- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 09 January 2017, Monday 19:12
- 3929 kez okundu
Cafer METE / Emekli Halk Eğitimi Merkezi Müdürü
Anadolu çocuğunun yüreği yufka, bağrı yanık, kendisi doğru sözlü ve merttir. Öyle yalan, dolan hileli işlere asla karışmaz, büyüğünü küçüğünü sever sayar, yerli ve yabancıya saygılı, misafirperverdir. Hani bir atasözü vardır “Ekmek yediği sofraya pislemez ” diye. Vatanını milletini sever, vatanı için canını seve seve verir. İşte Anadolu çocuğu dediğin budur, böyledir.
Biz, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Roman, Gürcü gibi ayrı ayrı ırktan da olsa, milli sınırlar içinde yaşıyoruz. Amma hepimizin ırkı ayrı da olsa Türküz. Bu güzelim yurdumuzu, Sevr Anlaşması ile işgal eden İngiliz, Fransız, İtalya ve Yunanistan aralarında da taksim edip halkımızı zulüm ve işkence altında ezerken bile birleşmiş ve birlik, beraberlik içinde, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde mücadele etmiş ve yurdumuzu İstiklal Savaşı sonunda düşmandan temizlemiş. Genç Cumhuriyetimizi kurarak düşman çizmesi altında inleyen topraklarımızı ve halkımızı kurtarmışlardır.
Sevgili halkım, meşhur bir atasözü vardır: “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” diye. İşte İstiklal Savaşında biz: Türk, Alevi, Kürt, Laz, Çerkez hepbirlikte savaştık ve istiklalimizi kazandık. Biz bugünlerde bile birlik ve beraberlik yaparken, bugün daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz zamanda neden bir araya gelemiyoruz. Bize ne oldu?
Radyo, televizyon, gazete vs. iletişim araçlarıdır. Amma artık radyoyu dinlemek, TV seyretmek yüreğimizi yakıyor, ciğerimizi parçalıyor. “Yılbaşı kutlamaları kafir işidir” diye yılda bir gün olsun eğlencemize bile kan karıştırdılar. Bu güzel yurdumuzda güveni, saygıyı, sevgiyi sarsmak, birlik beraberliğimizi yok etmek, güven duygumuzu sarmak ve ülkede kaos yaratmak için her türlü kalleşliği, af buyurun kahpeliği yapıyorlar. Milletin yılda bir gün gamsız yaşamasını kıskananlar, sevinç duymasına tahammül edemeyen yaratıklar, size sesleniyorum.
Bizler, “dünya insanları kardeştir” derken ayrım yapmayan, laik, Müslüman bir ülkeyiz. Müslüman denince dinine, imanına, peygamberine ve bizi yaratan rabbine bağlı, saygılı, cana yakın, yardımlaşmayı, misafirliği seven, açıkça insanları seven, birlik ve beraberlik içinde yaşamayı seven insanlarız.
Sevgili halkım! İstanbul’da bir gece kulübünde katliam yapan zebani, habis ruhlu yaratık; sana ne desem yeridir. Amacın, gayen nedir? Ülkeyi bölmek isteyenlere mi yardımcı oluyorsun, yoksa Pensilvanya’da oturan zevkalemi yapan, ne olduğu belli olmayan, 15 Temmuz’da memleketi kana bulayan, ülkemizi büyük zarara uğratan adama mı yardım ediyorsun, yoksa dış güçlerin para ile satın aldığı bir alçak mısın? Ne istedin o masum, suçsuz, günahsız insanlardan, hiç mi vicdanın sızlamadı yaratık?
Bu ülke yıllardan bu yana terörle uğraşıyor. 50 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. PKK dış güçlerin elinde oyuncak olduğunu anlayamadı. Şimdi de karşımıza IŞİD denen bela geldi. Bu bela “Ben bir Müslüman Devlet kurmak istiyorum” diyor. Nasıl bir devlet dediğimiz zaman “Şeriat Devleti” diyor. Sanki Müslümanlar devletsizmiş, yabanilermiş, başı boşmuş gibi. İşin garabetine bakın. Müslüman cana yakın, insancıl, iyiliği seven, dinine imanına bağlıdır. Millet, vatan, ana, baba, dul hanımlar, bebeler ağlarken sen nasıl bu canlara kıyıyorsun be kalleş adam.
Artık herkes aklını başına alsın, ülke elden gitmeden, bir kaos yaratılmadan, ülkemizin bu belaya nasıl bulaştığı araştırılsın, milli birlik oluşturulsun. “Herkes benim düşündüğüm gibi düşünsün” demeden önlem alınsın. Bu gibi anarşik olaylar niçin oluyor, o konu üzerinde durulması; bu olayların olmasında ve önlenmesinde ne gibi eksiklik var bunun üzerinde durulması ve tedbir alınması yerinde olur. Birçok olaylar da, zamanında haber alınarak önlenebilir.
Şahsen ben, istihbaratımızda bir eksiklik görüyorum.
Kendimize gelelim. Artık anaların yüreği yanmasın, ciğerleri parçalanmasın, aziz vatanımızı parçalamak için can atanların iştahları kursaklarında kalsın.
Tek dileğimiz, bu gibi olayların bir daha olmaması için yukarıda ifade ettiğim gibi bütün siyasi partilerin bir birlik halinde hareket etmeleridir.
-
28.10.2022 Antalya- Aksu Köy Enstitüsü Öğretmeni HAMDİ ESMER
-
21.10.2022 Mutfak, pazar, market yanıyor
-
16.11.2019 NE OLUYOR BİZE?
-
30.10.2019 Yangın gibi bir şey
-
29.10.2019 Bu bizimdir. Bizden alsınlar.
-
23.10.2019 Enflasyonun 9.26’ya düşüşüne inanamıyorum!..
-
17.09.2019 Bu şiddet ve öfkeye dur diyelim
-
05.12.2018 YARINLAR ÇOCUKLARIMIZDIR
-
30.11.2018 Öğretmenlik Mesleği
-
09.11.2018 CEP DELİNDİ; Çarşıda, Pazarda, Mutfakta Yangın var
-
27.04.2018 Öğretmeni ‘puan peşinde’ koşturmayalım
-
18.04.2018 Üretici, devlet desteği bekliyor
-
16.04.2018 Köy Enstitülerini yeniden açalım
-
06.04.2018 Geçmişi bilmeden konuşma!
-
23.02.2018 Cumhuriyet ve devrimlerin coşkusu …
-
19.01.2018 ‘Bir Yastıkta Bir Ömür’ Projesi ve Türk Kadını …
-
27.09.2017 ‘Eğitim sistemi’ üzerine …
-
01.08.2017 Bozkırları yeşillendirelim!
-
23.06.2017 ‘Toprak Ana’ bize küstü mü?
-
29.05.2017 Milas’ta ilk Halk Tiyatrosu!
-
19.05.2017 Atatürk’e hakaret edenler asla affedilemez!
-
05.05.2017 Okulum, Köy Enstitüleri 77 Yaşında!
-
21.04.2017 Köy Enstitüleri’nde Okuma Alışkanlığı
-
11.04.2017 Altmış sekiz yıl sonra hatırlanan bir anı
-
07.04.2017 Öğretmen Okulları’nın Kuruluş Günü
-
18.03.2017 18 Mart Çanakkale Zaferi
-
13.03.2017 Okumak!
-
11.03.2017 Atamıza dil uzatmayın!
-
08.03.2017 Konuşma adabı
-
13.02.2017 ‘Sokak Adabı’
-
11.02.2017 Selamlaşma
-
04.02.2017 Tonguç - Demokrasi – Pranga
-
01.02.2017 Günlük hayatta ‘Teşekkür’ün, ‘Nezaket’in önemi …
-
18.01.2017 Eğitim Politikamız ve PISA
-
03.01.2017 Eğitim
-
15.12.2016 Bu çocukları, Atatürk ve Cumhuriyet yakmadı!
-
03.12.2016 “Öğretmenler Günümüz kutlu olsun”*
-
01.12.2016 Öğretmenler Günü
-
20.10.2016 Bir ülkenin kalkınması eğitimle olur
-
08.10.2016 ‘Çevre’ye, insanlığa saygılı olalım!
-
07.10.2016 Eğitim sistemimiz ve problemleri
-
06.10.2016 250 öğrenciye 55 derslikli okul, 1250 öğrenciye konteynır ...
-
26.09.2016 Ne oluyor bize, nedir bu güvensizlik!
-
19.09.2016 İlköğretim Haftası; ülkeme, öğretmenlere ve öğrencilerimize hayırlı ve uğurlu olsun ...
-
10.09.2016 Zararlı akımlardan kurtulmak için, ‘Köy Enstitüleri’ni yeniden açalım ...
-
03.09.2016 Bu kadar da nankörlük olur mu!
-
18.08.2016 Toplum kalkınmasında gönüllülük esastır
-
16.08.2016 Öğretmen, halkla iç içe olmalıdır
-
13.08.2016 “İmam Efendi” – Cemaatçılar ve İtirafçılar
-
12.07.2016 Promosyon hikayesi
-
09.07.2016 Gelin bu vatanda kardeşçe birlikte yaşayalım ...
-
15.04.2016 Cafer METE / Emekli Halk Eğitimi Merkezi Müdürü
-
13.04.2016 Söz biter, Yazı kalır
-
31.03.2016 Öğretmen ve Öğretmen Okulları
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.