- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 08 October 2016, Saturday 20:03
- 4274 kez okundu
Cafer METE / Emekli Halk Eğitimi Merkezi Müdürü
Bizlerin bir atasözü vardır: “Aslan yatağından belli olur” diye.
Bu sözü her zaman aklımıza getirerek, mümkün mertebe çevreye karşı bir ilgi odağı bilincini okullarımızda ve hayatta öğrenciye ve halkımıza vermemiz gerekmektedir.
Çevrenin temiz olması, kendi sağlığımız yönünde faydalı olduğu gibi halk sağlığı, turizm ve göz zevkimiz yönünden de yararlıdır.
Düşünün bir, tepeye çıkmış tabiatı seyrediyorsunuz. Ovaları yemyeşil, papatyalar, nergisler, laleler ve kır çiçekleri açmış çevreyi rahatsız edecek pis kokular yok. Orada oturup manzarayı oturup seyretmez misiniz?
Bir parkı düşünün, her tarafı göz zevkimize göre düzenlenmiş, banklar konulmuş, rahat rahat oturulsun dinlenilsin diye. Yenilen çerezlerin kabukları çöp kovasına atılsın diye çöp kovaları konmuş. Parkın tertemiz, etrafınızda çiçekler açmış ve sizi ruhen dinlendiriyor olmasını istemez misiniz?
Sabah veya akşamüzeri hava alıp dolaşmak veya dinlenmek için çay bahçesine gidip dostlarla sohbet etmeyi, çay içmeyi kim istemez? Elbette hepimizin dinlenmeye, dostlarla sohbet etmeye, sağlığımız yönünden yürüyüş yapmaya ihtiyacımız var. Böyle bir tur esnasında, yolda etrafınıza bakınıyorsunuz, yol tertemiz sigara izmariti, sigara paketi, çerçöp yok, yol kenarlarını belediye çiçeklerle bezemiş, insanın gözü gönlü açılmaz mı? Zevk duymaz mı? Memnun olmaz mı?
Sinema, tiyatroya gittiniz. Salon tertemiz, koltuklar rahat, arkadaşınız veya eşinizle sinema ve tiyatro seyredeceksiniz, insan konuşmaları, çiğdem çıtırtısı yok. İnsan huzurla film seyretmeyi arzulamaz mı?
Sevgili halkım, daha çok misaller vermek mümkün, amma bir de bunun aksini düşünün. Parka gidiyorsunuz pislikten, çekirdek kabuğundan, kağıt kırpıkları, artık sayamayacağım kadar çeşitli eşyalar atılmış. Yolda pislikten yürümek imkansız, içiniz dışınıza çıkıyor. Aksırık, tükürük be kardeşim, senin aksırığın ve tükürüğün ya mikroplu ise, bana geçerse sevinir misin? İnsan huzurla yolda yürüyemiyor.
Mahalli idareler yol kenarına banklar koymuş, vatandaşın oturup dinlenmesi için, çiçekler dikmiş göze hoş görünsün diye. Sen ne yapıyorsun; bankları kırıyor, mikroplu ayakkabınla üstüne çıkıyorsun, çiçekleri koparıyorsun.
Bak arkadaş, bu mal belediyenin değil senin ve benim ortak malımız. Sen bunları kırmakla tüm halkımın hakkına tecavüz etmiş olmuyor musun?
Yol kenarına ağaçlar dikilmiş, onlar yarın gelişip senin ve benim oksijen kaynağımız olacak. Şehre bir güzellik gelecek, hepimizi güneşten koruyacak, ama sen onları kırar ve sökersen hepimizin sağlığına zarar değil mi?
Eskiden sık sık Ankara’ya gider gelirdim. Denizli’yi geçince içimde bir karamsarlık başlardı. Çünkü her taraf bozkır, bir tek yeşillik yok. Araziye ekilen hububat büyümüyor, yolların etrafı bomboş, üzülmemek elde mi idi.
1970’li yıllarda ordumuzun ODTÜ ve Orman Bakanlığı ile müştereken yapılan ağaçlandırma sayesinde bugün Ankara ve İç Anadolu’nun bir yeşillikler diyarı olduğunu görmek sevinçli değil midir?
Eski Milli Eğitim Bakanı, Mustafa Necati: köy enstitüleri için yaptığı bir konuşmada “Ben Anadolu’yu, bozkırları yeşillendirmeye gidiyorum” demişti.
Ben de köy enstitüsü mezunu bir öğretmen olarak, Sayın Bakanımıza diyorum ki, “Bu gençlik sizin arzunuzu gerçekleştirdi. Edebi istirahatgâhınızda rahat uyuyun.”
SONUÇ OLARAK: sevgili halkım, biz Müslümanlığımızla, Türklüğümüzle övünen, gurur duyan, Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerine bağlı bir ulus olarak, insanlığı, güzelliği, temizliği, yeşili, tabiatı, çevreyi seven insanlarız.
Öyle ise çevreyi temiz tutmak, yardımcı olmak, birbirimizi sevmek, kırmamak, yıkmamak, dünya cenneti ülkemizi temiz tutup turizmi geliştirmek, çevreyi korumak, kimseyi rahatsız etmemek, devlet ve millet malına zarar vermemek, kendimize yapılmasını istemediğimiz bir hareketi bir başkasına yapmamak, bu millet için canını vermiş, gazi olmuş, devlet için insanlık için çalışmış insanlara sevgi ve saygı ile bakalım, küçükleri koruyalım. Nehir, deniz ve kıyılarımızı temiz tutalım kirletmeyelim.
İnsana, çevreye, tabiata bağlı ve saygılı insanlarımız olduğu gibi, çevreyi kirleten ve insanlara karşı sevgisi, saygısı olmayanlar yüzünden zarar verenler olduğunu da görüyorum. Yolda yürürken sigara izmaritini, boş sigara paketini sokağa atan, bankları kıran, çiçekleri koparıp atan, parkta çiğdem yiyip kabuklarını rastgele atanları da görüyoruz.
Temennimiz şudur ki, bütün insanların birbirlerine olduğu gibi, çevreye ve insan haklarına saygılı olmaları dileğiyle.
-
28.10.2022 Antalya- Aksu Köy Enstitüsü Öğretmeni HAMDİ ESMER
-
21.10.2022 Mutfak, pazar, market yanıyor
-
16.11.2019 NE OLUYOR BİZE?
-
30.10.2019 Yangın gibi bir şey
-
29.10.2019 Bu bizimdir. Bizden alsınlar.
-
23.10.2019 Enflasyonun 9.26’ya düşüşüne inanamıyorum!..
-
17.09.2019 Bu şiddet ve öfkeye dur diyelim
-
05.12.2018 YARINLAR ÇOCUKLARIMIZDIR
-
30.11.2018 Öğretmenlik Mesleği
-
09.11.2018 CEP DELİNDİ; Çarşıda, Pazarda, Mutfakta Yangın var
-
27.04.2018 Öğretmeni ‘puan peşinde’ koşturmayalım
-
18.04.2018 Üretici, devlet desteği bekliyor
-
16.04.2018 Köy Enstitülerini yeniden açalım
-
06.04.2018 Geçmişi bilmeden konuşma!
-
23.02.2018 Cumhuriyet ve devrimlerin coşkusu …
-
19.01.2018 ‘Bir Yastıkta Bir Ömür’ Projesi ve Türk Kadını …
-
27.09.2017 ‘Eğitim sistemi’ üzerine …
-
01.08.2017 Bozkırları yeşillendirelim!
-
23.06.2017 ‘Toprak Ana’ bize küstü mü?
-
29.05.2017 Milas’ta ilk Halk Tiyatrosu!
-
19.05.2017 Atatürk’e hakaret edenler asla affedilemez!
-
05.05.2017 Okulum, Köy Enstitüleri 77 Yaşında!
-
21.04.2017 Köy Enstitüleri’nde Okuma Alışkanlığı
-
11.04.2017 Altmış sekiz yıl sonra hatırlanan bir anı
-
07.04.2017 Öğretmen Okulları’nın Kuruluş Günü
-
18.03.2017 18 Mart Çanakkale Zaferi
-
13.03.2017 Okumak!
-
11.03.2017 Atamıza dil uzatmayın!
-
08.03.2017 Konuşma adabı
-
13.02.2017 ‘Sokak Adabı’
-
11.02.2017 Selamlaşma
-
04.02.2017 Tonguç - Demokrasi – Pranga
-
01.02.2017 Günlük hayatta ‘Teşekkür’ün, ‘Nezaket’in önemi …
-
18.01.2017 Eğitim Politikamız ve PISA
-
09.01.2017 Yüreğim yanıyor, ciğerim parçalanıyor
-
03.01.2017 Eğitim
-
15.12.2016 Bu çocukları, Atatürk ve Cumhuriyet yakmadı!
-
03.12.2016 “Öğretmenler Günümüz kutlu olsun”*
-
01.12.2016 Öğretmenler Günü
-
20.10.2016 Bir ülkenin kalkınması eğitimle olur
-
07.10.2016 Eğitim sistemimiz ve problemleri
-
06.10.2016 250 öğrenciye 55 derslikli okul, 1250 öğrenciye konteynır ...
-
26.09.2016 Ne oluyor bize, nedir bu güvensizlik!
-
19.09.2016 İlköğretim Haftası; ülkeme, öğretmenlere ve öğrencilerimize hayırlı ve uğurlu olsun ...
-
10.09.2016 Zararlı akımlardan kurtulmak için, ‘Köy Enstitüleri’ni yeniden açalım ...
-
03.09.2016 Bu kadar da nankörlük olur mu!
-
18.08.2016 Toplum kalkınmasında gönüllülük esastır
-
16.08.2016 Öğretmen, halkla iç içe olmalıdır
-
13.08.2016 “İmam Efendi” – Cemaatçılar ve İtirafçılar
-
12.07.2016 Promosyon hikayesi
-
09.07.2016 Gelin bu vatanda kardeşçe birlikte yaşayalım ...
-
15.04.2016 Cafer METE / Emekli Halk Eğitimi Merkezi Müdürü
-
13.04.2016 Söz biter, Yazı kalır
-
31.03.2016 Öğretmen ve Öğretmen Okulları
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.