M. Cafer Mete

Şöyle bir kırsal alana gidiniz, etrafınıza bir göz gezdirin, bütün araziyi sürülmemiş, ekilmemiş bozkır halinde göreceksiniz. Yeşillik diye bir şey göremezsiniz, eskiden dağda, ovada, keçi, koyun, sığır otlarken bunların hiçbirisini göremiyoruz. Tarla ekilmiyor, biçilmiyor. Peki üretim nasıl olacak? Acaba neden tarla sürülmüyor, ekilmiyor?

Bir ülkede üretim olmadan, o ülkenin kalkınması, üretken olmadan ihracatının olması ve yurda döviz girmesine imkân var mıdır? Biz o hale nasıl geldik ki, devlet versin biz yiyelim. Olmaz böyle bir şey, olmaz. Eğer bu böyle devam ederse çöküntüye gideriz. Sevgili yetkililer, üretimi destekleyin, müstahsil tarlasını sürsün, eksin, biçsin, meyveli ağaç diksin ki üretim artsın, bolluk, bereket olsun. Dışa bağımlı halden kurtulalım.

Peki, bu bolluğu, bereketi nasıl yapsın üretici? Devlet olarak, üretici desteklenmelidir. Televizyonda bir altyazı gördüm, gübreye %120 zam gelmiş, mazotu yatçılara  180 kuruştan veriyorsunuz ama çiftçime 6.00 TL den veriyorsunuz. Tohum, gübre, ilaç, mazot fiyatları çiftçinin ürettiği ürünü aşmış vaziyette, çiftçinin kullandığı daha başka bir âlem, siz elektriğe %45 zam, doğalgaza %40 zam yaparsanız çiftçi nasıl üretim yapsın?

Medya’da bir haber okudum. Ankara milletvekilimiz 200 dönüm buğday ekmiş, maalesef masrafını dahi alamamış, dert yanıyor. Bu ülke 1954 yılında dünyaya buğday ihraç eden dördüncü sırada iken, bugün ithal eden ülkeler arasında ilk sırada yer alıyor. Peki bizim o zamanki arazilerimiz nereye gitti? Aynı şekilde, dış ülkelere et ve canlı hayvan ihraç ederken, bugün canlı hayvan ve et ithal ediyoruz. Peki bu dağ ve ovalarda koşuşturan koyun, kuzu, keçi, oğlak ve sığırlar ne oldu, hiç mi üretemedik? Neden bu hale geldik? Acaba yetkililer, uzmanların bu konuda düşünceleri nelerdir?

Sevgili politikacılar: Hep nasıl seçilirim de parlamentoya giderim diye düşünürken biraz da yukarıdaki konuları düşünmenizi tavsiye etmeden geçemeyeceğim.

 Ayrıca, çarşıda, mutfakta, pazarda yangın var, cebimiz delindi pahalılıktan, cepte para durmuyor. Ama bakıyorum çok sevgili milletvekillerimizin mecliste hiç sesleri çıkmıyor. Nedendir?

Elektriğe, doğalgaza yapılan zamlar vatandaşın belini büktü. Fakir, fukara, orta gelirli vatandaş bile ayın sonunu getiremez hale gelmiş, ne yapacağını şaşırmış; çocuğu okuyor para diyor, mutfak para istiyor, ev sahibi kirayı zamanında istiyor.  Pazara çıkıyor, Pazar ateş pahası. Lütfen bir çare arayın ve bulun.

Bir şeye takıldım, bunun cevabını sayın yetkililer acaba verebilirler mi?  Dolar 7.00 TL iken her türlü emtiaya hem devlet hem de pazar esnafı zam yaptı. Peki şimdi dolar düştü, acaba yapılan zamları geri alacaklar mı?

İşçi, köylü, memur, esnaf, çiftçi, emekçiler krizden etkilendi, aldıkları ücret enflasyondan dolayı %50 eridi. Zamları yaptınız, peki halkımı düşündünüz mü? Yılbaşında bu halka vereceğiniz zam %4; acaba %26’yı alanlarla bizim aramızda ne fark var?