarın. Sence de öyle değil mi? Denizin kabarması asla ali nazik kebabı değildir. Anlamak yürek işi be azizim. Yarını görmek ufku aralamak gibidir aslında. Yarın çok mu sisli ki göremedik biz. Sonrası günde yarım saat açık hava …
İçinde ben
Nerede.
Ne senin sessizliğin yeterli
Ne de benim korkum
Eve dama sığmaz.
İçime doluşan yoklukların
Haddi hesabı yok
Hissettiğim sadece
İnce ince kıyım.
3
İşte böyle azizim. Artık genç değiliz akıllarınca. Günde bir fincan kahveyi iki bardak çayı sorarak içmek gerekmiş. Ne “aldırma gönül” el verirmiş bize ne de içtiğimiz su bel. Bize bu yaştan sonra huzur gerekmiş huzur. Ye, iç rahatına bakmış söylev. Oh be! Ne ala memleket! yaşam. O umudu ateşleyecek ne bir kibrit bıraktılar ne de çakmak yakınlarda. İnsan’ı düşünmek yasak! Gün kurtulsun, yeterlerdeyiz hep beraber. Ölen ölür kalan sahalar bizimdir yani. Sırtımızı biraz daha sağlama almalardayız kısacası azizim. Düzen! diyorlar bunun adına düzen …
4
Her yol suçsuzluk. Her yol arada bir başını gözünü boyuyor. Yeter ki dönsün devran yürüsün yol. Bu ne biçim bir sakız yahu? Çiğne çiğne çürümez. Biz çürürken yaşam değirmeninin postalları altında. Bir avuç fesleğen kokusuna muhtaç … Kendimizi de avutamıyoruz ki iki kadehle artık. Birbirimizi yiyoruz resmen (istenen de bu sanırım). Birileri kıs kıs gülerken şuralardan buralardan oralardan. Üstelik dalgalarını geçerek. Ne mübarek bir sakızmış bu ki ağzımızdaki, çiğne çiğne çürümez. Nefesimizi kelepçeler insan içinde. Konuşmamızı düşünmemizi bağlar kendine.
Dedim ya azizim; biz çağın kuyruğundan düşmüşüz artık yüz yıl gerilere. Ne yapsak yeşertemiyoruz bir filiz … Ne andımız var ne umudumuz. Teslim bayrağını çekmişiz gibi bir şey. Eyvallah da, çoluk çocuk ne yapacak bundan sonra. Bak, kış kapıya dayandı dayanacak …
(Eylül 2014 / Milas)
-
13.02.2019 Bakan...
-
06.02.2019 Başak
-
16.01.2019 Çukurda
-
09.01.2019 Aşı Zamanı
-
02.01.2019 Alışveriş
-
26.12.2018 Alışma
-
19.12.2018 Zor koz
-
12.12.2018 Sen yine de umut kar …
-
05.12.2018 Sürü
-
30.11.2018 Yenilgi sonrası …
-
21.11.2018 Tüken/me
-
15.11.2018 Rüzgar
-
08.11.2018 Daralma Fısıltıları
-
31.10.2018 Bakır Yanaklı Bahçe
-
24.10.2018 Yangına az kala …
-
17.10.2018 Rüzgar
-
13.06.2018 Yüreğimden öp
-
06.06.2018 Yeniden başlamak gibi bir şey
-
30.05.2018 Kelebek
-
02.05.2018 Gönül Yarası
-
25.04.2018 El
-
15.02.2018 Yaz Kaçamağı
-
31.01.2018 Adak
-
17.01.2018 İşine gelirse …
-
10.01.2018 Demoralize …
-
03.01.2018 İş güç işte!
-
27.12.2017 Birkaç kırık gülümseme …
-
20.12.2017 Perihan
-
13.12.2017 Oğul
-
15.11.2017 Sevginin alt katları
-
28.06.2017 Kıraç Ülkeler
-
21.06.2017 Serseri
-
14.06.2017 İyi Niyet
-
07.06.2017 Duygu Dökülmeleri
-
31.05.2017 Oyun Bozan
-
24.05.2017 Nalbant Ali
-
17.05.2017 Piyonluk Serinliği
-
10.05.2017 Boşver, Sen Sende Büyü
-
19.04.2017 Durma
-
12.04.2017 Hancı
-
05.04.2017 Kuş
-
29.03.2017 Hani benim tadım tuzum!
-
22.03.2017 Uyku
-
15.03.2017 Dünkü resimler gibi …
-
08.03.2017 Yangına az kala!..
-
01.03.2017 Çıkış!
-
22.02.2017 Boyunduruk
-
08.02.2017 Acının Olgun Hali
-
25.01.2017 Tablo
-
18.01.2017 Çıra
-
11.01.2017 Çırak
-
04.01.2017 Karar
-
22.12.2016 Biz Sevgi
-
14.12.2016 Sırma Saçlı Kış
-
07.12.2016 Büyütülecek bir şey yok
-
30.11.2016 Bezgin
-
22.11.2016 Mola’dan ötiye …
-
15.06.2016 Fırça
-
01.06.2016 BATAK
-
25.05.2016 Bekle
-
11.05.2016 Biz
-
27.04.2016 İncir kokuları gülümserken
-
20.04.2016 Bavul
-
13.04.2016 Duygu dökülmeleri
-
30.03.2016 El Kiri
-
23.03.2016 Gün Dilimleri
-
18.03.2016 Ay ışığını görmeden
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.