- Makaleyi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
- 09 July 2016, Saturday 2:34
- 3750 kez okundu
Cafer METE
Bu sütunlarda pekçok defa terörle mücadele konusunda ve terör örgütü ile anlaşma yapma ve bu anlamda onlara güvenmenin boş olduğunu ve onların sözlerinde durmayacağını, işlerine geldiği zaman sözleşmenin geçerli olacağını işlerine gelmediği zaman haberim yok ben böyle bir şey demedim diyeceklerini yazmıştım.
Hatta bir yazımda da; sizler Apo ile anlaşıyorsunuz ben kendisi için hep “bebek katili” dedim, şimdi “Sayın Öcalan” mı diyeceğim diye sormuştum. Çünkü sözlerine ve vaatlerine güvenmiyordum.
Söylediklerim bir bir ortaya çıktı. TV’den şehit haberleri geliyor, her gün 2-3-4-5 şehit haberi gelmesi hepimizi kahrediyor. Çoğu zaman TV’yi kapatıyor, haber dinlemiyorum. Sebebine gelince; heyecandan. Sanki kalbim duracakmış gibi oluyorum, üzülüyorum, kahroluyorum.
Bazen kendi kendime, acaba PKK’lıların Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da silah fabrikası mı var? Bu silahlar nereden ve ne zaman geldi? Ve nasıl kim tarafından getirildi? Şehir içine hendekler nasıl kazıldı? Yollarda kim kimlik kontrolü yaptı? Polis mi? PKK’lı mı yaptı? Garnizondaki Türk Bayrağını kim indirdi? Halktan kimler haraç ve vergi topladı? Bu gibi olumsuz hareketleri gören olmadı mı? Emniyet Amirine kim tokat attı?
Bugün cezasını; yasalara saygılı, borcunu ödeyen namuslu vatandaşların ödeyeceği kaçak elektriği kimler kullandı kullanıyor? Yakanlara ödetilmiyor da biz ödüyoruz. Niçin bu paralar toplanmadı toplan-a-mıyor?
Camileri, evleri, yolları, mezraları kazarak silah deposu yaparken, haraç toplarken, vergi alırken, kimlik kontrolü yaparken ilin valisi, ilçenin kaymakamı, emniyet müdürleri, polisler, tugay, tümen, kolordu komutanları, MİT nerede idi? Bunları hiç görmediler mi? Bunlar için acaba büyüklerimiz ne düşünüyor, hesap soracaklar mı? O günleri, bunları görmeyenlerin, susanların, bugün bu kadar şehit haberleri karşısında vicdanları sızlamıyor mu? Askerden operasyon yetkisini alıp valilere verenlerin acaba vicdanları rahat mı?
Dış güçlerin gözü yüzyıllardan bu yana Anadolu’dadır. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni diye halkı kışkırtıp onları isyana sevk edip böl yönet hesabı bugün değil ta Haçlı seferlerinden bu yana vardır. Osmanlı’nın yıkılmasını fırsat bilip Cumhuriyet kurulduktan sonra Dersim Şeyh Sait isyanını unutmayalım. İşte bize dost görünüp kuyumuzu kazan dostlarımızın işleri bunlar. Buna da alet olan Kürt kardeşlerim. Eğer başarabilirseniz, başaramayacaksınız amma başarabilirseniz siz orada rahat mı olacaksınız? Sizleri köle gibi kullanmayacaklar mı?
Milli hudutlarımız içinde yaşadığımız Kürtleri bölerek onlara silah, cephane, her türlü yardımı yaparak bu hale getirdiniz, Kürtlerin silah fabrikası yok, silah ve cephane veren “dostlarımız” çok.
Sanki bütün bu olumsuz hareketlerin müsebbibi olarak Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gösterilmeye çalışılıp CHP’yi ve Kılıçdaroğlu’nu hedef göstermek ve onun önüne bir zatın mermi atması ne demek oluyor? Bunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Atan şahıs Sayın Başbakanla konuşuyor, daha sonra mermiyi Kılıçdaroğlu’nun önüne atıyor. Bu ne demektir, “senin bir mermilik canın var” demektir.
Şimdi ben ilgililere soruyorum: 1- Oslo’da PKK ile yapılan görüşmeyi Hükümet mi yaptı, yoksa CHP Genel Başkanı Kemal bey mi yaptı? 2- Dolmabahçe mutabakatını kim yaptı? 3- Başbakanlıktaki toplantıda Hükümet mi vardı Kılıçdaroğlu mu vardı?
Cezaevlerinde yatan PKK’lıları CHP mi ziyaret etti, yoksa Türkiye Büyük Millet Meclisi Cezaevleri Komisyonu toplu olarak mı yaptı? Kılıçdaroğlu, cezaevlerinde yatan PKK’lıları kaç defa şahsi olarak ziyaret etti açıklar mısınız? İnsan bu gibi iftiraları yaparken biraz düşünür.
CHP Genel Başkanı’nın cezaevlerindeki PKK’ları ziyaret etmesi için bir sebep olması gerekir. CHP’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden milletvekili yok ki.. Sonra Meclis Cezaevleri Komisyonu her zaman cezaevlerindeki vatandaşları ziyaret etme hakkına sahiptir. Orada sadece PKK’lılar ziyaret edilmez, bütün cezalılar ziyaret edilir.
Ayrıca, Komsiyonda AKP, CHP, MHP, HDP’li komisyon üyeleriyle birlikte ziyaret ettiler. Neden CHP hedef gösteriliyor? MHP, HDP, AKP neden unutuluyor? İnsanın aklına başka nedenler geliyor. Sadece CHP gitse haklı olabilirsiniz derdim. Herkes bilhassa bu iftirayı atanlar biraz aklı selimle hareket edip düşünürse doğruyu bulur. Ayrıca araştırıp sormadan, incelemeden, çamur at izi kalsın hesabı yaparak halkımı ayrıştırmayın, kafasını karıştırmayın?
* * *
Saygıdeğer yetkililer; bugünlerde bazı konular adeta moda oldu. Neymiş efendim Cumhuriyetin sembolü olan Onuncu Yıl Marşı demode olmuş, Sayın Bolu Milli Eğitim Müdürü okullarda yasaklıyor. Herhalde Sayın Müdür’ün Milletvekili olası gelmiş.
Sayın Müdür ben de öğretmenim, 32 yıl bu eğitim ocağına hizmet verdim. Benim atalarım Ortaasya’dan geldi, onların kahramanlık türkülerine, hamasetlerine bayılıyorum. Onları kimseye çiğnetmem, kötületmem hele mehter marşına bayılıyorum. Ama binbir zorluk ve meşakkatle kazandığımız İstiklal Savaşı’na, onun kahramanı kumandan Gazi Mustafa Kemal’e, bir İstiklal Savaşı Gazisi’nin oğlu olarak söz söyletmem ve aziz Cumhuriyetin kazanımları olan demokrasiye, onun kazandırdığı edebiyata, ekonomiye, sosyal ve kültür etkinliklerine, onun eserlerine söz söyletmem arkadaş. Bilhassa Onuncu Yıl Marşı’na, Atatürk’ün Gençliğe Söylevi’ne, cumhuriyete ve onun kazanımı Köy Enstitülerine söz söyletmem.
Karma eğitimi kaldıracaklarmış, haremlik selamlık mı yaratacaksınız? Resmi dairelerden T.C.’yi kaldırdınız. Okullara 4+4+4 Osmanlı eğitimini getirdiniz, köylerde okul denen bir şey kalmadı. Köylünün veya devletin binbir masrafla yaptığı okulların ne halde olduğu bir gün olsun düşünüldü mü? Gezdiniz ve ne hale geldiğini gördünüz mü? Biz önce geçmişimizle övünürüz, sonra da gelecekte dünya teknolojisini nasıl yakalayacağımızı düşünmemiz gerekirken, nelerle meşgul oluyoruz? Şimdi de Milli Eğitim Bakanlığı’nın adını değiştirme çabası başladı. İsim değiştirmekle bir yere varamazsınız. Ancak çalışmak ve gelişen teknolojiyi yakaladığınız an amacınıza erersiniz.
Sayın yetkililer; milleti ikileştirmeyin, birini tutup diğerini bu bizden değil diye ormana, çukura atmayın. Biz bütünleşmiş, kaynaşmış bir kitleyiz. Şayet vatan-millet için bir tehlike varsa hepimiz oradayız. Devletimizin, milletimizin yanındayız, vatan savunmasında birlikteyiz.
Yeter ki vatanımı ve milletimi bölmeyiniz, ayırttırmayınız, böldürmeyiniz, millet ve vatan için ölmeye her an hazırız.
Anarşi, terör mücadelesinde kaynaşmış bir kitleyiz. Ben buradan PKK’ya ve ona inandırılmış halkıma seslenmek istiyorum.
Yaptığınız hareketin sonu yoktur, dönün bu yoldan. Bu yoldan aklı selim Kürt kardeşlerim bile memnun değildir. Sizleri onlar da desteklemiyor. Ama şerrinizden korkuyor ...
Gelin birlikte yaşayalım. Analar ağlamasın, bebeler babasız kalmasın, gelinler dul kalmasın, vatanımız zarara uğramasın. Yaptığımız masraflarla yeni bir Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu yaratalım.
-
28.10.2022 Antalya- Aksu Köy Enstitüsü Öğretmeni HAMDİ ESMER
-
21.10.2022 Mutfak, pazar, market yanıyor
-
16.11.2019 NE OLUYOR BİZE?
-
30.10.2019 Yangın gibi bir şey
-
29.10.2019 Bu bizimdir. Bizden alsınlar.
-
23.10.2019 Enflasyonun 9.26’ya düşüşüne inanamıyorum!..
-
17.09.2019 Bu şiddet ve öfkeye dur diyelim
-
05.12.2018 YARINLAR ÇOCUKLARIMIZDIR
-
30.11.2018 Öğretmenlik Mesleği
-
09.11.2018 CEP DELİNDİ; Çarşıda, Pazarda, Mutfakta Yangın var
-
27.04.2018 Öğretmeni ‘puan peşinde’ koşturmayalım
-
18.04.2018 Üretici, devlet desteği bekliyor
-
16.04.2018 Köy Enstitülerini yeniden açalım
-
06.04.2018 Geçmişi bilmeden konuşma!
-
23.02.2018 Cumhuriyet ve devrimlerin coşkusu …
-
19.01.2018 ‘Bir Yastıkta Bir Ömür’ Projesi ve Türk Kadını …
-
27.09.2017 ‘Eğitim sistemi’ üzerine …
-
01.08.2017 Bozkırları yeşillendirelim!
-
23.06.2017 ‘Toprak Ana’ bize küstü mü?
-
29.05.2017 Milas’ta ilk Halk Tiyatrosu!
-
19.05.2017 Atatürk’e hakaret edenler asla affedilemez!
-
05.05.2017 Okulum, Köy Enstitüleri 77 Yaşında!
-
21.04.2017 Köy Enstitüleri’nde Okuma Alışkanlığı
-
11.04.2017 Altmış sekiz yıl sonra hatırlanan bir anı
-
07.04.2017 Öğretmen Okulları’nın Kuruluş Günü
-
18.03.2017 18 Mart Çanakkale Zaferi
-
13.03.2017 Okumak!
-
11.03.2017 Atamıza dil uzatmayın!
-
08.03.2017 Konuşma adabı
-
13.02.2017 ‘Sokak Adabı’
-
11.02.2017 Selamlaşma
-
04.02.2017 Tonguç - Demokrasi – Pranga
-
01.02.2017 Günlük hayatta ‘Teşekkür’ün, ‘Nezaket’in önemi …
-
18.01.2017 Eğitim Politikamız ve PISA
-
09.01.2017 Yüreğim yanıyor, ciğerim parçalanıyor
-
03.01.2017 Eğitim
-
15.12.2016 Bu çocukları, Atatürk ve Cumhuriyet yakmadı!
-
03.12.2016 “Öğretmenler Günümüz kutlu olsun”*
-
01.12.2016 Öğretmenler Günü
-
20.10.2016 Bir ülkenin kalkınması eğitimle olur
-
08.10.2016 ‘Çevre’ye, insanlığa saygılı olalım!
-
07.10.2016 Eğitim sistemimiz ve problemleri
-
06.10.2016 250 öğrenciye 55 derslikli okul, 1250 öğrenciye konteynır ...
-
26.09.2016 Ne oluyor bize, nedir bu güvensizlik!
-
19.09.2016 İlköğretim Haftası; ülkeme, öğretmenlere ve öğrencilerimize hayırlı ve uğurlu olsun ...
-
10.09.2016 Zararlı akımlardan kurtulmak için, ‘Köy Enstitüleri’ni yeniden açalım ...
-
03.09.2016 Bu kadar da nankörlük olur mu!
-
18.08.2016 Toplum kalkınmasında gönüllülük esastır
-
16.08.2016 Öğretmen, halkla iç içe olmalıdır
-
13.08.2016 “İmam Efendi” – Cemaatçılar ve İtirafçılar
-
12.07.2016 Promosyon hikayesi
-
15.04.2016 Cafer METE / Emekli Halk Eğitimi Merkezi Müdürü
-
13.04.2016 Söz biter, Yazı kalır
-
31.03.2016 Öğretmen ve Öğretmen Okulları
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.