• 15 April 2016, Friday 3:31
M.Cafer Mete

M. Cafer Mete

Cafer METE / Emekli Halk Eğitimi Merkezi Müdürü

Kütüphaneler Haftası

Bir milletin uyandığını, Muasır Medeniyeti yakaladığını anlamak için o ülkenin kitaplık, kütüphane, okuma odaları, okuma salonları ve bir şahsın ayda, yılda kaç kitap okuması veya kütüphanelerdeki kitap sayısına bakmak gerekir. Kitap yazmışsınız, kitap almış, kitaplığınızın en iyi köşesine koymuşsunuz, fakat okumamışsınız, o zaman siz ne kitap yazdınız, ne de kitap aldınız, okudunuz.

Kitap; yeni yeni bilgiler edinmek, kelime haznesini zenginleştirmek, ülkene, milletine yararlı bilgileri edinerek sunmak ve bu bilgileri hayatta uygulamak, şahsının veya halkın gelir düzeyinin yükselmesini sağlamak için yazılır, alınır, okunur.

Kitap almışsın ama yıllarca okumamışsın ne yazar. Konu nedir? Ne gibi bilgi ve görgüler var, öğrenmedikten sonra o kitap köşe süsü olur. Kitap okumak için alınır, eskir, yıpranır, bilgiler hafızaya hafzedilirse işte o kitap ve kitabı okuyan ve bilhassa öğrendiklerini uygularsa o kitap gayesine ulaşmıştır.

Kitap; konuların unutulmaması, insanların daha mahir olması için yazılan, bilhassa unutulmama, hatırlanma konusunda büyük yardımı dokunan bilgi kaynağıdır. Atalarımız, ne güzel söylemiş “söz biter, yazı kalır” diye. Her şey unutulabilir, ama yazmışsan, not almışsan veya kitaplığında bulunan kitabı okumuşsan hatırlarsın, unutmazsın.

Dünya milletleri harıl harıl kitap okuyor.

Burada bir anımı aktarmak isterim. Sevgili öğretmenim sayın Rıza Dönmez anlatmıştı. Hocam İngiltere’de trene binmiş yolculuk yapıyor, elinde bir kitap okuyormuş. Bir İngiliz, hocama “Hangi millettensiniz” diye sorup da; “Türküm” yanıtını alınca, “Ya! Siz de okur muydunuz” tepkisini gösterir.

Bu olay benim çok canımı yaktı. Onun için diyorum ki, okuyalım. Çeşitli konularda, kitap, dergi, gazete çıkıyor, yazılıyor ama el aya giderken biz yaya yürüyemiyoruz.

Kitap okuma alışkanlığını halâ kazanamadık.

Geçtiğimiz hafta, kütüphane ve kitap haftası idi.

Dikkat ettim, ilgililerin verdiği bilgileri dinledim. Milas Kütüphanesi’nde 26 bin 492 kitabın olduğu, kütüphaneye üye olan kişi sayısının bin 816 ve yıl içinde 30 bin kişinin kitap okuduğunu öğrendim. Yetmez, az ama bu da yeter demeye dilim varmıyor. 135 bin nüfuslu bir ilçede en az 60 bin kişinin kitap okumasını gönlüm istiyor.

Kütüphane Müdürünü ve çalışanları tebrik ederim. Ayrıca kitap alıp okuyan kişileri ve kitap bağışı yapanları kutluyorum.

Milas’ta ilk kütüphane Halkevi’nde kurulmuş, 1950 yılından sonra seçimle gelen Demokrat Parti iktidarı tarafından, Halk Partisi’ni temsil ediyor iddiası ile kapatılmıştır. Kitaplar Malmüdürlüğüne teslim edilmiş, 1969 yılında Halk Eğitimi Merkezi Milas’ta açıldığı zaman, Kaymakamlığa müracaat eden Merkez Müdürü, bu kitapların Halk Eğitimi Merkezi’ne verilmesini istemiş, ancak maalesef 1950’li yıllarda depoya kaldırılan kitaplar çürümüş ve kullanılmaz hale geldiği görülmüştür.

İlçemizde ikinci kütüphane 1971 yılında Halk Eğitimi Merkezi Kitaplık Kolu tarafından açılmış, köylere kadar ödünç kitaplar götürülmüş ve vatandaşların istifadesine sunulmuştur.

Milas’ta ayrıca 1969 yılı sonunda Çocuk Kütüphanesi açılmış ve sonra bu kütüphane, Halk Kütüphanesi’ne devredilmiştir. Ayrıca Milas Belediyesi tarafından ikinci bir Çocuk Kütüphanesi açılmış ve halen faaliyet halindedir.

Kitap insana, benliğini, karar verme yeteneğini, kelime haznesinin gelişmesini, konuşma yeteneğini, el maharetini ve becerisini, yürüme, konuşma, giyinme, insanlara hitap etme, adabı muaşeretini, hayvan, orman ve tabiat sevgisini aşılar ve geliştirir. Kitap arkadaştır, dosttur, kitap bir hazinedir, yenilikler yaratan hazineyi iyi kullanın.

Kitap insanları, birbirine dost ettiği gibi, milletleri de birbirine yaklaştırma, dost edinme, yardımlaşma duygularını geliştirmekle beraber insanoğlunu itidale sevk eder, medenileştirir. Öyle ise kitap medeniyettir.

Sevgili halkım, kitap ve kütüphaneler konusunda çok geri kaldık, okuma zevkini alamadık. Bazen kişilere dikkat ediyorum, kitabın ön sayfasına bakıyor, kitabın adı ve kapağı hoşuna giderse içini açıyor, belki okuyor belki okumuyor. Eğer kitabın kapağını beğenmemişse kitabın yüzüne ve içeriğine bile bakmıyor. Arkadaşlarımı bazen gözlerim. Mahalli gazeteler mahalli haberleri veriyor, ama arkadaş gazetenin içeriğini bilmeden yüzüne bakıyor, spor sayfasına okuyucu gözü ile bile bakmadan bırakıveriyor gazeteyi.

Balıkesir’de bir ahbabımın evine konuk oluyorum. Duvarın iki yanı raflarla süslenmiş ve bu raflarda 17. Yüzyıldan kitaplar gördüm, sayısını sordum; “listeye bakmam lazım” dedi. “Hangi cins kitaplar var” deyince de, roman, dram, dini, ilmi ne türlü kitap istersen var dedi. Sonra bana: Hocam senin ne kadar kitabın var deyince utandım, “sayısını bilmiyorum saymadım” dediğim zaman da bana, “kitaplar saymakla değil okumakla değer kazanır hocam” dedi.

Türkiye’de kütüphaneler ve kitaplıklar hakkında bilgi sahibi olmak istedim, araştırdım:

Osmanlı’da, medreselerin kurulduğu yıllarda daha çoğu dini kitaplar olmakla beraber az da olsa ilmi, tarihi, coğrafya bilgilerini ihtiva eden kitaplar basılmış. Yıldırım Beyazıt döneminde cami külliyesinde kütüphaneler kurulmuş. ilk Türkçe tercüme 1440 yılında Arapçadan Türkçeye yapılmış ...

II. Murat, Edirne’de sadece camilerde değil, mahallelerde kütüphaneler açtırmıştır. Cumhuriyet döneminde il ve ilçe merkezlerinde, Halkevlerinde kütüphaneler açılmış, Milli Eğitim Bakanlığı Kültür Müsteşarlığı tarafından gezice kütüphaneler Anadolu’yu taramışlar ve vatandaşımızın okuması için çalışılmıştır. Ayrıca her köyde Okuma Odaları açılmıştır. Bugün her ilimizde ve ilçemizde halk kütüphanesi ve çocuk kütüphaneleri bulunmaktadır. Peki bize ne kalıyor? Kitap okumak.

Sevgili halkım: Herhangi bir konuda konuşurken, tıkanıp kalmaktansa ayda bir kitap okuyarak, kelime haznemizi geliştirirsek, zenginleştirirsek acaba ne kaybederiz. Öyleyse; gelin kitap okuyalım, Milas Halk Kütüphanesi’ne kitap yardımı yapalım, okuyalım, okutalım.

Ancak benim Kültür Bakanlığımızdan bir istirhamım var, lütfen kitap fiyatları çok yüksek, biraz düşük tutulsa olmaz mı diyorum. Öneri bizden, uygulaması sayın bakandan ve yayınevlerinden ...


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


Site en altı
yukarı çık