• 30 November 2018, Friday 8:05
HüseyinSerin

Hüseyin Serin

Yenilgi sonrası …

Haftalardır ne yapacağını bilmez bir halde dolanıp duruyorsun ortalık yerlerde. Ürkek, pısırık, alıngan, birden parlayan sonra da bu davranışından pişman olan, adını koyamadığın bir usanç içindesin. Ne temmuzun kör ateşi yakıyor seni ne de gece ayazı üşütüyor.

Ne oluyor sana böyle? Güzel güzel konuşurken, birden karşındaki kişiye hareket çekiyorsun. Bir başka ortamda ona buna saldırıyorsun. Evde yemeğin tuzunu bahane edip ortamı geriyorsun. Televizyondaki bir habere, görüntüye sinirlenip basıyorsun küfürü.

Serde az biraz şairlik var ya, alıyorsun eline kalemi kağıdı, notlarını da çıkarıp koyuyorsun yanına, başlıyorsun karalamaya izlendiğinden habersiz. İki üç dize derken beğenmeyip tam yırtıp atacağın anda tepende bir ses: “O dizeler çok güzel doğrusu. Yazık olacak onlara da”ya aldırmayıp buruşturup atıyorsun balkonun bir köşesine. “Kahve yaptım sana. Al iç. Zihnin açılsın. Hem ne bu böyle. İki satır yazıp atıyorsun. Bence sen yazmaya biraz ara ver. Şu köşeye bakar mısın? Buruşturup attıklarından küçük bir tepe oluşturmuşlar ...”

Elindeki kalemi çarpıyorsun balkon duvarına . Kalemcik beş altı parçaya bölünüyor ama duvarın gıkı çıkmıyor. Bol köpüklü -biraz da soğumuş- kahveyi yudumluyorsun  Ak Sivri dağına bakarak. Sonra da zavallı kalemin parçalarını topluyorsun tek tek. Yeniden oluşturmaya çalışıyorsun yapıştırarak. Olmuyor tabii. Olur mu? Sen, sen oluyor musun?

Hiçbir şeyin değerini bilmez oldun. Beynin buna bir anlam veremiyor. Fabrika ayarlarına da dönemiyorsun miskinlikten, yılgınlıktan, ürküntüden. Sonra da böylesi bir insan olup oturuyorsun. Geziyorsun, küfrediyorsun, kırıyorsun, çevreni küstürüyorsun, herkesten kuşku duyarak.

İnsan nasıl bırakır kendini böyle? Nasıl teslim olur her şeyiyle. Ya akıl deli bir gen ya da felç oldu. Bilemiyorsun. Bilemeyince de anlamsızlaşıyorsun. Egoist, mızmız, geçimsiz, alıngan, küsgen, pısırık, küfürbaz, üretimsiz bir adam oldun sonunda. Bravo sana yani. Ne akşam sefalarını sulamak, ne fesleğenleri avuçlamak ne de zıpçıktıların fotoğraflarını çekmek aklıyor seni. Başa çıkamıyorsun bu normal olmayan hallerinle. Çünkü bakımı “Ben” ile yapıyorsun  sürekli. Yahu birader sen atıl değilsin ki. Daha çook iş var sende. Şu kurumaya yüz tutmuş asmayı üretime teşvik edip meyveye durdurabiliyorsan, bence sende daha çoook iş var demektir. Yeter ki sakin olmayı becer, kuruntuları bırak.

İnsan yenilebilir, kızabilir, küsebilir, darılabilir ama üretimi bırakmaz. Çünkü insan ürettikçe vardır.

(Temmuz 2018)


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık