• 17 October 2018, Wednesday 19:40
HüseyinSerin

Hüseyin Serin

Rüzgar

Sıcak keskin bir bıçak başımda, omuzumda, tenimde. Görgüsüz, uslanmaz bir hastalık gibi. Terleten, buruşturan, mayıştıran. Aklımdaki üç beş aklı başında imgeyi çalıp kaçıran.

Sıcak; ısırgan, kemirgen bir olgu her yanımda. Bugünlerde, bu saatlerde ne benim ne de Milas gece ve gündüzlerinin bir gram tadı yok.

Ne balkondaki fesleğenlerin ne kuşluk sefalarının ne de peynirciklerin. Her şey nefes nefese. Ne Atapark’taki  oturma yerlerinin, ne süs yolunun ne de güdükleştirilip bir avuç bırakılan şehir parkının, ne de park önünde oluşturulan döner kavşağın ortasına kondurulan fıskiyeli şadırvanın. Her adımda, bakışta ağır yenilgilerin izleri ve akıllanmamazlık.

Denge bozuktu ama umut vardı. Sesim, sesimiz gökyüzü kadar mavi, harman sonu gibi bereketliydi. Çoğul yağmurlar gibiydim. Dün ağrısı hâlâ sırtımda olmasına rağmen. Her yer her şey yeşerecek gibiydi.

Sonra gece, geceler odalara serildi. Dil yaralı yaralı dağlar. Dün hastaneden yeni taburcu olmuştu. Nefes almak okun yaydan çıkması gibi bir şeydi. Aslında umut bugün demiştim kendime. Bugün umut doğuracak. Olmadı, yine olmadı. Umudun kendi de bebeği de bu korkunç lav sıcaklığını soluyamadı. Dondu güzelim sevinçler dallarda …

Aklımın orta yerinde uslanmaz bir isyan/merak. Kaşlarımda koşuşan delicesine bin bir öfke ordusu. Toplardamarlarımın inanılmaz hızı.

Sıcaktı sıcak. İnadına sıcak. Yarın tek kişilik bile değil artık. Yüreğim sus pus. Yüreğim yalnızlık bekarı. Yarın karamıyorum, yarın karamıyorum . Düşüncelerimi bile çalıp çırpıp atıl hale getirmiş bu yavuz hırsız.

Giden güzellikler geri gelir mi? Dirilir mi? Zaman sayfaları arasında dağıtılmış parçalar gibiyim. Belki, keşke havaları hep isyan öfke hızlandıkça içimde de oralarda bu şarkıların şakaklarında asılı kalmamalıyım. En hızlı koşuşumu bulup yanıma almalıyım. Yoksa yandı yanar ömür. Sıcaktan da sıcak içinde. Ne olursa olsun dirileşmeliyim. Ölüm bu kadar ucuz olmasın hiç değilse.

Tanelenmiş üzüm salkımlarını çoğaltmayı denemeliyim yine yeni yeniden. Gizli gizli tükenmeyi bırakıp. Omuzlarımı kıran sıcağa inat. Tüm soruları yıkamalıyım iyice. Dünya, yaşadığım dünya değil artık, ama ben bir rüzgarsam, esmesini de bilmeliyim.

(Temmuz 2018)


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık